Teröristbaşı’nı adres göstermeyin

Güncelleme Tarihi:

Teröristbaşı’nı adres göstermeyin
Oluşturulma Tarihi: Mart 20, 2010 00:00

Başbakan Tayyip Erdoğan, ‘Genişletilmiş İl Başkanları’ toplantısında ulusal ve uluslararası birçok alanda sert eleştirilerde bulundu. Yarın Nevruz’un bayram havası içinde geçmesini dileyen Erdoğan, BDP’yi kastederek, “Teröristbaşı’nı özgürlük ve barışın adresi olarak göstermeleri kendilerini inkardır” dedi.

Erdoğan özetle şunları söyledi:

BDP’ye: Terör örgütüyle görüşmeye izin yok

Nevruzun barış ve kardeşlik çağrıları içinde bayram manzarasında geçmesini diliyorum. Siyasi partilerin kendilerini inkar ederek terör örgütünü özgürlük ve barış için adres göstermesini, Teröristbaşı’nı özgürlük ve barışın adresi olarak göstermesinin kendilerini inkar anlamına geleceğini buradan hatırlatmak istiyorum. Terör örgütünü adres göstermek değil. Eğer bunu adres olarak gösterirseniz, şunu bilesiniz ki bu ülkede başta partim olmak üzere iktidarım olmak üzere hiçbir zaman ne terör örgütüyle ne de bölücü Teröristbaşı’yla bizler asla bu tür konuşmalara, görüşmelere müsaade etmeyiz.

Baykal’a: Kışlaya, camiye siyaseti sokmayın

CHP, geçtiğimiz günlerde tekrar tekrar yine kışlaya, camiye, yargıya siyasetin sokulmamasını istiyor. Tabii, CHP’nin yaklaşımına aynen katılıyorum. Aynı şeyi savunuyoruz. AK Parti olarak, kurulduğumuz andan itibaren bu hassasiyetle yürüdük. Ancak ana muhalefet liderinin de en az bizim kadar, en az AK Parti kadar bu noktada hassas olmasını rica ediyorum. Bize çuvaldızı batırmadan lütfen önce kendilerine iğneyi batırsınlar.

Savcılara: CHP’ye niye suç duyurusu olmuyor

CHP Lideri her konuşmasında orduyu, yargıyı hedef olan son derece tahrikkar sorumsuz açıklamalar yapıyor, yani Anayasa’nın 138. maddesini sürekli çiğniyor. Ama bu çiğnemeye karşı yargının da kalkıp da bir suç duyurusunda bulunduğunu hiç duydunuz mu? AK Parti iktidarı tarafından yapılmış olsa yer yerinden oynar. Ama onlar bakıyorlar ki böyle bir şey yok. Ondan sonra sürekli olarak adeta yargıyı yönlendirme, tahrik etme gibi bir görevi yerine getiriyor. Evet lütfen kışlaya, camiye, yargıya siyaset sokmayalım. Bunu biz yapmıyoruz gelin siz de yapmayın.

Bahçeli’ye: Durak’ı almadık su kaçağı vardı

Adana’da nelerin yaşandığını işte görüyorsunuz. Biz, ‘Kusura bakma seninle yollarımız ayrıldı’ dedik, ilk gittiği yer CHP oldu, CHP’de kabul etmedi, gittiği yer neresi oldu MHP. AK Parti ve CHP’nin reddettiği kişiyi MHP aday gösterdi. AK Parti niye acaba bunu aday yapmadı, acaba burada ne var, bir şey var ki aday yapmıyor. Adana da aday yapmıyor, demek ki burada var mı bir şey. Su kaçağı var (para işareti yaparak). Son olaylar AK Parti’nin farkını bir kez daha vurgulamıştır.

Ermenistan’a: Çalışmalarınızın bedeli ağır olur

Son günlerde bir kez daha çeşitli parlamentolarda tarihimize isnat edilmek istenen soykırım iddiaları, son derece mesnetsizdir. Buradan Ermenistan ve 3.
ülkelere yapıcı davranmaları konusundaki çağrımı yineliyorum. Süreci zora sokacak her türlü girişimin bedeli ağır olacak. Türkiye ve bizim milletimiz değil bu bedeli bu art niyetli girişimlerin sahipleri ve destekleyicileri ödeyecek. Londra’da ifade ettiğim ülkemdeki kaçak Ermenileri sınır dışı etme yönündeki ifadem ulusal ve uluslararası çevrelerde art niyetli bir yaklaşımla kaçak kelimesi atılarak kullanıyorlar. Ermenileri sınır dışı etmek ile kaçak çalışanları sınır dışı etmek birbiriyle asla bağlantı kurulamayacak ilgi ve alaka kurulamayacak kadar anlam farkı var. Özellikle uluslararası basında kaçak sıfatının kaldırılarak bir infial oluşturulmaya çalışıldığını görüyoruz. Bunlar son derece çirkin oyunlar.

İsrail’e: Filistin’i yok etme gayretindeler

İsrail’in Doğu Kudüs’te 1600 yeni konut yapmaya başlaması asla kabul edilebilir, asla mazur görülebilir bir durum değildir. Burada böyle bir yerleşim bölgesini yeniden ortaya koymak böyle bir adımı atmak 1967 anlaşmalarını inkardır. Bunlar şimdi tekrar geriye gidiyorlar. Yok bunlar öyle yapmıyorlar bir geri iki ileri taktik bu. Bir geri iki ileri devamlı küçülte küçülte Filistin’i tamamiyle yok etmenin gayreti içindeler. Bir yerde zulüm varsa biz Türkiye olarak orada yokuz.

Öğrenciye: Bizdeki komünistler illetten yanalar

Otobüslerin üzerlerine yazılan yazılar. Raylı sistemde yaptıkları işgaller, bunların insan hakkıyla yakından uzaktan alakası yoktur. ‘Otobüsler trenler bedava olacakmış’, dünyanın neresinde var, benim bildiğim yer yok. Hangi koşullarda, nasıl yapıyorlar bunu da bilmiyorum. Acaba kendilerinde ileride bedava mı çalışacak, böyle bir durum mu olacak? Bu komünist düşünce var ya, komünist mantık var ya, yaşadığı ülkeleri geçmişte iflas ettirdi, ondan sıyrıldılar onlar, bizdeki komünistler hâlâ bundan kurtulamadılar. Bunlar milletten yana değil, bunlar illetten yana.

Ayrımcılara: Çingene ile köpeği birlikte kullanıyor

İnternetten değişik kaynaklardan bir tarama yaptığınızda çingene kelimesinin nasıl olumsuz anlamlarda anlamlarla bir arada kullanıldığını göreceksiniz. Şopar, ne kadar çirkin ne kadar hakaret. Şoparı aynı zamanda köpek ile beraber kullananlar da var. Topyekûn bir halkın, bir etnik grubun bu şekilde dışlanması aşağılanması insani olabilir mi?

Köşe yazarlarına: Öğrenin de, ondan sonra ders verin

Bize insaniyet dersi vermek isteyenlere sesleniyorum, ülkemin köşe yazarlarına. Avukatlığınızı lütfen doğru yapın, siz Türkiye’nin ve Türk milletinin avukatlığını yapın önce, bunu bir öğrenin de ondan sonra bize insaniyet dersi vermeye kalkın. Biz köşe yazarları kadar, bize insaniyet dersi, bizim insanlık anlayışımızı test edecek kadar insanlıktan uzaklaşmadık, kendilerine baksınlar, önce aynaya baksınlar öyle değerlendirsinler.

Anayasa yorumu: Muhalefetin sağduyulu olacağına inanıyorum

ERDOĞAN, Anayasa değişiklik paketiyle ilgili muhalefetin sağduyulu davranacağına inandığını belirterek, “Milli iradenin temsilcisi parlamento bu reformları gerçekleştirecek yetkiye sahiptir” dedi. Erdoğan şöyle konuştu: “Anayasa’da kısmi bir değişiklik çalışmasıyla ilgili belli bir noktaya gelindi. Arkadaşlarımız muhalefet partilerinden randevu talep edecekler, çalışmaların içeriğini paylaşacaklar. Türkiye bir anayasa değişikliğini gerçekleştirebilecek parlamentoya sahiptir. ‘Yok kurucu meclis yok buymuş’ bunlar gereksiz tartışmalardır. Milli iradenin temsilcisi parlamento bu reformları gerçekleştirecek yetkiye sahiptir. Ben muhalefetin bu noktada sağduyulu davranacağına aklı selimle hareket edeceğine inanıyorum, en azından inanmak istiyorum. Değişime karşı çıkanlar istemeyenler varsa lütfen bunu açık açık samimi şekilde mertçe ortaya koysunlar. Halkı yanıltmak suretiyle hiç kimse bir şey elde edemez.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!