Güncelleme Tarihi:
Avrupa Liderler Zirvesi'nin üçüncü oturumunda konuşan Başbakan Yılmaz, terör zirvesi önerdi. Uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığına değinen Yılmaz, 7 dakika süren konuşmasında Avrupa'da yükselişini sürdüren ırkçılığa da dikkat çekti.
BAŞBAKAN Mesut Yılmaz, Avrupa Konseyi 2. Liderler Zirvesi'nde 43 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarına teröre karşı uluslararası toplantı yapılmasını önerdi.
Zirvenin üçüncü oturumunda bir konuşma yapan Yılmaz, üçüncü bin yıla girerken, Avrupa'nın yeni bir kimlik aradığını, ancak bu kimliğin din veya etnik köken üzerine oturtulmaması gerektiğini söyledi. Avrupa Konseyi'nin, Avrupa'nın birleşmesindeki rolüne de değinen Yılmaz, Viyana toplantısında alınan teröre karşı işbirliği kararının yeterince uygulanmadığını, konseyin bu konuda geri kaldığını anlattı. Yılmaz, bu nedenle terörün önlenmesi amacıyla geniş kapsamlı uluslararası bir toplantının zorunlu olduğunu söyledi. Yılmaz, göçmen işçilerin yaşadıkları toplumun parçası yapılması için de uluslararası işbirliğinin önemine değinirken, uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığı konularına dikkat çekti. Yılmaz, 7 dakika süren konuşmasında ırkçılığın Avrupa'daki yükselişinin sürdüğünü bunun da mutlaka önlenmesi gerektiğini vurguladı.
Yılmaz bunları söylerken, liderler zirvesinde Türkiye zaman zaman gündeme geldi. Batı basını, Türk güvenlik görevlileri tarafından ırzına geçildiği iddiası ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne dava açan Ş.A isimli kadının mahkemeyi kazandığını hatırlatarak, Türkiye hükümetinin bu güvenlik güçlerinin bulunup ortaya çıkarılmamasını eleştirdiler. İnsan hakları ihlallerinin devam ettiğine de dikkat çeken batı basını, Türkiye'nin böyle bir yapı ile AB'ye üyeliğinin zor olacağına dikkat çektiler. Nitekim Yunanistan Başbakanı Stafanapulos da konuşmasında isim vermeden, Konsey üyesi ülkelerine dönük bir kontrol mekanizması oluşturulmasını önerdi. Stafanapulos, ülkesindeki azınlık haklarına ilişkin anlaşmaya geçen hafta imza koyduklarını da vurgulayarak, ülkesindeki azınlık olan Türklerin haklarını koruyacaklarını bildirdi.
KOHL AVANTAJI
Bu arada Yılmaz, Strasbourg'da Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği ile ilgili çaba gösterdi. Yılmaz, Alman Başbakan‘ı Helmut Kohl’ün ‘‘Türkiye'nin AB üyeliğine itirazımız yok’’ şeklindeki açıklamasının avantajını kullandı. Yılmaz, görüştüğü AB üyesi ülkelerin başbakanlarına Kohl'ün sözlerini aktararak Türkiye'nin tam üyeliği için destek istedi. Ancak, AB üyesi ülkelerin başbakanları Yılmaz'a, ‘‘İnsan hakları, Yunanistan ve Kıbrıs ile Güneydoğu sorunlarının’’ Türkiye'nin önündeki engeller olduğunu vurguladılar. Yılmaz dün İrlanda Başbakanı Bertie Ahern, önceki gün istifa eden ancak görevine yenisi kurulana kadar devam etmekte olan İtalya Başbakanı Romano Prodi ve Portekiz Başbakanı Antonio Guterres ile görüştü. Ahern, ‘‘Türkiye'nin Avrupa'ya mensubiyeti ve AB üyeliğine bizim hiçbir itirazımız yoktur. Ancak sorun Türkiye'nin üyeliğinin hangi yolla gerçekleşeceğidir’’ dedi.
Prodi ise daha önceden bilinen Türkiye lehindeki görüşlerini dile getirdi. Portekiz Başbakanı Guterres ise Türkiye'nin AB üyeliğine ilke olarak itirazları olmadığını, hatta Türkiye'nin ekonomik olarak buna hazır olduğunu vurguladı. Yılmaz, dün öğleden sonra da maraton görüşmelerini sürdürdü. Yılmaz, sırasıyla AB dönem başkanı Lüksemburg Başbakanı Jeaude Junter, Belçika Başbakanı Jean Dehane, Arnavutluk Başbakanı Recep Meidani ile görüştü. Yılmaz, bugün de Fransa Başbakanı Lionel Jospin ve Hollanda Başbakanı Wim Kok ile görüşüp Türkiye'ye destek isteyecek. Başbakan Yılmaz, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev ile görüştükten sonra Türkiye'ye dönecek.