OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 05, 2003 00:00
Adalet Bakanlığı, terör nedeniyle zarar görenlerin maÄŸduriyetlerinin yargıya gerek kalmadan karşılanması amacıyla kanun tasarısı taslağı hazırladı.Adalet Bakanlığı'nca hazırlanan Terör ve Terörle Mücadeleden DoÄŸan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı'na göre, terörden, terörle mücadele sırasında veya terörle mücadele amacıyla alınan tedbirlerden zarar gören kiÅŸilerin zararları yargı yoluna gitmelerine gerek kalmadan idarece sulh yoluyla karşılanacak. Taslağın yasalaÅŸması durumunda yürürlük tarihinden 10 yıl öncesinekadar terörden zarar gören kiÅŸiler bu yasa hükümlerinden yararlanacaklar. Alınan bilgiye göre, Adalet Bakanlığı, hazırladığı taslağı görüşlerinin alınması amacıyla taraflara gönderdi. Taslak, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 1, 3 ve 4. maddeleri kapsamına giren eylemler ile terörle mücadele sırasında veyaterörle mücadele amacıyla alınan tedbirlerden zarar gören gerçek kiÅŸiler ve özel hukuk tüzel kiÅŸilerinin her türlü maddi zarar ve ziyanlarının sulhen karşılanmasını öngörüyor. Zararı tespit etmek için İçiÅŸleri Bakanlığı'nın önerisi üzerine, Bakanlar Kurulu'nca belirlenecek illerde valinin veya adına görevlendireceÄŸi vali yardımcısının baÅŸkanlığında Zarar Tespit Komisyonu kurulacak. Zarar tespit komisyonları zarar görenlerce yapılacak her baÅŸvuru ile ilgili çalışmalarını baÅŸvuru tarihinden itibaren 3 ay içinde tamamlayacak, zaruret halinde bu süre vali tarafından bir ay daha uzatılabilecek.     TERÖR ZARARLARINI KARÅžILAMA FONU KURULACAK    Tespit edilecek zararları karşılamak üzere İçiÅŸleri Bakanlığı yönetiminde Terör Zararlarını Karşılama Fonu kurulacak. Fona, her yıl İçiÅŸleri Bakanlığı bütçesinin ilgili tertibine konulacak ödenek ile ÅŸugelirler aktarılacak: ''Kamu iktisadi teÅŸebbüsleri ile bankaların yıl sonu bilanço karlarının yüzde 1'i, kanun ve kararnamelerle kurulan fonrın gelirlerinin yüzde 1'i, akaryakıt tüketim vergisinin yüzde 1'i, kamu kurum ve kuruluÅŸlarınca düzenlenen müşterek bahis ve talih oyunlarından elde edilen gelirlerin yüzde 3'ü, tütün mamulleri ile hertürlü alkollü işçilerin TEKEL tarafından satışından elde edilen gelirlerin yüzde 3'ü, kamu görevlileri ve emeklilerine verilenler hariç, silah taşıma ve bulundurma müsaade vesikalarından 15 milyon lira, kara avcılığı ruhsat tezkerelerinden 5 milyon lira, içkili yerlere verilecek iÅŸletme izin belgelerinden büyükÅŸehir belediyeleri sınırları içinde 30 milyon lira, il belediye sınırları içinde 20 milyon lira, ilçe ve belde belediye sınırları içinde 10 milyon lira veher nevi yardım ve bağışlar.''     ÖDENECEK MÄ°KTARIN TESPÄ°TÄ°Â Â Â Â Yaralanma, sakatlanma ve malullük ve ölüm hallerinde yapılacak ödemeler de şöyle:''Terör eylemleri nedeniyle yaralanma, sakatlanma, malullük ve ölüm hallerinde 7 bin gösterge rakamının memur maaÅŸ katsayısı ile çarpımı sonucunda bulunan miktarın, -Yaralananlara 6 katı tutarını geçmemek üzere yaralanma derecesinegöre, -Sakatlananlara 4 katı tutarından 24 katı tutarına kadar sakatlık derecesine göre, -YaÅŸamak için gerekli hareketleri yapmaktan aciz ve hayatını baÅŸkasının yardım ve desteÄŸiyle sürdürebilecek derecede malul olanlara70 katı tutarında, -Ölenlerin yasal mirasçılarına 40 katı tutarından nakdi ödeme yapılır.'' Bakanlar Kurulu, nakdi ödemeye esas tutulan gösterge rakamını yüzde 30'a kadar artırabilecek veya kanuni sınıra kadar indirebilecek.     10 YIL GERÄ°YE    Taslağın yasalaÅŸması durumunda yürürlük tarihinden 10 yıl öncesine kadar terörden, terörle mücadele sırasında veya terörle mücadele amacıyla alınan tedbirlerden zarar gören kiÅŸiler ve özel hukuk tüzel kiÅŸileri, bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir yıl içinde valilik ve kaymakamlıklara baÅŸvurmaları halinde bu kanun hükümlerinden yararlanacaklar. Bu baÅŸvurular, baÅŸvuru tarihinden itibaren 2 yıl içinde sonuçlandırılacak.     'AMAÇ, DEVLETE OLAN GÃœVENÄ° PEKÄ°ÅžTÄ°RMEK'    Taslağın genel gerekçesinde, devletin anayasal düzenini yıkmayı amaçlayan terör eylemlerinin, zarar gören kiÅŸilere karşı kiÅŸisel husumetten ileri gelmediÄŸinin bilindiÄŸi belirtilerek, ''Terör eylemlerine hedef olan kiÅŸiler, kendi kusur ve eylemleri sonucu deÄŸil,toplumun bir bireyi olarak zarar görmektedirler'' deniliyor. Devleti ve toplumu hedef olan eylemlerden doÄŸan zararın maÄŸdur kiÅŸinin üzerinde bırakılması, hak ve nasafet kurallarıyla baÄŸdaÅŸmayacağı belirtilen gerekçede, ÅŸunlar kaydedildi: ''Ortaya çıkan zararın paylaÅŸtırılması, toplumun diÄŸer kesimleri ile zarara uÄŸramış kiÅŸiler arasında fedakarlığın denkleÅŸtirilmesi, hakkaniyet ve sosyal hukuk devleti ilkelerinin bir gereÄŸidir. KiÅŸilereverilen zararlar, ister terör örgütlerinin eylemlerinden ister terörlemücadele sırasında devletçe alınan tedbirlerden kaynaklaÅŸmış olsun, buzararların belirtilen ilkeler uyarınca karşılanması, devlete olan güveni pekiÅŸtirecek, vatandaÅŸ-devlet kaynaÅŸmasını artıracak, terörle mücadeleye ve toplumsal barışa önemli katkıda bulunacaktır.'' Gerekçede, Avrupa BirliÄŸi'ne uyum çerçevesinde hazırlanan taslağın, terörden, terörle mücadele sırasında veya sonrasında zarar gören kiÅŸilerin zararlarının yargı yoluna gitmelerine gerek kalmadan, idarece en kısa süre içinde ve sulh yoluyla karşılanmasının, AÄ°HM'e ancak bu yolla sonuç alamayanların haklı iddialarının varlığı halinde baÅŸvurmalarının, verilen tazminat miktarlarının haksız zenginleÅŸme aracı olarak kullanılmasının önlenmesi amacıyla hazırlandığı belirtildi. Â
button