Terör örgütünden kaçan 2 genç kız anlatıyor: Kandırıldık
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 24, 2006 11:46
Terör örgütünden duydukları “pişmanlık” üzerine kaçıp Türkiye'ye dönen 2 genç kız, önceki yıl Didim'de yakalanmalarının ardından yargılandıkları mahkemede, kaçakçılara rüşvet verip, ölümü göze alarak örgütten kaçtıklarını anlattı.
Ç.K, 1998 yılında, 19 yaşında iken turizm rehberlik yüksekokulunda eğitimini sürdürdüğü sırada, yakınlık kurduğu bir arkadaşı tarafından kandırılarak Yunanistan üzerinden Irak'taki terör örgütü kamplarına götürüldü.
Kampta, 1995 yılında, henüz 18 yaşında lise öğrenimini gördüğü sırada, aile baskısı ve baba korkusuyla evinden uzaklaşarak terör örgütünün eline düşen S.O. ile tanışan Ç.K, bir süre sonra, günlerce süren maceraya girişerek , örgütten kaçtı. Örgüt üyeleri ile birlikte 2004 yılına kadar kaldıktan sonra Türkiye'ye gelen iki genç kız, Didim'de, polis tarafından yakalandı.
İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinde, “terör örgütü üyesi olmak” suçundan haklarında açılan davada yargılanan iki genç kız, örgüte, kendileriyle yakınlık kuran kişiler tarafından kandırılarak götürüldüklerini anlattı.
PASAPORTUNU ZORLA ALMIŞLAR
Ç.K, Atina yakınlarındaki örgüt kampında 100 kadar örgüt üyesiyle 7 ay kaldığını, daha sonra Irak'ın kuzeyindeki kamplara götürülerek askeri ve siyasi eğitime tabi tutulduğunu bildirdi.
Tanıştığı örgüt üyeleri tarafından kandırılarak Almanya'ya geçmek için Romanya'ya götürüldüğünü, burada pasaportunun tanımadığı kişiler tarafından zorla elinden alınarak, “Ya Türkiye'ye iade edilmesi, ya da örgüte katılması” yönünde baskı kurulduğu ve babasından çekindiğinden geri dönmediği için örgüte katıldığını anlatan S.O ise, Moskova'da 40 kişilik örgüt üyesiyle bir süre kaldıktan sonra Irak'ın kuzeyindeki kamplara gönderildiğini anlattı.
ÖLÜMÜ GÖZE ALARAK KAÇMAYA KARAR VERDİK
Terör örgütün kamplarında tanışan Ç.K. ve S.O, örgüte katılmaktan pişmanlık duyduklarını, karşılaştıkları olumsuzluklar ve yaşadıklarının bu pişmanlığı daha da artırdığını belirterek, ifadelerinde şunları anlattı:
“Ölümü göze alarak örgütten ayrılma kararını kesinleştirdik. Örgütte pişmanlık duyanların sayısı ve kaçma düşünceleri, örgüt üyelerinin genelinde yaygındı. Örgüt yöneticileri, bu durum karşısında bazı tedbirler aldı. Hatta izin kağıtsız kamp dışına çıkışa izin verilmiyordu.
Kaçakçılık yapan bir kişiye, bizi kamptan çıkarıp, Türkiye sınırından geçişimizi sağlaması bin dolar rüşvet verdik. Ölümü göze alıp, 8 gün süren maceralı bir kaçışın ardından Irak'taki kamptan çıkıp Hakkari sınırından Türkiye'ye girdik ve Didim'e ulaştık. Burada polisler tarafından yakalandık. Örgüt adına hiç bir faaliyete katılmadık.”
Güvenlik güçlerine teslim olmayıp yakalanmalarına rağmen, mahkeme sürecinde “pişmanlıklarını” dile getiren ve örgütten kaçan Ç.K.(27) ile S.O (29), 3 yıl 1 ay 15'er gün hapis cezasına çarptırıldı.
Kampta, 1995 yılında, henüz 18 yaşında lise öğrenimini gördüğü sırada, aile baskısı ve baba korkusuyla evinden uzaklaşarak terör örgütünün eline düşen S.O. ile tanışan Ç.K, bir süre sonra, günlerce süren maceraya girişerek , örgütten kaçtı. Örgüt üyeleri ile birlikte 2004 yılına kadar kaldıktan sonra Türkiye'ye gelen iki genç kız, Didim'de, polis tarafından yakalandı.
İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinde, “terör örgütü üyesi olmak” suçundan haklarında açılan davada yargılanan iki genç kız, örgüte, kendileriyle yakınlık kuran kişiler tarafından kandırılarak götürüldüklerini anlattı.
PASAPORTUNU ZORLA ALMIŞLAR
Ç.K, Atina yakınlarındaki örgüt kampında 100 kadar örgüt üyesiyle 7 ay kaldığını, daha sonra Irak'ın kuzeyindeki kamplara götürülerek askeri ve siyasi eğitime tabi tutulduğunu bildirdi.
Tanıştığı örgüt üyeleri tarafından kandırılarak Almanya'ya geçmek için Romanya'ya götürüldüğünü, burada pasaportunun tanımadığı kişiler tarafından zorla elinden alınarak, “Ya Türkiye'ye iade edilmesi, ya da örgüte katılması” yönünde baskı kurulduğu ve babasından çekindiğinden geri dönmediği için örgüte katıldığını anlatan S.O ise, Moskova'da 40 kişilik örgüt üyesiyle bir süre kaldıktan sonra Irak'ın kuzeyindeki kamplara gönderildiğini anlattı.
ÖLÜMÜ GÖZE ALARAK KAÇMAYA KARAR VERDİK
Terör örgütün kamplarında tanışan Ç.K. ve S.O, örgüte katılmaktan pişmanlık duyduklarını, karşılaştıkları olumsuzluklar ve yaşadıklarının bu pişmanlığı daha da artırdığını belirterek, ifadelerinde şunları anlattı:
“Ölümü göze alarak örgütten ayrılma kararını kesinleştirdik. Örgütte pişmanlık duyanların sayısı ve kaçma düşünceleri, örgüt üyelerinin genelinde yaygındı. Örgüt yöneticileri, bu durum karşısında bazı tedbirler aldı. Hatta izin kağıtsız kamp dışına çıkışa izin verilmiyordu.
Kaçakçılık yapan bir kişiye, bizi kamptan çıkarıp, Türkiye sınırından geçişimizi sağlaması bin dolar rüşvet verdik. Ölümü göze alıp, 8 gün süren maceralı bir kaçışın ardından Irak'taki kamptan çıkıp Hakkari sınırından Türkiye'ye girdik ve Didim'e ulaştık. Burada polisler tarafından yakalandık. Örgüt adına hiç bir faaliyete katılmadık.”
Güvenlik güçlerine teslim olmayıp yakalanmalarına rağmen, mahkeme sürecinde “pişmanlıklarını” dile getiren ve örgütten kaçan Ç.K.(27) ile S.O (29), 3 yıl 1 ay 15'er gün hapis cezasına çarptırıldı.