Güncelleme Tarihi:
Almanya'da 1998'de bomba yapmaya çalıştıkları gerekçesiyle haklarında yakalama kararı çıkarılan NSU üyelerinden Uwe Böhnhardt'ın 2002 yılında Jena kentinde görüldüğü ancak ihbara rağmen bir emniyet yetkilisinin talimatıyla olayın örtbas edildiği bildirildi.
Alman televizyon kanalı ARD'deki habere göre, 2011 yılı kasım ayında intihar ettiği öne sürülen terör örgütü NSU zanlılarından Uwe Böhnhardt'ın okul arkadaşı olan görgü tanığı Mark Seehhrich, 2002 yılında Böhnhardt'ı Jena'da görerek polise başvurdu.
Ancak 2003 yılında Thüringen Eyalet Asayiş Dairesi (LKA) Müdür Yardımcısı olan Werner Jakstat'ın 1998 yılından bu yana aranmakta olan Neonazi Böhnhardt hakkındaki ihbara rağmen tahkikat başlatmadığı ve zanlıların takip edilerek yakalanmasını engellediği öne sürüldü.
Televizyondaki "Report Mainz" adlı haber programına konuşan ve söz konusu skandalın gün yüzüne çıkmasını sağlayan bir emniyet çalışanı ise o dönemde Thüringen Eyalet Asayiş Dairesi (LKA) Müdür Yardımcısı olan Werner Jakstat’ın kendisini bizzat telefonla arayarak, konuyla ilgili takibat yapılmamasını istediğini açıkladı. Emniyet görevlisi, görgü tanığının ifadelerinin örtbas edildiğine ilişkin şöyle konuştu:
"Görevimiz şuydu. 'Kimsenin bize bu konuda bir şey yapmadığımızı söylememesi için gidin' dendi. Biz de gidip görgü tanığının ifadesini aldık. Ama hiçbir soruşturma yapmayacaktık. Açıkça şu söylenmişti; 'Buradan hiçbir şey çıkmasın."
Olay, bugüne kadar ilk kez ARD televizyonuna konuşan görgü tanığı Mark Seehhrich, tarafından da doğrulandı.
Seehhrich, polise ifade verdiği zaman emniyet görevlilerinin oldukça ilgili ve heyecanlı göründğünü ancak ardından hiçbir şey olmamasına şaşırdığını söyledi. Böhnhardt'ı Jena'da gördüğü ve konuştukları zaman da onu soğukkanlı bulduğunu belirten Seehhrich, "Her zamanki gibi görünüyordu, sessiz ve normaldi. Kaçak yaşayan birisi ya da suçlu gibi değildi" dedi.
Seehrich, Böhnhardt'ın kendisine Uwe Mundlos ve Beate Zschaepe ile İsviçre’de kaldıklarını ve kendisinin ara sıra Jena kentine geldiğini söylediğini aktardı.
Jakstat, kendisini savunmuştu
Şu an Thüringen Eyalet Asayiş Dairesi Müdürü olan Jakstat da Thüringen Eyalet Meclisi'nde kurulan NSU Araştırma Komisyonu'nda geçen hafta ifade verirken, soruşturmayı "en iyi şekilde" desteklediğini savunmuş, görgü tanığının ifadeleri ile ilgili 2003 yılının eylül ayında Eyalet İçişleri Bakanlığına resmi bir yazı gönderdiklerini iddia etmişti.
Ancak ARD’nin haberine göre bu resmi yazı da olayı örtbas eder nitelikte. Söz konusu yazıda görgü tanığının anlattığı olayların "1 ila 3 yıl önce meydana" geldiği, bunun yanı sıra anlatılanların "tutarlı olmadığı" savunuluyor. ARD’nin elde ettiği soruşturma dosyalarına göre ise görgü tanığı 2002 yılında Böhnhardt’ı Jena'da gördükten yaklaşık 8 ay sonra polise ifade verdi.
"Bu yeni bir boyut"
NSU terör hücresinin güvenlik birimleri içerisindeki bazı çevreler tarafından kollanmış olabileceği iddiası bugüne kadar bazı siyasetçiler tarafından dile getirilmiş ancak bu iddiaları destekleyecek bir kanıt ortaya konulamamıştı.
Hristiyan Demokrat Parti (CDU) Milletvekili ve Federal Meclis NSU Soruşturma Komisyonu Üyesi Clemens Binninger, "Bizim soruşturma komisyonu çalışmalarında resmi makamların hataları görüldü ancak bu şekilde bir müdahale ilk kez ortaya çıkıyor. Bu yeni bir boyut" ifadelerini kullandı.
8'i Türk 10 kişiyi öldürmüşlerdi
Neonazi zanlılar Uwe Böhnhardt, Uwe Mundlos ve Beate Zchaepe, 1998 yılında patlayıcı yapma şüphesiyle Jena kentinde haklarında başlatılan soruşturma üzerine izlerini kaybettirmiş, bu tarihten sonra polisten kaçarak sahte kimliklerle yaşamaya başlamıştı. Zanlıların NSU terör örgütünü kurdukları, 8’i Türk 10 kişinin öldürüldüğü cinayetleri işlediği ise 2011 yılı kasım ayında ortaya çıkarılabilmişti.
NSU üyeleri Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, bir banka soygunu sonrasında polis takibine takılmalarının ardından kaçtıkları karavanda ölü bulunmuş, zanlıların intihar ettikleri açıklanmıştı. Aynı gün Zwickau kentinde NSU’nun üçüncü üyesi Beate Zschäpe tarafından havaya uçurulan hücre evinde bulunan belgeler, terör hücresinin ve eylemlerinin gün yüzüne çıkarılmasını sağlamıştı.
Üç kişilik NSU terör hücresinin hayattaki tek üyesi olan, Münih’te devam etmekte olan davanın bir numaralı sanığı Beate Zschaepe, suçlamalar hakkında herhangi bir açıklama yapmıyor, yakalandığı günden bu yana "susma hakkını" kullanıyor.