Güncelleme Tarihi:
Bundan yaklaşık dokuz ay önce Çankaya Köşkü'nün davet salonuna girip de şeref masasındaki yerinin protokole aykırı bir şekilde geriye atıldığını gördüğünde, Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer, bu duruma içerleyip, salondan dışarı çıktığı gibi evine gitmişti.
Tarih, 15 Kasım 1999'du.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in ABD Başkanı Bill Clinton için verdiği yemekte, şeref masasında Anayasa Mahkemesi Başkanı ve eşi Semra Sezer'in sandalyeleri bu protestonun bir göstergesi olarak gece boyunca boş kalmıştı.
Tarih 24 Temmuz 2000. Önceki akşam... Masa, aynı masa...
Ahmet Necdet Sezer, dokuz ay önce protesto için terkettiği şeref masasının başında, ev sahibi olarak kadeh kaldırıyordu.
Protesto ettiği masaya, bu kez masanın sahibi olarak dönmüştü.
TEMATİK GEÇİŞ: AFRİKA
Çankaya Köşkü'nün avizelerle donanmış büyük davet salonunun kapıları, Sezer'in Cumhurbaşkanı olmasından sonra ilk kez önceki akşam bir yabancı konuğa verilen ziyafet için açıldı.
Sezer, Cumnhurbaşkanı sıfatıyla ilk kez bir yabancı konuğa ‘‘devlet yemeği’’ verdi, nutuk okudu ve ardından şampanya kadehini kaldırdı. (Kavaklıdere-Altın Köpük)
Sezer'in Köşk'teki ilk konuğu göbeğini gizleyemeyen beyaz entarisi ve uçuk sarı takkesiyle bütün dikkatleri üstünde toplayan Nijerya Devlet Başkanı ve Silahlı Kuvvetler Başkomutanı Olusegun Obasanjo oldu.
Talihin bir cilvesi, Süleyman Demirel ile Ahmet Necdet Sezer arasındaki geçişte, yabancı konuklar açısından final ve açılış Afrika kıtası üzerinden oldu. Demirel, Köşk'teki son yemeğini Çad Devlet Başkanı İdris Deby için için vermişti.
Sezer de açılışı, Çad'ın günaybatı komşusu Nijerya'nın Devlet Başkanı Obasanjo üzerinden yaptı.
Böyle olunca, Türkiye ile kara Afrika arasında ilişkilerin geliştirilmesi her iki yemeğin de ortak teması oldu. Ancak, önceki akşamki konuk Nijerya Devlet Başkanı olunca, bu ülkede askeri yönetimden kontrollü bir demokrasiye geçiş yönünde kaydedilen gelişmeler atılan nutuklarda ön plana çıkacaktı.
NİJERYA DEMOKRASİSİ
Sezer, yemeğe geçilmeden önce yaptığı konuşmada, Nijerya'da demokrasi yolunda atılan adımlardan övgüyle söz etti, ‘‘Genel seçimlerin yapılmış olmasınının Afrika kıtasındaki diğer ülkeler için de bir emsal oluşturmasını diliyoruz’’ dedi.
Sezer, ardından Türk tecrübesine gönderme yaparak, ‘‘Demokratik düzene geçilmesi ve demokrasinin yaşatılması zor ve özen gerektiren bir çabadır’’ dedi ve ekledi:
‘‘Özellikle yüce kişiliğinizin demokrasiye geçilmesinden önce karşı karşıya kaldığı güçlüklerin bilincinde olup, demokratik değerlere ve demokrasinin yaşatılmasına verdiğiniz önemi büyük bir takdirle karşılıyoruz...’’
Bu sözlerin muhatabı olan ve halen Genelkurmay Başkanlığı'nı da yürüten Obasanjo ise konuşmasında bu başlığa bir kez değindi. Obasanjo, yatırımlardan söz ederken kendisinden önceki rejimlere çatarak, ‘‘Askeri diktatörlüklerin kötü etkisiyle iflas etmiş olan altyapımızın rehabilitasyonuna başlamış bulunuyoruz’’ dedi.
Önceki akşamki yemekte siyasilerin ağırlığı oldukça azdı. Başbakan Bülent Ecevit, Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli ve Devlet Bakanı Edip Safter Gaydalı, şeref masasında koalisyonun üç kanadını temsil ettiler.
TBMM adına ise Meclis Başkan Vekili Murat Sökmenoğlu hazır bulundu. Davetli olan parti genel başkanlarından FP lideri Recai Kutan, ANAP lideri Mesut Yılmaz ve DYP lideri Tansu Çiller mazeret bildirerek, gelmemişlerdi.
SEZER İLE GÜRÜZ
Gece boyunca en çok konuşulan konulardan biri YÖK ile Cumhurbaşkanı arasında patlak veren krizdi.
Ve Cumhurbaşkanı'nın girişte kuyruğa girmiş olan davetlilerin elini sıkarken, YÖK Başkanı Prof. Kemal Gürüz'le göz göze gelmemeye çalışması, kendisinin elini mesafeli bir şekilde sıktıktan hemen sonra yüzünü sıradaki bir sonraki konuğa çevirmesi dikkat çekti.
Yemeğin en ilginç görüntülerinden biri, yan yana oturan Cumhurbaşkanı Sezer ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun gece boyunca samimi bir şekilde sohbet etmeleriydi.
Orgeneral Kıvrıkoğlu, yemekten önceki resepsiyon bölümünde de gazetecilerin kuşatması altında kaldı.
Genelkurmay Başkanı, bu sohbet sırasında gazetecilerin çoğuna ilk isimleriyle hitap ederek, basını ne kadar yakından izlediğini gösterdi.
Kıvrıkoğlu, bu arada, gazetecilerin kendisini siyasetin içine çeken bazı dikenli sorularından kurtulmak için ilginç teknikler sergiledi.
Kıvrıkoğlu, bu bölümde gazetecilerin sorularına yakalanmamak için büyük bir dikkat ve özen sergiledi.Örneğin, bazı soruları ‘‘beni bu konuların içine sokmayın’’ diyerek atlattı.
İdam cezasının kaldırılmasıyla ilgili bir soru geldiğinde ise Kıvrıkoğlu'nun imdadına yaverinin ‘‘Konuklar içeri alınıyor komutanım’’ şeklindeki notu yetişti.
Genelkurmay Başkanı, ‘‘beni çağırıyorlar’’ diyerek gazetecilerin yanından uzaklaştı.
ŞEREF MASASINA KALECİK KARASI UYGULAMASI SONA ERDİ
Sezer'in ilk yemeğinde Demirel dönemiyle kıyaslandığında önemli bir fark var mıydı? Çankaya'nın geleneksel protokol kurallarının büyük ölçüde aynen uygulandığı söylenebilir. Üç önemli değişiklikle...
Birincisi Başkan Clinton'dan sonra ilk kez mönüde iştah açıcılarla kırmızı et arasında limonlu sorbe ikram edildi.
İkincisi, Demirel döneminde şeref masasına uygulanan ayrıcalıklı ‘‘prestij şarabı’’ ikramına son verilmişti. Bilindiği gibi, Demirel döneminde bütün masalarda Kavaklıdere ya da Doluca'nın standart şarapları ikram edilirken, yalnızca şeref masasına Kavaklıdere'nin piyasa değeri 10 milyonun üzerinde olan prestij şarabı Kalecik Karası ikram edilirdi. Sezer'le birlikte bu uygulama tarihe karıştı. Diğer masalara hangi şarap ikram edildiyse, şeref masasında da aynısı içildi. Sezer, açılışı Kavaklıdere'nin beyaz Çankaya'sı ve kırmızı Yakut'uyla yaptı. Şampanya olarak yine Kavaklıdere'den Altın Köpük tercih edildi.
Bir değişiklik daha vardı.
Demirel döneminde yemeğin ''kültürel program'' başlığında, klasik müziğin yanısıra muhakkak Türk Sanat Musikisi'ne de yer verilir, ayrıca yabancı konuklar için muhakkak bir folklor gösterisi de düzenlenirdi. Önceki akşam, Türk Sanat Musikisi ve folklor gösterisi programa dahil edilmemişti. Yalnızca oda müziği çalındı. Bu bölümde, yalnızca ‘‘Yaylı Sazlar Dörtlüsü’’ Haydn'dan ‘‘Serenad’’, Mozart'tan ‘‘Eine Kleine Nacht Musik’’, Bach'tan ‘‘Loure’’ ve Lehar'dan ‘‘Şen Dul’’u icra etti.
Dörtlünün sondaki tek süprizi, Berkant'ın ünlü Samanyolu şarkısının oda müziğine uyarlanmış bir versiyonuyu.
İslamcı basını davet etmedi
İslamcı basın, YÖK karşısında sergilediği tutum nedeniyle Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i günlerdir göklere çıkartıyor.
Sezer'i destekleyen başlıklar bu gazetelerin manşetlerinden inmiyor.
Ancak Sezer'in önceki akşam verdiği ilk resmi yemek, İslamcı basın açısından hayal kırıklığı yarattı.
Çünkü, İslamcı kesimdeki gazete ve TV kanallarından hiçbiri yemeğe davetli değildi.
Ankara Temsilcileri düzeyinde davetli olan kuruluşlar şunlardı:
Hürriyet, Milliyet, Sabah, Radikal, Cumhuriyet, Türkiye, Yeni Binyıl, Star, Daily News, Gözcü, Akşam, Dünya, Kanal-D, CNN-Türk, NTV, ATV, Star, Show-TV, Kanal-8, TGRT, BRT, E-TV.
Davetli işadamları
Üzeyir Garih, Erol Üçer, Nurettin Çarmıklı, Hamdi Akın, Emin Taylan, Abdullah Gökyiğit, Aytekin Akagün, İdris Yamantürk, Kadir Sever, Tuğrul Erkin, Nihat Gökyiğit, Hamit Cemiloğlu, İbrahim Canpolat, Ertan Göçer, Atilla Doğan, Güngör Keşçi