A.A
Oluşturulma Tarihi: Kasım 10, 2005 11:12
Konya'da yetiştirme yurdunda kalan çocuklar üzerinde yapılan bir araştırma, küçük yaşlarda terk edilen ya da ailesi tarafından yurtlara verilen çocuklarda saldırganlık eğiliminin fazla olduğunu ortaya koydu.
Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şahin Filiz, öğrencisi ve Sosyal Hizmetler Uzmanı Nur Feyzal Kesen ile birlikte Konya'da koruma ve bakım altında olan çocukların saldırganlık düzeylerinin belirlenmesi amacıyla yetiştirme yurtlarında kalan kız ve erkek öğrenciler üzerinde yaptıkları araştırmanın sonuçlandığını söyledi.
Araştırmada, uluslararası güvenirliliği ve geçerliliği bulunan ”Buss-Durkee” saldırganlık ölçeğini kullandıklarını ifade eden Filiz, bu ölçeğe göre sorulara alınan cevaplar doğrultusunda oluşan 18 puan ve altının normal kabul edildiğini bildirdi.
Filiz, araştırmaya dahil edilen kızların saldırganlık düzeylerinin 24.51 ile, erkeklerin ise 23.82 ile normal düzeyden (18 ve altı) fazla çıktığını belirterek, kızların erkeklere göre daha saldırgan olmasının ise dikkat çektiğini kaydetti.
Yetiştirme yurdunda kalanlardan küçük yaşlarda terk edilenler ile anne ve babası hayatta olanların saldırganlık düzeyleri arasında büyük farkın bulunmadığını dile getiren Filiz, şunları söyledi:
“Annesi yanında büyüyüp de yetiştirme yurdunda kalan çocukların genel saldırganlık puan ortalamaları 24.12, anneanne ve babaannesi tarafından büyütülenlerin 25.08 ve 0-6 yaş döneminde yurt ve yuvada kalan gençlerin saldırganlık düzey puan ortalaması ise 24.08 çıktı.
Burada, ailesi hayatta olmasına karşın, aile ortamından uzak ve sevgi ortamından yoksun yaşamın, gençlerin saldırganlık düzeylerini arttırıcı önemli bir etken olduğu ortaya çıkıyor.”
Araştırmada, çocukların yaşları büyüdükçe öfke ve saldırganlıklarının arttığının belirlendiğini dile getiren Filiz, sosyo-ekonomik imkanlardan ve ebeveynden yoksun olan çocuğun, kendini kabul ettirmek amacıyla çevreye karşı tepki ve davranışlarında artma gözlendiğini, zaman zaman toplumu suçladığının ve daha tepkisel olduğunun görüldüğünü bildirdi.
KÖYDE DOĞANLAR DAHA AZ SALDIRGAN...
Yetiştirme yurdunda yaşayan çocukların doğum yerine göre saldırganlık düzeylerinde farklılıkların tespit edildiğini belirten Filiz, şunları kaydetti:
“İlçe ve şehirde doğan gençlerin saldırganlık düzeyleri köyde doğan gençlerden daha yüksek çıktı. İlçe ya da şehirde doğan gençler, otoriteye daha kolay başkaldırabilmektedirler. Şehir toplumunun birey üzerindeki denetimi köy toplumuna göre daha azdır. Buna karşın köyde birincil ilişkilerin daha yoğun olması, insanların diğer insanlar üzerinde denetiminin artması ve grup kontrolünü daha fazla hissetmesi de böyle bir sonucu doğurmuş olabilir.”
Kardeş sayısının bile saldırganlık düzeyinin artmasında önemli etken olarak ortaya çıktığını ifade eden Filiz, tek olan ya da 1 kardeşi bulunanların saldırganlık düzeyinin, 5 ve üzerinde kardeşi olanların saldırganlık düzeylerinden oldukça düşük bulunduğunu söyledi.
“BEN NEDEN BURADAYIM?”
Ebeveyni hayatta olanların saldırganlık düzeylerinin, olmayanlardan daha yüksek bulunduğunu belirten Filiz, “Ebeveyni hayatta olan çocuklar, kendisine 'ben neden buradayım?' sorusunu sorduğu için daha saldırgan olabileceğini tahmin ediyoruz. Araştırmada ebeveyni boşanmış olan çocukların saldırganlık düzeyleri de yüksek çıktı” dedi.
Kendini ifade edemeyip, iletişim kuramayan, sorunlarını kendi içinde çözmeye çalışan, boşaltım sağlayamayan çocukların giderek saldırganlaştığının tespit edildiğini de ifade eden Filiz, şunları söyledi:
“Yurt çalışanlarıyla sorunlarını paylaşanların saldırganlık düzeyleri oldukça düşük çıktı. Sonuçta yurt ve yuvalarda kalanların normalden daha saldırgan olduğu görülmüştür.
Yetiştirme yurdunda yeteri kadar personelin olmaması, profesyonel meslek elemanının ve profesyonelce yaklaşım tarzlarının uygulanmaması da bu çocukların saldırganlık puan ortalamalarının yüksek olmasına neden olabilmektedir. Sonuç olarak yurt çocukları kendileri ile ilgilenildiği sürece daha yararlı birey olarak yetişeceklerdir.”