Güncelleme Tarihi:
Ramazan'ın en önemli ibadetlerinden birisi olan Teravih namazı, çok sayıda vatandaşın bir numaralı gündem maddesi oldu. Bulundukları şehirlerde yatsı ezanın kaçta okunduğunu ve teravih namazının saat kaçta kılındığını araştıran vatandaşlar bir yandan da 'Teravih namazı nasıl kılınır ve 'Teravih namazı kaç rekat' gibi sorularına yanıt arıyor. İşte, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın açıkladığı 2018 Ramazan imsakiyesine göre il il teravih namazı saatleri ve 'Teravih namazı nasıl kılınır, kaç rekat' sorularının yanıtı...
TERAVİH NAMAZI SAAT KAÇTA?
Teravih namazı, 2018 Ramazan ayının gelmesiyle birlikte milyonlarca vatandaş tarafından merak edilen konular arasında yer almaya başladı. Oruçların açıldıktan sonra insanların camiye gitmesiyle özdeşleşen teravih namazının ikamet ettikleri illerde kaçta kılınacağını merak eden vatandaşlar, 'Teravih namazı saat kaçta' sorusuna yanıt arıyor. İşte İstanbul, Ankara, İzmir... İl il teravih namazı saatleri....
Teravih namazı Diyanet İşleri Başkanlığının takvimine göre 17 Mayıs 2018'de İstanbul'da saat 22:03'da Ankara'da saat 21:42'da İzmir'de ise saat 21:57'da kılınacak. Diğer illere ait teravih namazı vakitlerini görmek için lütfen aşağıdaki bağlantıya tıklayıp, bulunduğunuz şehri seçerek, namaz vaktini sorgulayınız.
İL İL TERAVİH NAMAZI SAATLERİ
TERAVİH NAMAZI NASIL KILINIR?
Diğer nafile namazlardan teravih namazının kılınışın bir farkı yoktur. Yani iki rekât bir namaz nasıl kılınıyorsa, mesela sabah namazının sünneti diyelim teravih namazının iki rekâtı o şekilde kılınır. Ondan sonraki bütün rekâtlar da bir birinin benzeridir. Sabah namazının iki rekat sünnetini veya farzını ölçü alabiliriz. Teravih namazı yatsı ile vitir arasında kılınmalıdır.
Teravih namazı kılınışı: (Dört Rekatta Bir Selam Verilerek Teravihin Cemaatle Kılınışı)
- Yatsı namazının farzı ve son sünneti kılındıktan sonra teravih namazına başlanır.
- Namaz kıldıracak imam: "Niyet ettim Allah rızası için teravih namazını kılmaya, bana uyanlara imam oldum" diye niyet ederek iftitah tekbirini alıp ellerini bağlar.
- İmam'ın arkasında kılan cemaat da "Niyet ettim Allah rızası için teravih namazını kılmaya, uydum imama" diyerek niyet eder ve imamın tekbirinden sonra "Allahü Ekber" diyerek tekbir alır ve ellerini bağlar.
- Bundan sonra imam ve cemaat gizlice "Sübhâneke"yi okur. Sübhaneke'nin okunması bitince, (Cemaat ayakta başka bir şey okumaz) imam gizlice Eûzü-Besmele, açıktan Fatiha ve bir sûre okur. Cemaatle birlikte rükû ve secdeleri yaptıktan sonra ikinci rekata kalkılır.
- Burada imam gizlice Besmele'yi, açıktan fatiha ve bir sûre okuyup rükû ve secdeleri yapar ve otururlar. İkinci rekatın sonundaki bu ilk oturuşta imam ve cemaat "Ettehiyyatü, Allâhümme salli ve Allâhümme barik" okur ve üçüncü rekata kalkarlar.
- Üçüncü rekatın başında hem imam, hem de cemaat gizilce Sübhaneke'yi okur. Sonra imam gizlice Eûzü-Besmele, açıktan fatiha ve bir sure okur. Sonra rükû ve secdeleri yaparak dördüncü rekata kalkarlar.
- İmam gizlice Besmele'yi, açıktan da fatiha ve bir sure okuyarak yine rükû ve secdeler yapılıp oturulur.
- Bu son oturuşta da imam ve cemaat "Ettehiyyatü, Allâhüme salli, Allâhümme barik, Rabbenâ âtina ve Rabbena firli" okuduktan sonra selâm verirler. Böylece teravih namazının ilk dört rekatı kılınmış olur.
- Bundan sonra ayağa kalkılarak tıpkı tarif ettiğimiz gibi dörder rekat kılınmaya devam edilerek yirmi rekat tamamlanır.
- Sonra da cemaatle vitir namazı kılınır.
TERAVİH NAMAZI KAÇ REKATTIR?
Hz. Peygamberin (s.a.s.) kıldığı teravih namazlarının kaç rekât olduğu konusunda, üzerinde ittifak edilen bir rivayet bulunmamaktadır. Her ne kadar onun vitir dâhil yirmi üç rekât teravih kıldığı yönünde bazı rivayetler varsa da (İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, III, 395; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, II, 698) bunlar fukaha tarafından farklı değerlendirilmiştir. Dolayısıyla bu konuda Hz. Âişe’nin, Hz. Peygamberin (s.a.s.) Ramazan ayındaki gece namazlarıyla ilgili hadisinden ve Hz. Ömer’in teravihin cemaatle kılınmasını başlatmasıyla ilgili haberlerden hareketle bir sonuca ulaşılmaya çalışılmaktadır. Bu konudaki haberler şöyle değerlendirilebilir:
Resûlullah’ın (s.a.s.) Ramazan’daki gece namazları sorulduğunda, Hz. Âişe, “Resûlullah, Ramazan ve Ramazan dışındaki gecelerde on bir rekâttan fazla (nafile namaz) kılmamıştır.” (Buhârî, Teheccüd, 16) karşılığını vermiştir. Başka bir rivayette bu sayı on üç olarak zikredilmektedir (Müslim, Salâtü’l-Müsâfirîn, 123-124). Öncelikle bu hadisin teravih namazı hakkında olduğu konusunda bir açıklık bulunmamaktadır. Diğer taraftan Hz. Âişe’nin, Allah’ın elçisinin Ramazan ayında ve Ramazan dışındaki gecelerde on bir veya on üç rekât namaz kıldığını belirtmesi, onun teravih dışında devamlı olarak kıldığı bir gece namazının bulunduğunu göstermektedir. Zaten Kur’an-ı Kerim’de de, “Gecenin bir kısmında uyanarak, sana mahsus bir nafile olmak üzere namaz kıl. Umulur ki Rabbin, seni övgüye değer bir makama gönderir.” (İsrâ, 17/79) buyurulmaktadır.
Yukarıda zikredilenlerden, söz konusu sorunun, Ramazan ayında Hz. Peygamberin (s.a.s.) diğer ibadetlerinde olduğu gibi, gece namazlarında da bir artış olup olmadığını öğrenmek amacıyla sorulduğu ve teravih namazıyla bir ilişkisinin olmadığı anlaşılmaktadır. Hz. Âişe’den rivayet edilen, “Resûlullah (s.a.s.) Ramazan ayında, diğer aylarda görülmeyen bir gayrete girerdi. Ramazan’ın son on gününde ise çok daha fazla bir gayret gösterirdi. Son on günde, geceyi ihya eder, ailesini de uyandırırdı.” (Buhârî, Fazlu Leyleti’l-Kadr, 5; Müslim, İtikâf, 7, 8) hadisi bu görüşü desteklemektedir. Diğer yandan, bu hadisin teravihin meşru kılınmasından önce mi, yoksa sonra mı olduğu da belli değildir.
Öte yandan Hz. Ömer zamanındaki cemaatle kılınan teravih namazlarının rekâtları konusunda yirmi ve on bir rekât şeklinde iki rivayet vardır (İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, III, 392, 394). Kaynaklarımızda Hz. Ömer’in dönemiyle ilgili farklı rivayetler olmakla birlikte daha sonra teravihin yirmi rekât olarak yerleştiği ve günümüze kadar da cemaatle kılınarak böyle devam ettiği ifade edilmiştir (Bkz. İbnü’l-Hümâm, Feth, I, 485; Aynî, Umde, XI, 126-127; Mâverdî, el-Hâvî, II, 291; Şevkânî, Neylü’l-evtâr, III, 516, 521).
Teravih namazı, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali dönemlerinden başlayarak günümüze kadar cemaatle yirmi rekât olarak kılınmıştır. Sahabeden kimse buna itiraz etmemiş ve âlimler tarafından da bu şekilde kabul edilmiştir. Günümüzde de, başta ülkemiz olmak üzere pek çok İslam ülkesinde teravih namazı cemaatle 20 rekât olarak kılınmaktadır.
Bununla birlikte şunu da ifade etmek gerekir ki, teravih namazı nafile bir ibadet olduğundan, farz gibi telakki edilmesi de doğru değildir. Bu nedenle, yorgunluk, meşguliyet ve benzeri sebeplerle, teravih namazının evde 8, 10, 12, 14, 16 veya 18 rekât kılınması hâlinde de sünnet yerine getirilmiş olur. Ancak cemaate iştirak etmeye çalışmak daha iyidir.
TERAVİH NAMAZININ HÜKMÜ
Sözlükte rahatlatmak, dinlendirmek anlamlarına gelen tervîha kelimesinin çoğulu olan teravih, dinî bir terim olarak, Ramazan ayında, yatsı namazı ile vitir namazı arasında kılınan nafile namaz demektir. Resûl-i Ekrem (s.a.s.) ashabıyla beraber cemaat hâlinde bu namazı kılmış, onların iştiyakını görünce farz olur endişesiyle cemaatle kılmayı terk ederek yalnız kılmaya devam etmiştir (Buhârî, Salâtü’t-terâvîh, 1; Müslim, Salâtü’l-Müsâfirîn, 177-178). Yine Hz. Peygamber, “Kim inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek Ramazan namazını (Teravih) kılarsa, onun geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Salâtü’t-Teravih, 1; Müslim, Salâtü’l-Müsâfirîn, 173) buyurarak teravih namazına teşvik etmiştir. Bu bakımdan teravih namazı, erkek ve kadınlar için sünnet-i müekkededir.
Teravih namazını dört rekâtta bir selam vererek kılmak caiz ise de, iki rekâtta bir selam vererek kılmak daha faziletlidir. Bu namazın her dört rekâtının sonunda bir miktar oturup dinlenmek müstehaptır. Bu dinlenmelerde tehlîl (lâ ilâhe illallah demek) ve salavât ile meşgul olunması uygundur.