Güncelleme Tarihi:
BELÇİKA’nın Gent şehrinde yaşarken Osman Çallı, 11 Kasım 2004’te eşi Teslime (25) ve kız kardeşi Hacer Çallı’yı (19) sandalyeye bağladıktan sonra kurşunlayarak öldürdü. Bununla da yetinmeyip yaktı. Cinayetleri işledikten sonra Aalst kentine giderek eski eşi Wendy Blendeman, birlikte yaşadığı Henri De Cooman ve onun annesi Marie-Louise De Rop’a da ateş etti. Wendy ve Marie olay yerinde hayatını kaybederken Henri ağır yaralandı. Tekrar Gent’e dönmeye çalışan ancak otomobili arızalanan Çallı, bir otomobile zorla el koydu. Gent’e vardığında eşiyle ilişki yaşadığını düşündüğü Erbey Biçer’i evinde ağır yaraladı.
MÜEBBET HAPİS ALMIŞTI
Polise teslim olan Çallı’nın cinayetlere ilişkin yorumu ise “Namusumu temizledim” oldu. Eski eşinden olan oğlunu kaçırdığı için 18 ay mahkûmiyeti de bulunan Çallı’nın davası dört yıl sürdü ve müebbet hapis kararı çıktı. Çallı, 2010’da cezasının geri kalanını Türkiye’de çekmek istediğini bildirdi. Bu talep kabul edildi ve nakil 2013’te gerçekleşti. Türkiye’de 2019’da şartlı tahliye edilen Çallı, 2020’de tamamen özgürlüğüne kavuştu.
‘YENİ BİR HAYAT KURDUM’
Belçika medyasına açıklama yapan avukatı Ergun Top, Çallı’nın cezasının beşte ikisini çektiği için kurallar gereği serbest kaldığını söyledi. İadenin dayandırıldığı sözleşme gereği, hükümlünün cezası iade edildiği ülkenin kurallarına göre işlem görüyor. Belçika’da müebbet hapis cezalarında, hükümlü, cezasının 15 yıllık bölümünü çektikten sonra şartlı tahliye talebinde bulunma hakkına sahip. Hükümlünün serbest kalması, sabıka durumuna göre, genelde 19-23 yıl arasında oluyor. Belçika haber kanalı VTM’in Türkiye’de ulaştığı Çallı (63), “Güneşin, denizin ve kumsalın tadını çıkarıyorum. 15 yıl boyunca cezamı çektim. Burada yeni bir hayata başladım. Yakında bir oğlum olacak. Artık rahat bırakılmak istiyorum” dedi.
BAŞSAVCILIK: HUKUKA UYGUN
Açıklama yapan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca özetle şöyle denildi: “Dönüşüm yargılaması sonunda Osman Çallı’nın dört kişiyi öldürme suçundan 4 kez ayrı ayrı müebbet hapis cezası ile birlikte diğer eylemleri sebebiyle de süreli hapis cezalarına 30 Kasım 2012 tarihinde hükmedilmiştir. Ancak uyarlama yargılaması sonucunda verilecek cezanın Oost-Vlaanderen Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kez ömür boyu hapis cezasını geçemeyeceğine dair yasal düzenlemeler uyarınca; Çallı’nın müebbet hapis cezası üzerinden cezasının infazına karar verilmiştir. Çallı’nın 28 Haziran 2013 tarihinde ülkemize iade edilmesi üzerine infaz işlemlerinin Belçika ülkesinde yerine getirilmesi halinde 28 Haziran 2015 tarihinde tahliye edilecekti. Çallı’nın suç tarihinde yürürlükte olan 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkındaki Kanun’u uyarınca 10 Kasım 2020 tarihi itibarıyla şartlı tahliyesine karar verilmiştir. İnfaz işlemleri, uluslararası ve iç hukuka uygun olarak yerine getirilmiştir.”
‘YASAL BOŞLUKLARDAN FAYDALANMIŞLAR’
Ceza hukuku avukatı Tülay Bekar, Hürriyet’e şöyle konuştu: “Sanık bu suçları 2004’te işlemiş ve lehe düzenlemelerden yararlandırılarak, Türkiye’de 6 yıl hapis yattıktan sonra tahliye edilmiş. 2005’te yürürlüğe giren yeni TCK hükümlerine göre cezalandırılsa ve cezası uyarlansaydı, 30 yıl fiilen hapis yatmadan tahliye edilemezdi. Belçika’da bir kez ömür boyu hapis cezasına mahkûm edilmiş. Türk yargısı da uyarlamayı suç tarihine göre ve Belçika makamlarının yaptığı birleştirmeye göre yaparak, lehe hükümleri uygulayarak, tahliyesine hükmetti. Şu anda işlense yeni TCK’ya göre 4 ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilirdi. Bu sanık da asla Türkiye’ye gelmezdi. İadesini de istemezdi. Sanık ve avukatları yasal boşlukların tümünden faydalanmış.” (Oya ARMUTÇU / ANKARA)