Temsil tartışması

ALMANYA'da geçtiğimiz hafta Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), Almanya Müslümanları Merkez Konseyi, İslam Konseyi ve İslam Kültür Merkezleri Birliği'nin oluşturduğu Almanya Müslümanları Koordinasyon Konseyi'ne(KRM) karşı çatlak sesler yükselmeye başladı. Alman İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble'nin Berlin'de düzenlediği İslam Zirvesi'ne davet ettiği, ancak KRM dışında tutulan Avrupa Uyum Merkezi Başkanı Lübnan kökenli Alman Badr Mohammed, KRM'nin tüm Alman Müslümanlar adına konuşamayacağını söyledi. Bunun yanı sıra zirveye davet edilen İranlı Şarkiyatçı Navid Kermani de, KRM'nin kendisi gibi laik Müslümanları temsil etmediğini öne sürerek, “Hiç kimse KRM'nin Almanya'da yaşayan tüm Müslümanlar adına konuştuğundan hareket edemez” diye konuştu. Berlin'de yaşayan Afganistanlı Medya Menajeri Walid Nakşibendi ise KRM'de liberalliğin (serbestliğin) eksik olduğunu iddia etti.

BÜYÜK HAKSIZLIK

Haklarında ortaya atılan iddialara cevap veren KRM üyesi Almanya Müslümanları Merkez Konseyi'nin(ZMD) Genel Sekreteri Aiman Mazyek, “Bu şekildeki ortaya atılan iddialar büyük haksızlık. Tutucu bir grup olarak gösterilmek isteniyoruz. Salı günü Köln'de gerçekleştirilen etkinlikte başı açık, kapalı genç kızlarımız, kot pantolonla gelen gençlerimiz buna verilen güzel bir örnektir. Biz kapalı bir kuruluş değiliz. İslamın 5, imanın 6 şartına inan herkese kapımız açıktır” dedi.

SIRA ALMAN DEVLETİNDE

Almanya Müslümanları Merkez Konseyi'nin(ZMD) Genel Sekreteri Aiman Mazyek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Berlin'de gerçekleşen İslam Zirvesi'nde Schaeuble'nin Müslümanlarla bir araya gelmek istediğini, ancak bu konuda bir tek muhatap istediğini vurgulamıştı. Biz kendimize düşeni yerine getirip bu konseyi oluşturduk. Artık muhatapları var. Şimdi sıra Alman devletinde. Almanya'da kilise cemaatlerine tanınan tüm yasal hakların biz Müslümanlara da tanınmasını istiyoruz.”

KAÇIRILAN ALMANLAR İÇİN DEVREDELER

KRM, ilk icraat olarak geçtiğimiz ay Irak'ta direnişçi bir grup tarafından kaçırılan 61 yaşındaki Hannelore Krause ile oğlu Sinan'ın (20), serbest bırakılması bir deklarasyon yayınladı. KRM, “Özgürlük için birlikte” adı altında yayınladığı deklarasyonla, Müslüman direnişçilere Alman anne ile oğlunun derhal serbest bırakılması için çağrıda bulundu. KRM ayrıca kendilerinin temsil ettiği yaklaşık iki bin 500 camideki cuma vaazlarında Alman rehinelerin serbest bırakılmasının işleneceğini açıkladı. Bağdat'ta Alman kadın ile oğlunu kaçıran “Hakkın Mızrağı Kurmayları” adlı direnişçi grup, rehineleri serbest bırakmak için Afganistan'daki Alman ordusunun geri çekilmesini talep ediyor. Rehineciler isteklerinin yerine getirilmesi için verdikleri süreyi 10 gün daha uzatmış, ancak bu sürede geçtiğimiz Cuma günü sona ermişti. Örgüt, bu süre içinde taleplerinin yerinin getirilmemesi halinde rehineleri öldüreceğini ilan etmişti.

SCHAEUBLE TAKTİRLE KARŞILADI

Frankfurter Allgemeine gazetesine konuşan Alman İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble de, yeni kurulan KRM'nin Almanya'da yaşayan Müslümanlar adına, dünyanın çeşitli yerlerde sözde Allah adına gerçekleştirilen haksızlığa, hızlı ve net bir şekilde karşı çıkmalarını takdirle karşıladığını açıkladı.