Güncelleme Tarihi:
Bu yıl onuncu yaşını kutlayan TEMPO Dergisi de son sayısında geleneksel yıllığını yayınladı. O bunu beş yıldır yapıyor! Amacı ‘‘Hatırlatmak.’’ On ana bölümden oluşan yıllık kronolojik sıra takip ediyor. İşte Tempo vizöründen 97'nin bazı olayları...
politika
Medyayı temizleyeceğiz!
Adalet Bakanı Şevket Kazan, Konya Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği 3. Ramazan Kültür ve Sanat Etkinlikleri'nin kapanış gecesinde bir konuşma yaparak yine medyaya çattı. Kazan, ‘‘Ülkeyi karartan medyayı temizleyeceğiz’’ dedi.(5 Şubat)
Silahlı Türkiye
Türkiye'de silahlı vatandaş sayısının Türk Silahlı Kuvvetleri'nin asker sayısını geçtiği ortaya çıktı. İçişleri Bakanı Akşener, 681 bin 722 silah ruhsatı bulunduğunu bildirdi. Bunun en az iki katı kadar da ruhsatsız silah bulunduğu öne sürüldü (10 Şubat). Emniyet Genel Müdürlüğü, illere bir genelge göndererek namlu boyu 46 cm'den kısa olan katlanabilir pompalı tüfeklere el konulması emrini verdi. (9-14 Şubat)
Tarikat yemeği
Erbakan, tarikat tartışmalarının ayyuka çıktığı bir sırada, Başbakanlık Konutu'nda 51 tarikat ve cemaat liderine iftar yemeği verdi. Konuklar arasında Nurcuların, Süleymancıların, Nakşibendilerin, Kadirilerin, Cerrahilerin liderleri ile Şii-Caferi cemaatinin temsilcileri vardı. (11 Ocak)
TÜSİAD'ı çatlatan rapor
Halis Komili'nin açıkladığı ‘‘Türkiye'de Demokratikleşme Perspektifleri’’ raporu, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nde kriz yarattı. Yüksek İstişare Konseyi üyeleri, radikal görüşler içeren raporun kendi görüşleri alınmadan açıklanmasına tepki gösterdi. (24 Ocak)
Mumcu özlemle anıldı
Ankara'daki evinin önüne park ettiği otomobilinde patlayan bomba ile katledilen Uğur Mumcu, 4 yıl sonra aynı yer ve saatte binlerce kişinin bir ağızdan söylediği ‘‘Uğurlar olsun, uğurlar olsun’’ türküsüyle anıldı. (25 Ocak)
Kadınların zaferi
Tansu Çiller'in, iki karısı olduğu halde Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı yapmak istediği Salim Ensarioğlu, gördüğü büyük tepki üzerine bu görevi kabul etmedi.
(13 Haziran)
Refahyol'un sonu
Kamouyunda, sivil toplum örgütlerinde ve orduda büyük bir gerginliğe, devlette de bunalıma neden olan refahyol hükümeti 30 Haziran 1997 tarihinde siyaset sahnesinden silindi.
(1 Temmuz)
Paşa da terk etti
Bir zamanlar ‘‘Tak diye emrediyor, şak diye yapıyorum’’ diyecek kadar Genel Başkanı Tansu Çiller'e yakın olan Doğan Güreş Paşa da DYP'den istifa etti (15 Temmuz). Genelkurmay, Çiller'in CIA ajanı olduğu yolundaki suç duyurusunu işleme koyarak soruşturma başlattı.
(16 Temmuz)
Eğitimde 8 yıl dönemi
TBMM, 24 yıldır bekleyen ve cumhuriyetin en önemli reform yasası olan 8 yıllık kesintisiz eğitimi, 12 gün 10 gece çalışarak 242'ye 277 oyla kabul etti. Oylamada en çok fire veren parti ise DYP'ydi.
(30 Temmuz-17 Ağustos)
Balenin yüz akı
Birçok sanatçının rüyalarını süsleyen başarıyı, Ankara Devlet Konservatuvarı mezunu, 27 yaşındaki Tan Sağtürk gerçekleştirdi. Sağtürk, Fransa'nın devlet bale kuruluşu Balet National de Nancy'de ömür boyu çalışma hakkını kazanan ilk yabancı dansçı oldu. (4 Ocak)
Nâzım Best-seller
İtalya Yayınevleri Birliği yaptığı açıklamayla Nâzım Hikmet'in 33.920 adetlik satışla şiir kitapları sıralamasında birinci olduğunu söyledi.
(29 Nisan)
Reklam Oscar'ı Ata'ya
Türkiye Reklam Ödülleri sahiplerini buldu. Bu yılki basın dalında ‘Kristal Elma’yı Zeki Triko'nun Atatürk mayolu reklamı alırken televizyon dalındaki büyük ödül olan ‘Altın Elma’yı Garanti Bankası'nın ‘Cumartesi Açık’ reklamı kazandı.
(4 Temmuz)
Cam piramit şöleni
Refahyol'un para yardımında bulunmadığı Antalya'daki Cam Piramit, İşadamı Sakıp Sabancı'nın desteğiyle tamamlandı ve ‘Sabancı Fuar ve Kongre Merkezi’ adıyla törenle açıldı. Açılışta politikacılar, sanatçılar ve işadamları biraradaydı. (2 Ekim)
Spice Girls İstanbul'da
Dünyaca ünlü İngiliz Pop Topluluğu Spice Girls, ‘Pepsi Music Spice Girls’ kampanyası çerçevesinde Abdi İpekçi Spor Salonu'nda bir konser verdi. (2 Ekim)
ATV'de Harika Pazar programının sunucusu ve Sezer İnanoğlu'nun eşi Nil Pınar, 22 Mart gecesi Kanlıca'daki yalısında intihar etti. (23 Mart)
MHP'nin efsane başkanı, 4 Nisan gecesi saat 22.30'da geçirdiği bir kalp krizi sonucu hayata gözlerini kapadı. (5 Nisan)
Tango Kralı Esin Engin kansere yenildi.
Mustafa Ekmekçi yaşama veda etti. (22 Mayıs)
Şair Cahit Külebi tedavi gördüğü Başkent Üniversitesi'nde hayatını kaybetti. (20 Haziran)
Türkiye'nin önde gelen işadamlarından Feyyaz Tokar, beyin kanaması nedeniyle aynı günde geçirdiği iki ameliyat sonrasında solunum ve dolaşım merkezlerindeki fonksiyonların durması sonucu yaşamını yitirdi. (1 Ağustos)
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanı Tuncay Artun, girdiği şeker koması sonucu hayatını kaybetti. (7 Ağustos)
‘Damdaki Kemancı’, ‘Romeo ve Juliet’ oyunlarının unutulmaz sanatçısı, televizyonlarımızda gösterilen Dallas dizisinde ‘Bobby’yi, Mavi Ay'da da ‘David’i seslendiren Alev Sezer'i kaybettik. (4 Eylül)
Ünlü tiyatro sanatçısı Aydın Tolan geçirdiği kalp krizi sonucu hayata veda etti. Tolan, ‘Bir Demet Tiyatro’ dizisindeki ‘Laz Bakkal’ tiplemesiyle izleyicilerin gönlünde taht kurmuştu. (11 Eylül)
Tiyatro ve sinema sanatçısı Asuman Arsan, 11 Ekim günü saat 07.00'de evinde kız kardeşi tarafından ölü bulundu. Astım ve şeker hastası olan sanatçının kriz geçirdiği, bu nedenle vefat ettiği açıklandı.
Kim Dergisi Yazı İşleri Müdürü 38 yaşındaki Nurcan Çakıroğlu, tedavi gördüğü İstanbul Tıp Fakültesi Reanimasyon Ünitesi'nde karaciğer bekliyor. Ailesi ve arkadaşları organ bulunması için seferber oldu. Nurcan Çakıroğlu, 13 gün süren yaşam savaşını kaybetti. (8 Ekim)
19 Temmuz'da Gaziantep'te kaza geçirerek bitkisel hayata giren Milliyet Gazetesi muhabiri Kemal Bağcı yaşamını yitirdi. (22 Temmuz)
Yıllar önce gazetelerde başladığı ‘hava durumu yorumculuğunu’ son yıllarda televizyonda da sürdüren emektar gazeteci Ali Esin, tedavi gördüğü hastanede vefat etti. (4 Kasım)
Tiyatro ve sinema sanatçısı Sadettin Erbil vefat etti. Mehmet Ali Erbil'in babası olan 73 yaşındaki Erbil, son olarak ‘Tatlı Kaçıklar’ adlı dizide oğluyla birlikte oynamıştı. (19 Kasım)
kültür sanat
kaybettiklerimiz
En septik paranoya!
1997'de bir sürü beraberlik yaşandı ve bitti. Üstelik bazıları Burak Kut'un şarkısındaki gibi saygısızca bitti. Teoman Demir, sevgilisi Ajda Pekkan'ın kendisini aldattığını iddia etti. Bununla da yetinmedi, ‘‘O kadar estetik ameliyatı oluyor, o estetikleri kafasına, karakterine yaptırsın’’ dedi. Pekkan bu iddiaları yalanladı ve onu ‘‘septik paranoya’’ olmakla suçladı.
En sevindiren sonuç
Yıllarca, her sene milli bir dava olarak algılanan Eurovision Şarkı Yarışması'nda tam da sonunculuklara alışmıştık ki, İrlanda'nın başkenti Dublin'de yapılan bu yılki yarışmada İngiltere birinci olurken, Türkiye ilk kez ‘‘Dinle’’ adlı parçayla üçüncülük elde etti.
En futbolcu holding
Beşiktaş'ın yıldızı Sergen, kulübünün 240 milyarlık önerisini kabul etmedi ve 800 milyara iki yıllığına İstanbulspor ile anlaştı. ‘‘Bu para yedi sülaleme yeter’’ diyen Sergen, İstanbulspor'a 1 trilyon 235 milyon lira gibi rekor bir rakama mal oldu.
En tatsız portakal
Bu sene Türk Sineması açısından verimli bir sene oldu, ancak bu durum 34. Altın Portakal'a yansımadı. Bir dakika, aslında yansıdı galiba. Masumiyet'te oynayan Güven Kıraç'la, Cüneyt Arkın'ın barda yumruklaşması, eski ile yeninin ilk kez bu kadar açık biçimde çatışması, sinemacıların yılların festivalini ilk kez bu kadar az ‘‘sallamaları’’...
Bunların hepsi Türk Sineması'nda taşların yerinden oynadığını gösteriyor.
En medyatik mağdur
Türkiye'deki tarikat gerçeğini ortaya çıkaran dramıyla tanımıştık onu. Sürekli gazetelerde, televizyonlarda ifşaatlarda bulunmuştu; onunla yatıp, onunla kalkmıştık, onunla ağlayıp, onunla şaşırmıştık. Kahraman mıydı, mağdur mu, karar vermekte zorlanmıştık. Sonra sessizliğe gömüldü. Uzun süre ortalarda görünmedi. Taa ki, gazetelerden birinde sarışın bir kadın fotoğrafı görüp, onun Fadime olduğunu okuyana kadar. Böylece yeniden ortaya çıktı, ‘‘O ben değilim’’ dedi. Hayatını, düşüncelerini, duygularını yeniden anlattı. Günlüklerini Hürriyet okuyucusuyla paylaştı. Yani yine gündemdeydi.
En ritmik tanıtım
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi Çetin Gültekin, ciddi bir kitap yazdı: ‘‘Müslüm ile Fadime'nin aşkı’’. Kitabını TÜYAP kitap Fuarı'nda tanıtmak isteyen tıp öğrencisi eşiyle Aczimendi kılığına girip, makarena yaptı.
En mutaassıp ressam
Tablonun adı ‘‘Hamamda Kızlar’’, faili ise Kenan Evren. Bir bayram günü Hürriyet Pazar'da yayınlanan hamam fotoğrafı Kenan Evren'e ilham verince ortalık karıştı. Gazeteler ‘‘Paşa kopyacı çıktı’’ şeklinde yayınlar yaptılar. O da kendini nevi şahsına münhasır üslubuyla savundu: ‘‘Ne yani kızları hamama sokup resimlerini mi yapsaydım!’’. Tabii öyle yapmasaydı, ama kendi kafamdan çizdim’ de demeseydi keşke!