Temizlik geciktikçe kirlilik artacak

Güncelleme Tarihi:

Temizlik geciktikçe kirlilik artacak
Oluşturulma Tarihi: Ocak 04, 2000 00:00

Haberin Devamı

Geçtiğimiz hafta meydana gelen kazanın olduğu bölgede araştırma yapan Türkiye Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Bayram Öztürk, çevreye yayılan petrolün hemen ilk saatlerde temizlenmeye başlaması gerekirken çok geç kalındığını ve bu gecikmenin yarattığı çevre felaketinin sonuçlarının ancak 40 yılda giderilebileceğini söyledi. Prof. Bayram Öztürk petrolün 5 kilometrelik bir alana yayıldığını, bu yayılma sonucu kıyısal alanda yaşayan canlıların yüzde 99'unda toplu ölüm görüldüğünü belirtti.

Acil çevre planı olmayan Çevre Bakanlığı'nı da suçlayan Öztürk, dün Bakırköy Adliyesi'ne başvurarak Çevre Bakanlığı, İstanbul Valiliği, Rus Hükümeti ve gemicilik şirketi hakkında dava başvurusunda bulundu. TÜDAV Başkanı çevreye verilen zararın tespiti için de Uluslararası Denizcilik Örgütü'nden bilirkişi istediklerini açıkladı.

Anlaşma sağlandı

Öztürk'ün dikkat çektiği bir konu oldukça ürkütücü. Öztürk, Çevre Bakanlığı'nın acil eylem planı olmamasının yanısıra bu konuda çalışacak yetişmiş personel ve gerekli ekipman da olmadığını iddia etti. Sadece Malta'da Petrol Sızıntılarına Müdahale Merkezi olduğunu söyleyen Öztürk, benzer sistemin acilen Türkiye'de de kurulması gerektiğini ve bu sürede bu tür merkezlerle işbirliği içinde olunması gerektiğini de sözlerine ekledi. Arama, kurtarma, sızan yakıtı bloke etmek için kurulacak bariyer, denizden toplanacak yakıtı yükleme ve boşaltma için gereken ekipmanların temini için ise yaklaşık olarak 300 milyon dolarlık bir yatırım gerekiyor.

Bu arada, geçtiğimiz hafta meydana gelen kazadan sonra gemiyi terk etmeyi reddeden gemi kaptanı, personelin bir bölümü ve şirket yöneticileri ile Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü arasında dün anlaşma sağlandı. Genel Müdür Hücum Tulgar, Rus bandıralı Volganeft 248 adlı tankerde bulunan yaklaşık 900 ton yakıtın boşaltılması için gemi sahipleri ve sigorta şirketinden olumlu yanıt aldıklarını açıkladı.

İstanbul Teknik Üniversitesi ile birlikte yapılan çalışmalar sırasında geminin planları, yakıt durumu hakkındaki bilgiler gemi kaptanından alınmıştı. Gemideki yakıt bugünden itibaren çekilecek. Ama geminin parçalanarak batan kısmıyla ilgili şu ana kadar herhangi bir işlem yapılmadı. Tulgar deniz suyunun soğuk olması nedeniyle batık kısımdaki yakıtın donduğunu, bu yüzden de denize sızmadığını iddia etti.

Peki Florya ne olacak?

Büyükşehir Belediyesi Çevre Dairesi Başkanı Prof. Mustafa Öztürk ise kazadan en çok Florya sahillerinin etkilendiğini söyledi. Öztürk lodosun denizaltını etkilememesi açısından büyük bir şans olduğu görüşünde:

‘‘Dalgalar ve rüzgar karaya doğru olduğu için, denize karışan yağı karaya taşınmıştır. Yağ deniz yüzeyinde bir saat bile kalmamıştır. Kirlilik ağırlıklı olarak karadaki alanı tahrip etmiştir. Restoranları, turistik tesisleri, bitkileri tahrip etmiştir’’.

TUDAV’ın iddiaları

1. Volganeft adlı gemi uluslararası denizcilik standartlarının altında olup bu tür gemilerin geçişleri denizlerimizde her zaman tehdit oluşturmakta.

2. Boğazlara yerleştirilecek radar sistemi kurulsa bile bu tür olaylar veya kazalar her zaman olacak. Dolayısıyla kurulacak radar sistemi kazaları azaltabilir ancak hiçbir zaman sıfırlayamaz. Çünkü bu örnekte görüldüğü gibi radar sistemi lodos veya poyraz gibi etkili havaları tahmin etmek üzere kurulmamıştır.

3. Yayılan yakıtın yanında, gemide kalan 900 ton yakıtın boşaltılması risk içermektedir. Bu nedenle yakıtın yayılmasının önlenmesi için tedbirler alınmalıdır.

4. Gemideki petrolün yayılmaması için Malta'daki ‘‘Petrol Müdahale Birimi’’yle işbirliği yapılmalıdır. Bu konuda Çevre Bakanlığı veya Denizcilik Müsteşarlığı'nda yetişmiş eleman bulunmamaktadır.

5. Yakıtın yayılması sırasında ‘‘Dispersant’’ kullanılmamalıdır.

6. Mevcut halde 5 km.'lik bir alan yakıtla kaplanmış olup kıyısal bölgede yaşayan canlıların yüzde 90'ında toplu ölümler görülmektedir.

7. Olayın üzerinden 5 gün geçmesine karşın Florya kıyılarında hiçbir temizleme çalışmasına başlanmamıştır. Temizleme çalışmasına ilk 24 saatte başlanılmalıydı.

8. Temizleme çalışmalarının gecikmesi kirlenmeyi artıracak bir etken olmaktadır. Temizlemenin kıyı tipine göre yapılması, bunun için de uzman kuruluşlarla işbirliği yapılmalıdır.

9. Bölgenin eski haline gelmesi için en az 40 yılın geçmesi gerektiği tahmin edilmektedir. Ekson Valdez (1989) kazasının etkisinin 50 yılın üzerinde olacağını hatırlayalım. 1994 yılında olan Nassia kazasının etkisi ise halen devam etmekte olup, bölgedeki su canlıları kendilerini yenileyememektedir.

10. Bölgenin kirlenmeden bertarafı için milyonlarca dolar gerekmektedir.

11. Marmara Denizi ve Boğazlar'da petrol kazaları ve yangınlara karşı römorkör, deniz süpürgesi, yangın söndürme gemileri bir an önce tedarik edilmeli, bu konuda eleman yetiştirilmelidir.

Son 20 yıldaki büyük kazalar

15 Kasım 1979

Romanya bandıralı Independenta ile Yunan bandıralı Evriali şilebi çarpıştı. Rumen tankeri infilak etti, 43 kişi öldü. Binlerce ton petrol denize döküldü. Yangın nedeniyle Boğaz bir hafta trafiğe kapatıldı.

29 Ekim 1988

Malta bandıralı amonyak yüklü Blue Star tankeri ile Türk Gaziantep tankeri çarpıştı. Bin ton amonyak Marmara'ya yayıldı.

29 Mart 1990

Irak bandıralı Janbur tankeri Çin bandıralı Datunkshan kuru yük gemisi ile çarpıştı. 3 bin ton gazyağı denize döküldü.

20 Eylül 1990

Bulgar bandıralı Soydanokan ile Türk bandıralı Burgaz gemisi çarpıştı. Bin ton kömür döküldü.

14 Kasım 1991

Anadoluhisarı açıklarında canlı hayvan yüklü Lübnan gemisi ile mısır yüklü Filipinler gemisi çarpışarak battı. 22 bin baş koyun boğularak telef oldu.

13 Mart 1994

Kıbrıs Rum kesimi bandıralı Nasia patrol tankeri ile Yunan bandıralı Shipbroker kuru yük gemisi çarpıştı. 15 gemici öldü, 33 gemici yaralandı, 16 denizci kayboldu. 98 bin 600 ton ham petrol, 600 ton gemi yakıtı ve 250 ton mazotun yüklü olduğu Naisa günlerce yandı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!