‘Temeliye’ klasiği

Türk siyasi yaşamında yaptığı gaflarla kendine özgü bir yer edinen DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, dün de formundaydı. Partisinin grup toplantısında, neşesiz ve sıkkın bir ruh hali taşıyan Çiller, dün de gaf üstüne gaf yaptı.

Trabzon'da, Kırşehir'de kırdığı potlarla adından sıkça söz ettiren Çiller, dün de dinleyenlere parmak ısırtacak gaflar yaptı. Başbakan Mesut Yılmaz ile Alman Başbakanı Helmut Kohl'ün 30 Eylül'deki buluşmasını değerlendiren Çiller, İngilizce düşünüp Türkçe konuşunca ilginç benzetmeler ortaya çıktı. Çiller, Kohl'ün Yılmaz'ın ‘‘sırtını sıvazladığını’’ söylemek istedi. Ancak Çiller, bu ifade yerine ‘‘arkasını okşattı’’ sözlerini kullanınca gaflarına bir yenisini ekledi.

Arka sıralara oturup kendisini izleyen Aksaraylı partilileri, ‘‘Ankara'dan gelenler’’ olarak selamladı. Çiller, uluslararası bir kavram olan diplomasi sözcüğünü de ‘‘dış diplomasi’’ şeklinde telaffuz etti. Çiller, özelleştirme gelirlerinin bütçe dışına alınmasını eleştirirken de deyimleri karıştırdı. Çiller, gelirlerin dağıtımının ‘‘Başbakan'ın iki dudağı arasında’’ olduğunu söyleyeceğine, ‘‘iki dudağının ağzında olduğunu’’ söyledi.

EZAN İNLEYECEK

Çiller, Eylül ayındaki Diyarbakır gezisinde de Güneydoğu'da olduğunu unutarak, ‘‘Diyarbakır'ı Doğu Avrupa'nın incisi yapma’’ sözü vermişti. İncilerini 1 Kasım'daki Trabzon'da sürdüren Çiller, ‘‘Sevgili Samsunlular’’ diye söze başlamış ve ‘‘Trabzon'u Akdeniz'in incisi yapma’’ vaadinde bulunmuştu. Trabzon mitinginde ezan okunurken konuşmasına ara veren Çiller, ezanın yeniden başlaması üzerine işaret parmağıyla minareyi göstererek, ‘‘ebediyet ile edebiyet’’ sözcüklerini karıştırmış ve ‘‘Bu ezan edebiyete kadar inleyecek’’ demişti. Ezanı ‘‘inleten’’ Çiller, ‘‘inleyecek’’ ile ‘‘dinmeyecek’’ sözcükleri arasındaki farkı ise ertesi gün, gazetelerden öğrenecekti.

ÇİFTÇİ İDARESİ

3 Kasım'daki Kırşehir Mitingi'nde de 2 bin kişilik cılız kabalığı görünce morali bozulan Çiller, açık olan okulları yeniden açma sözü vermiş ve iktidara geldiklerinde ‘‘açık olanları kapalı olanları açacağız’’ diyerek, yanındaki milletvekillerini hayretler içinde bırakmıştı. Bu kentte, ‘‘çiftçi iradesi’’ yerine ‘‘çiftçi idaresi’’ sözleriyle çam üstüne çam deviren Çiller'in Anadolu gezilerindeki gafları da hatırlanmaya değer. Halkın dini üzerinde baskı yapıldığını ima eden Çiller, ‘‘çekin milletimin elinden yakanızı’’ sözleriyle inanılmaz bir gaf daha yapmıştı.

EROİNCİYİ TANIMAM

Çiller, Manisa gezisinde de ‘‘halkım için bir saçımın telini değişmem’’ diyeceğine, ‘‘Halkım için bir taşımın telini değişmem’’ dedi. ‘‘Anadolu kaplanları ayağa kalkar’’ ifadesi yerine ‘‘Anadolu kaplanları yerine çıkar’’ gafını yapan Çiller'in en çarpıcı gaflarından biri ise eroin tüccarlarıyla ilgili oldu. Anadolu gezilerinde hakkındaki ‘‘eroin kaçakçısı’’ iddialarını yanıtlayan Çiller, eroin kaçakçıları yüzlerinden tanınırmış gibi konuşarak, ‘‘Ben eroinciyi sokakta görsem tanımam’’ dedi.

Çiller, Manisa gezisinde, Yılmaz'ı Perinçek'in kolunda olmakla suçlarken de incilerini saçarak, ‘‘Yılmaz, Doğu Perinçek'in koynunda’’ demişti.

SAYIN KÖSTEBEK

Çiller, Özel harekatçıların tahliye edilmesinden sonra basınla sohbet toplantısı yapmış ve İstihbarat Dairesi eski Başkan Vekili Bülent Orakoğlu'ndan söz ederken, ‘‘Sayın Köstebek’’ tanımlamasını ağzından kaçırmıştı. Çiller, Onbaşı Kadir Sarmusak'a da ‘‘Onbaşı Sarmısak’’ demişti.