Temel’in pabucu damda Oflu Hoca silip süpürüyor

Güncelleme Tarihi:

Temel’in pabucu damda Oflu Hoca silip süpürüyor
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 14, 2001 00:00

Karadeniz'de Oflu Hoca fırtınası esiyor. Bu fırtına kadar kuvvetli ki önüne ne gelirse savurup götürüyor. Oflu Hoca'nın gündeme gelmesinden sonra Temel ve Dursun'un neredeyse esamesi okunmaz oldu. Oflu bir imamın vaazlarının derlendiÄŸi -daha doÄŸrusu ilk baÅŸlarda öyle algılanan- kitap peynir ekmek gibi satıyor. 'Ofli Hoca' adıyla sergilenen oyunlar kapalı giÅŸe oynadı. Ofli Hoca'nın vaazları sırasında doldurulduÄŸu iddia edilen kasetler 500 binin üzerindeki satış rakamlarına ulaÅŸtı. Ofli Hoca isimli stand-up ÅŸovlar yapılmaya baÅŸlandı ve son olarak hocanın internet kanallarında boy göstermesiyle efsane zirve yaptı, kimliÄŸine dair bir mitos oluÅŸtu. Nasrettin Hoca'nın kıvrak zekası, derinliÄŸi, bilgeliÄŸi vardı onda. Ama televizyondan, pilardodan, NataÅŸalardan, pilajlardaki cibildaklardan da bahsediyor. Kıt da olsa her konuda bilgi sahibi, yeniliklere mesafeli ama hoÅŸgörülü, hayat, ölüm ve aÅŸk üzerine fikirleri öyle harcıalem olmayan... O denli hakiki görünüyor ki, kasetlerini dinleyen kendini cami atmosferinde bir imamla karşı karşıya zannediyor. Bunlardan biri de eski bir Trabzon senatörü. Kitabı okuyup, kaseti dinledikten sonra soluÄŸu Maçka Savcılığı'nda alıyor. Kaseti ve kitabı savcının önüne koyarak ‘‘bu edepsiz adam hakkında’’ dava açılmasını istiyor. Dava açılıyor ve Of Merkez Camii adresine bir pusula çıkarılarak Ofli Hoca'nın derhal savcılığa gelip ifade vermesi isteniyor. Merkez Camii yetkilisinden gelen cevabi mektupta ‘‘burda herkes Ofli Hoca, hangisini istediÄŸinizi anlayamadık’’ deniyor. Ortada kasetler de dolaÅŸmaya baÅŸlayınca, Oflu ete kemiÄŸe deÄŸilse de bir sese büründü. Kasetlerdeki kiÅŸi o denli etkileyiciydi ki, vaazın başında ciddiyet ve hayret ifadesiyle dinleyenler finalde kopuyor, kahkaha selinde kendilerini kaybediyordu. Çok ÅŸey söylendi, bu konuda yüzlerce tevatür çıktı ama Oflu'nun gerçek kimliÄŸi hakkında derli toplu ve ikna edici bir sonuca ulaşılamadı. Hakikaten böyle bir adam var mı? Kitap onun vaazlarından mı derlenmiÅŸ? Biz de peÅŸine düştük, araÅŸtırdık, dinledik, okuduk, tanıklara baÅŸvurduk ve sonunda efsaneyi deÄŸil ama efsaneleri bulduk. Bütün veriler iki ismi iÅŸaret ediyordu: Eskinin müzisyeni, ÅŸimdinin çöpçüsü Yakup Kalaycı ile yazar Nihat Genç. Oflu Hoca, birbirinden çok farklı bu iki adamın yolunu kesiÅŸtirdi. Birine tedirgin bir şöhret kazandırırken, diÄŸerine de eza ve cefa çektirdi. KimliÄŸi çözülemeyen hoca internette boy gösterince efsanesi zirve yaptıESKÄ° BANDOCU, YENÄ° ÇÖPÇÜ YAKUP KALAYCIOflu Hoca benim icadımÅžimdi 35 yaşında olan Yakup Kalaycı, vaktiyle Trabzon Belediyesi Bando ve Mehteran Takımı'nda trombon çalarak hayatını kazanan kendi halinde bir müzisyen. ÇocukluÄŸunda din adamlarının yanında bulunmuÅŸ, Oflu imamların rahle-i tedrisinden geçmiÅŸ. Ama müzik merakı yüzünden o çevrelerden ayrılıp baÅŸka bir aleme doÄŸru yol almış.Her ÅŸey bundan 5-6 yıl önce içkili bir muhabbet sırasında baÅŸlar. Dini çevrelerde yetiÅŸtiÄŸi için vaaz tarzını iyi bilen Yakup Kalaycı, arkadaÅŸlarına daha sonra Oflu Hoca diye anılacak olan taklitler yapmaya baÅŸlar. Ama Nihat Genç'in Ofli Hoca'sından habersizdir. Zaten, ‘‘Oflu Hoca benim icadım’’ diyor. Bu iddiada doÄŸruluk payı var çünkü Genç'in Oflu'suyla Kalaycı'nınki arasında bariz farklar mevcut. Kalaycı'nın Oflu'su Genç'in hocasına göre daha sinirli, küfürbaz ve para canlısı bir tip. Taklitler zenginleÅŸerek sürdükçe Kalaycı da muhabbet sofralarının aranılır adamı haline gelir. ArkadaÅŸları yanlarında getirdikleri bir kayıt cihazıyla Oflu taklitlerini baÅŸka mahallelere ve ÅŸehirlere taşıdıkça Kalaycı'nın şöhreti artar. Bir arkadaşının ısrarıyla elden ele ve parça parça dolaÅŸan kaseti birleÅŸtirmeye karar verir, ortaya bir Ofli Hoca kaseti çıkarır. Kaset kısa zamanda yüzbinler satmaya baÅŸlayınca olay çığırından çıkar. Önceleri gizli tutulan kimliÄŸi ortaya çıkınca belediye bandosundaki iÅŸinden olur. Tam belediyenin kanal inÅŸaatlarında iÅŸ bulduÄŸu vakit Trabzon Savcılığı hakkında dava açar, 5 ay hapis cezası alır (1999). Karar para cezasına dönüştürülünce hapisten kurtulur ama bando ve mehterandaki iÅŸine dönemez. Başına gelenler bununla da kalmaz. Yolu kesilir, defalarca ölümle tehdit edilir ve birkaç kere de sıkı dayak yer. Trabzon'u terketmesini söylerler ama o ‘‘burası benim memleketim, öldürseniz de bir yere gitmem’’ diyerek direnir. Ãœstelik doldurduÄŸu kasetten hiç gelir elde edemez, bir takım uyanıklar tarafından dolandırılır. Åžimdi Ä°MÇ'deki kaset firmalarından teklif alıyor ama sütten aÄŸzı yandığı için korkuyor. Trabzon Belediyesi yetkilileri Yakup Kalaycı'ya acıyarak onu kanalizasyon iÅŸinden alıp park ve bahçeler bölümünde görevlendirmiÅŸ. Ä°lgili birimin müdürüne, ‘‘bu kadar yetenekli bir adamı neden bando bölüğüne geri göndermiyorsunuz?’’ diye sorduÄŸumuzda aldığımız cevap ilginçti: ‘‘DediÄŸiniz gibi çok yetenekli. Åžimdi biz ona 40 dönüm bir parkın bekçiliÄŸini ve bakım görevini verdik. Kısa zamanda bu alanda ihtisas sahibi oldu. Bandodan istiyorlar ama yerine yetiÅŸmiÅŸ eleman bulamadığımız için burada tutuyoruz!’’BURADA BÖYLE ÅžEY YAPILIR MI AZÄ°Z CEMEAATDün temuzlamak içun camiye gittim. Cemmat yokti ama içerden acayip sesler geliydi. Bir de baktum ki bizim müezzin bir kadinla mercumeÄŸi firina veriy. 'Tuh' diye yüzuna tükurdum. Bir camide boyle ÅŸey yapilir mi aziz cemaat? Åžerefsiz heruf istifini bozmadan iÅŸuna devam ederken bana, 'dur ula ÅŸu iÅŸi bitireyum, Allah'ın evine tükurmenun ne demek olduÄŸuni sana göstereceÄŸum' dedi.NÄ°HAT GENÇBen yarattım Yıl 1988. Nihat Genç, bir grup gencin çıkardığı 'Çete' dergisinde 'Ofli Hoca' baÅŸlıklı seri hikayeler kaleme alıyor. Hikayeler o denli tutuluyor ki hemen bir yıl sonra ‘‘Ofli Hoca-Åžeriatta Ayıp Yoktur’’ adıyla kitaplaÅŸtırılıyor. Oflu Hoca'nın kısa zamanda çok ünlenip anonimleÅŸmesi yazarını korkutuyor ve çok fazla ‘‘istek’’ almasına raÄŸmen Oflu Hoca'yı kitap olarak devam ettirmiyor. Haftalık Leman Dergisi'nde çok ciddi takılmasının nedenlerinden biri olarak gösteriliyor bu Oflu Hoca ürküntüsü. Kitaptan sonra yüzlerce tehdit mektubu ve telefonu almış. Genç, Ofli Hoca'nın yazarı olarak geri çekilme taktiÄŸinde baÅŸarılı oldu sayılır. Çünkü kimse onun Ofli Hoca'nın yazarı olduÄŸunu hatırlamıyor. Bu kadının günahı altta kalmak mıdır?Cemaat fahiÅŸenin cenazesini kılmak istemez.Ofli Hoca: Niçün kilmazsunuz?Cemaat: Kötü kadundur hocam.Ofli Hoca: Habu kadununun üstüne çıkanlar öldü, hepsinin namazini kilmadiniz mi?Cemaat: Kildik hocam.Ofli Hoca: Peki bu kadinin günahı altta kalmak midur?OFLU'NUN ANALÄ°ZÄ°Ofli Hoca tiplemesi hayatın içinden çıktığı için çok tutuldu. Çevresinde gördüğü Karadeniz insanının tüm mizah yeteneÄŸini, saman alevi gibi ansızın parlayıp sönmesini, hazır cevaplığını ve en önemlisi en koyu taassup içindeyken bile felsefi bir hoÅŸgörü ve anlayış yeteneÄŸini Ofli Hoca'nın bünyesine yerleÅŸtirmiÅŸ. Trabzon ve çevresinde, Ä°stanbul'un Karadeniz kökenlilerin yoÄŸun yaÅŸadığı semtlerinde imam ve müezzinlerin büyük bir bölümü Oflu. Oflu imamlar genellikle NakÅŸibendi tarikatına mensup. Cami dışında da cübbe, sarık ve ÅŸalvarla dolaÅŸan bu hocaların vaazları ilgiyle izlenir. Çünkü, birbiriyle baÄŸlantısız gözüken birçok konuyu hiç kimsenin aklına gelmeyecek kanallarla birbirine baÄŸlama yetenekleri vardır. En ciddi konular hakkında konuÅŸurken bile vaazın bir yerinde çok zeki esprilerle kasveti kırar, kendilerini dinletirler.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!