Oya ARMUTÇU / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 02, 2010 00:00
AYİM Başkanı Hâkim Tuğgeneral Arslan, “Albaylar üstleri olan generaller hakkında nasıl karar verecek” yönündeki eleştirilere cevap verdi: “21 yıllık mesleğim sürecinde de hiçbir komutanımın en küçük bir telkinine muhatap olmadım.”
HÜKÜMETİN “Albaylar üstleri olan generaller hakkında nasıl karar verecek?” eleştirisi karşısında, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) Başkanı Hâkim Tuğgeneral Abdullah Arslan ilk kez konuştu. Arslan, “30 yıllık meslek hayatım var. 21 yıllık hâkimlik mesleğim sürecinde de hiçbir komutanımın en küçük bir telkinine muhatap olmadığımı samimiyetle ifade etmek isterim” dedi.
“İki başlı yargı eleştirileri ve AYİM’nin kaldırılması önerilerini nasıl değerlendirdiği” sorusu üzerine de Arslan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 11 başvuruda, AYİM’nin yapısını ve bağımsızlığını AİHM kriterlerine uygun bulduğunu ve tek bir ihlal kararı vermediğini söyledi. Arslan, önlerindeki davalara ilişkin konuşmasının mümkün olmadığını belirterek, şu değerlendirmeleri yaptı:
Niçin talimat alınsın
“AYİM üyeleri de anayasal teminat altındadırlar. Hiçbirisi üye seçildikleri andan itibaren sicil almazlar, istemedikleri sürece emekli edilemezler ve atandırılamazlar. Hal böyle iken bu arkadaşlarımın bir yerlerden talimat aldığını ve alacağını ileri sürmek haksızlık değil midir? Bu düşünce aynı zamanda talimat vereceği iddia olunanlara da haksızlık değil midir? Niçin talimat alınsın? Bırakın hâkimler kararları ve gerekçeleriyle konuşsun.
Ben bu eleştirilerin bilgi eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyorum. Vatandaş, AYİM’nin başkanını ve üyelerini, sadece atanmış askerler zannediyor. Ben tuğgeneralim, üye arkadaşlarım albay, ama hepimiz hukuk fakültesi mezunu ve hâkimiz. Ben hem Harp Okulu’nu hem de hukuk fakültesini bitirdim. Hem kıtada
hem kürsüde çalıştım.
Mahkememizin yapısı bilinmiyor. AYİM’nin 18 üyesi var. Şu anda iki üyelik boş. Aday üyeliklere
seçim yapıldı, Cumhurbaşkanı’nın yapacağı seçim sonrası atamayı bekliyor. Mevcut 16 üyemiz de hem albay hem hukukçu. Yaş ortalamamız 50. Bu üyelerden 10’u Ankara Hukuk Fakültesi, 6’sı İstanbul Hukuk Fakültesi mezunu. AYİM üyelerinden 2’si idare hukuku alanında doktora yapmış, 9’u çifte yüksek lisans sahibi. Bu çift yüksek lisans yapmış üyelerden biri de başkan olarak benim. 5’i ise tek yüksek lisans sahibi. Bu arkadaşlarımın hepsi de seçim aşamalarını başarıyla geçip, yüksek sicil notları alıp AYİM üyeliğine atanmışlardır. AYİM üyelerinin yüzde 100’ü, idare hukuku alanında yüksek lisans sahibi. Türkiye’de böyle bir mahkeme, devlette böyle bir kadro var mı?
6 kurmay üyemiz de Silahlı Kuvvetler Akademisi mezunu. Her dairede 2 kişi olarak görev yapmakta olup onlar da yine anayasal teminat altındalar. Yani sicil almazlar. AYİM Anayasa’dan aldığı yetki ile bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yüce Türk milleti adına mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre karar vermeye devam edecektir.
Referandum sonrası
Referandumdan önce HSYK kararları yargı denetimine kapalıydı. Ancak bir hâkim üsteğmen, atamasını gelip AYİM’de dava konusu yapabiliyordu. Ama bir ağır ceza mahkemesi başkanı, atama kararına karşı HSYK kararlarını dava konusu yapamıyordu. Referandum öncesi bir hâkim teğmenin teminatı, bir ağır ceza mahkemesi başkanından daha fazlaydı. Şimdi yeni askeri hâkimlerin teminatını kazandılar.”