Oluşturulma Tarihi: Haziran 10, 2005 00:17
Cumhuriyetimizle yaşıt 406 sayılı kanunumuz, modern ve rekabetçi bir telekomünikasyon sektörünün hukuki altyapısını oluşturma misyonunu yerine getirememekte. Ülkemizin; günümüzün hakikatlerini gözönüne alan, serbest piyasayı oluşturmayı hedefleyen, kolay anlaşılır, cezacı değil teşvik edici bir haberleşme yasasına ihtiyacı var. Bu ihtiyaç doğrultusunda hazırlanan ve uzunca bir süredir gündemde olan yeni Elektronik Haberleşme Kanunu taslağında göze çarpan önemli hususları aktarmak istiyorum:
Yeni Kanun’da büyük ölçüde AB’nin 2002 düzenleyici çerçevesi esas alınıyor. AB’ye üye ülkelerin de uymakla yükümlü olduğu 2002 çerçevesinin temel özelliği rekabetin ve rekabet hukuku kavramlarının ön planda olması. Avrupa’da 90’ların ortalarında başlayan ve çok olumlu neticeler veren serbestleşme sürecinin devamı ve bu yoldaki engellerin kaldırılması hedefleniyor. Yeni Kanun’umuzla birlikte bu anlamda AB normlarına biraz daha yaklaşmış olacağız.
Elektronik Haberleşme Kanunu’nun getireceği önemli yeniliklerden biri yetkilendirme rejiminin sadeleştiriliyor olması. Mevcut yasada pazara girişi zorlaştıran, dolayısıyla rekabetin önünde engel teşkil eden hükümler bulunuyor. Yeni yasa ile vatandaşlarımıza hizmet sunmak isteyen alternatif operatörler her türlü haberleşme hizmetini, Telekomünikasyon Kurumuna (TK) bildirimde bulunarak sunabilecekler.
Yeni Kanun taslağında açıklığa kavuşmayan ya da ileride sıkıntı yaratabilecek bazı hususlara da değinmekte fayda var. Adil rekabet ortamının sağlanabilmesi için hiç bir operatörün yasa karşısında imtiyazlı konumda bulunmaması gerekir. Halen böyle bir statüsü olan Türk Telekom’un yeni yapıya nasıl entegre edileceği açıklığa kavuşmuş değil.
EVRENSEL HİZMET FONU
Geçen yıl kamuoyunun görüşüne sunulan taslağın içinde yer alan Evrensel Hizmet bölümünün bu kanun kapsamından çıkarılarak ayrı bir Kanun’la düzenlenmesine karar verildi. Evrensel Hizmet Yasası özellikle kırsal ve uzak alanlarda yaşayanlar ile gelir seviyesi düşük olanlar da dahil olmak üzere bütün yurttaşlarımızın temel haberleşme hizmetlerinden faydalanabilmesinin şartlarını düzenliyor. Burada dikkat edilmesi gereken hususlardan ilki; evrensel hizmetin kapsamının belirlenmesinde dünya uygulamalarının hassasiyetle incelenmesi ve konuya ilişkin sektör görüşlerinin dikkate alınmasıdır. Bu hizmetlerin verilebilmesi için tüm sektörün katkılarıyla oluşturulacak. Evrensel Hizmet Fonu’nun şeffaf bir şekilde idare edilmesi de son derece önemli. Eğer fonun yönetiminin esasları şeffaflık esasına göre şimdiden belirlenmezse, bu fonun etkin kullanılıp kullanılmadığı tartışmaları önümüzdeki günlerde gündemimizi işgal edebilir. Alternatif operatörlerin her türlü hizmet verme yetkisine kavuşmuş olmaları ve bu oluştuktan sonra evrensel hizmet fonunun ihale yoluyla söz konusu hizmeti en ucuz sağlayan operatöre aktarılması uygun olacaktır.
Elbette en kritik konu yeni yasanın uygulamaya yansıması olacak. Yeni yapıda düzenleyici kurum olan TK’ya önemli işler düşüyor. TK’nın dış etkilerden bağımsız, hızlı ve etkili bir şekilde çalışması eskiye göre daha da önem kazanacak.
Cem Çelebiler
Tüm İnternet Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
Netone Telekom Genel Müdürü