Güncelleme Tarihi:
En büyük oğlu Ali, hem Bilgi Üniversitesi’nde işletme okuyor hem de Beyoğlu’nda Hazzo Pulo Pasajı’ndaki ‘Yirmibir’ adlı ocakbaşını işletiyor. Diğer çocuklarıysa Kadıköy Anadolu Lisesi’nde ve Robert Kolej’de yatılı okuyor. İnsan haklarından yolsuzluğa ve çevre sorunlarına kadar Meclis’te verdiği soru önergeleriyle bilinen Tanrıkulu, aktif siyaset hayatı nedeniyle kendisine ve çocuklarına vakit ayıramamaktan şikâyetçi. Polisten dayak yiyeninden tutun da çarpık kentleşmeden şikâyet edene, ayrımcılığa uğrayan LGBTİ bireylerden, treni 2 saat rötarlı kalkan hemşerisine kadar her gün onlarca insan derdini anlatmak için onu arıyor. “Sorun değil, ben alışkınım, cep telefonumu gazeteye de yazabilirsiniz. Nasıl olsa Google’a Sezgin Tanrıkulu yazınca numaram çıkıyor!” diyor. İşte Tanrıkulu’yla ocakbaşı sohbetimiz:
20 YILDIR AYNI NUMARA
Daha çok ne gibi taleplerle arıyorlar sizi?
Engellisinden cinsel kimliği yüzünden mağdur olanına, kadınından çocuğuna herkes arıyor. Baroda çalıştığım zaman da her yere giderdim. Bir insan hakkı ihlali varsa Burdur’a da giderim, Trabzon’a da... Mağdur olan kim olursa olsun hepsinin yanında olmaya çalışırım. Milletvekili olduktan sonra da telefonum numaramı değiştirmedim. Zaten bu ortam içinde inanın 24 saat çalışsanız az geliyor. 20 yıldır hep aynı telefonu kullanıyorum. Ve telefona kendim bakıyorum. Genellikle cevapsız bir çağrı bırakmıyorum, herkesi geri arıyorum. Twitter’ı da kendim kullanıyorum, gelen tüm tweet’lere ben cevap veriyorum. Samimiyetle söylüyorum, akşam uyuyacağım zaman ‘Bugün neyi eksik yaptım, neyi unuttum, neyi atladım?’ diye düşünmekten uyuyamıyorum. Çünkü insanlar seslerini duyurmak istiyorlar, taleplerine karşılık arıyorlar.
Bütün gününüzü telefonda geçiriyor olmanız lazım...
Gelen çağrıların tümüne cevap vermeye çalışıyorum. Ben İstanbul milletvekiliyim ama Türkiye’nin her yerinden talep geliyor. AKP milletvekillerini merak ediyorum gerçekten, mesela onlar hangi telefonlara bakıyorlar, seçmenlerden gelen taleplere cevap veriyorlar mı? İsmini vermeyeceğim, ayıp olur, ben geçenlerde 4’üncü telefonunu değiştiren AKP’li vekil biliyorum. Milletvekili olduktan sonra sorunlar onlara iletilemiyor. 320 tane AKP’li vekil var, bugüne kadar Meclis’te hangi soruyu sormuşlar? Onlar daha çok İŞKUR’dan kontenjan alıyorlar, o kontenjanlara kendi adamlarını nasıl yerleştirecekler, idarede-bürokraside adamlarına nasıl iş bulacaklar, ona bakıyorlar.
‘TREN GECİKTİ’ DİYE ARIYORLAR
Sizi şaşırtan, sıradışı talepler oluyor mu?
Mesela geçen gün Batman’dan Diyarbakır’a saat 16.00’da kalkan tren, Başbakan’ın mitingi nedeniyle kalkmamış, saat 18.00’e sarkmış. ‘Tren gecikti, 2 saattir istasyonda bekliyoruz’ diye beni arıyorlar. ‘Tren niye ertelendi?’ diye soruyor. Ben de ‘Niye ertelediniz?’ diye Meclis’te Ulaştırma Bakanlığı’na soracağım gerçekten.
AİLEMDEN ÖZÜR DİLİYORUM
Ailenize vakit ayırabiliyor musunuz?
Aileyi bir tarafa bırakın, kendime de vakit ayıramıyorum. Eğer bu kadar çok hak ihlalinin olduğu, demokrasinin bu kadar çok askıya alındığı bir dönemde bu işi yapıyorsanız kendinize ait zamanınız kalmıyor maalesef. Eskiden milletvekilliği kolaymış. Adam seçiliyormuş Artvin’den, geliyormuş Ankara’ya, cep telefonu yok, sosyal medya yok, ayda bir kez kendi iline gidiyor, tamam. Şimdi öyle değil, sosyal medya var, telefonunuz var, 5 dakika cevap vermezseniz insanlar hesap soruyor size. Bunun ötesinde ne kendinize ne de yakın çevrenize, ailenize ayıracak bir zamanınız kalmıyor. Hepsinden özür diliyorum. Annemi babamı bile çok az görüyorum.
EKMELEDDİN BEY’E İLGİ BÜYÜK
Ekmeleddin İhsanoğlu’yla birlikte Diyarbakır’daydınız. Diyarbakır’da kendisine ilgi nasıldı?
Çok büyük bir ilgi vardı. Ekmeleddin Bey gencinden yaşlısına, kadınından çocuğuna herkesin elini sıktı, herkesle sohbet etti. Ayrıca tam 3 saat boyunca karşısındaki sivil toplum örgütü yöneticilerinin en ağır eleştirilerini, sözlerini dinledi. Sonra da bu eleştirilere ve taleplere cevap veren çok derinlikli bir konuşma yaptı. Herkes oradan memnun bir şekilde ayrıldı. Böyle bir başbakan tablosu var mı Türkiye’de? Yok. Ama maalesef sandıkta oy alıyor işte...
CHP Güneydoğu’da neden yeterince oy alamıyor, neye bağlıyorsunuz?
CHP’de 1994’ten 2009’a kadar bir siyasal tutum ortaya çıkmış, o tutum tamamen bölge siyasetinden çekilmiş ve kendisini başka bir yerde tanımlamaya çalışmış. 2009’dan sonraysa bu tablo değişti. Ama tabii ki siyaset boşluk kaldırmaz. Şimdi siyaseten bunu değiştirmeye çalışıyoruz. Toplumun bütün taleplerine cevap vermeye çalışıyoruz, bunun mutlaka sandıkta bir karşılığı olacaktır. Sabırlıyız.
Mangala, hamama meraklıyım
İlk gençlik yıllarımdan beri mangala merakım var. Zaten yemeğe meraklıyım. Bir şehre gitmeden önce mutlaka bir araştırma yaparım, gittiğim her yerde en iyi yerel restoran nereyse onu mutlaka bulmaya çalışırım, sonra herkesi atlatır oraya giderim. Partililer sonra bana ‘Nereye gittin, ortadan kayboldun?’ diye sorarlar. Bir de hamama çok merakım var, İstanbul’un tarihi hamamlarının yarısına gitmişimdir, ayrıca Anadolu’da gittiğim kentlerde de tarihi hamam
varsa mutlaka giderim. Tellaklarla epey arkadaşlığım var.İstanbul’da en çok Galatasaray Hamamı’na gidiyorum, 7’den 70’e hepsi beni tanır. İstanbul’daysam mutlaka giderim.