Güncelleme Tarihi:
Çocukken ‘‘Jetgiller’’e bayılırdım. (Açıkçası hálá bayılıyorum.)
Onlarınki gibi bir yaşamım olsun isterdim.
Sabah uyandırıp yıkayan, giydiren ve kahvaltı hazırlayan robotların bulunduğu bir evde yaşamak fikri çok hoşuma giderdi.
21. yüzyılda bunlar, bir çizgi film ustasının hayal ürünü olmaktan çıkıp gündelik yaşamımızın bir parçası haline gelecek gibi görünüyor.
* * *
Digital Club Network'ün yaratıcılarından Ted Werth'in açıklamasına göre, sabah önceden ayarladığımız bir saatte ışıklarımız yanacak, perdeler açılacak, bilgisayarımız ‘‘günaydın’’ diyecek ve kahve makinemiz çalışmaya başlayacak ve tüm bunlar tek bir kabloyla gerçekleşecek.
‘‘Media Virus’’ kitabının yazarı Doug Rushkoff ise kitabında, biz dışardayken arabamız, saatimiz ya da küçük el bilgisayarımızın İnternet bağlantısıyla, evdeki elektronik aletlerimizle ilişkiye geçeceğini anlatıyor.
Bu sayede biz eve yaklaşırken Microwave, yemeği pişirmeye başlayacakmış.
* * *
Önümüzdeki yüzyılda cep telefonlarının da çok değişeceğini söyleyen telecom uzmanı Jeff Kagan, kola takılan saat telefonların Japonya'da şimdiden piyasaya çıktığını ama pil problemi yüzünden henüz fazla kullanılmadığını belirtiyor.
Kagan, bu konu üzerinde çalıştıklarını ve problemin halledileceğini de ekliyor. Yani artık cep telefonlarını cepte değil, kolumuzda taşıyacağız.
* * *
İşi iyice ileri götürüp telefonlara beynimizden cevap vereceğimizi bildiren telekomünikasyon uzmanlarına ise söylenecek tek şey kalıyor:
‘‘Yok artık, daha neler!..’’
Palmiye, beyaz kum, Chili ve tekila
Buz gibi bir havadan, sımsıcak güneşe sığınmak, bembeyaz kumlara gömülmek, kendimi masmavi okyanusun vahşi dalgalarına bırakmak...
İşte bütün hayalim buydu ve gerçekleşti.
New York'un dondurucu soğuğundan öyle bıkmıştım ki soluğu en yakın seyahat acentesinde aldım.
Bir paket programları varmış.
Yer: Club Med, Cancun, Meksika.
3.5 saatte kardan, kavurucu sıcağa vardım.
İnanılır gibi değil.
Cancun, cennet diye hayal ettiğime en yakın yer.
Palmiyeler, rengárenk çiçekler, tertemiz deniz...
‘‘Bizde de var’’ diye düşündüm. Allah'tan bizde de var.
Göcek, Antalya, Kemer, Bodrum, Marmaris...
Kıskanmadan keyfini çıkardım.
* * *
Meksika'nın en önemli gıdası Tekila ve Chili.
İstanbul ve Ankara'da çok güzel Meksika lokantaları var.
Bu yemeği ve tekilayı sevenler için bir araştırma yaptım.
* * *
Chili, Meksikalıların acı biberi. Tam 13 çeşidi var.
Serdar Turgut'un yaptığı gibi bunların tadına bakıp da dudaklarınızın şişip silikonlu zannedilmesini istemiyorsanız, size birkaç tavsiye:
1. Pimiento, tadı çok az. Fazla acı sayılmaz.
2. Dulce (tatlı), Yucatecan yemeklerinde kullanılıyor. Yeşil biberden daha acı.
3. Güero, çok hafif. Balık ve Yucatecan yemeklerinde kullanılıyor.
4. Chiles Secos (kurutulmuş), orta acı. Çorba ve soslarda kullanılıyor.
5. Poblano, et ya da peynirle doldurulmuş. Tatlıdan acıya kadar çeşitleri var.
6. Serrano, Salsa'da kullanılan chili. Hafifi de var, çok acısı da.
7. Puya, bayağı acı. Kurutulmuş, sosta ve etlerde kullanılıyor.
8. Jalapeno, çok acı. Soslarda kullanılıyor.
9. Chipotle, tütsülenmiş. Çok acı. Ete konuyor ya da yemeklerin yanında servis ediliyor.
10. Morita, tütsülenmiş. Çok acı.
11. Piquin, en küçük ve en acı chiliden biri. Tazesi de var kurutulmuşu da. Soslarda kullanılıyor.
12. De arbol, çok acı. Sarmısaklı soslarda kullanılıyor.
13. Habareno, müthiş acı. Yucatecan yemeklerinde kullanılıyor.
* * *
Meksika'da su yerine tekila içiliyor. (Sanırım bu yüzden suyun tadı çok kötü) Bildiğimiz tuz ve limonla içilen ve Margarita gibi kokteyl yapılan tekilayı Meksikalılar, genellikle ‘‘caballitos’’ (küçük at) denilen bardaklarda sek olarak içiyorlar.
3 çeşit tekila var. Blanco (beyaz), Resposado (yıllanmış) ve Viejo (eski). Ayrıca tekilayı dibindeki kurtla birlikte içen Meksikalılar da var ama bu konuya hiç girmeyeceğim. Mideniz bulanmasın.
* * *
Tekilayı sert bulan yabancılara ise bir tavsiyesi var Meksikalılar’ın.
Tekilanın yanına bir bardak sangrita alıp bir telikadan bir sangritadan içmek ya da tekilayı bir dikişte bitirip sangritayla devam etmek.
* * *
Bizde Tekila Bum Bum, Amerika'da da Slammer diye bilinen içki de çok içiliyor Meksika'da.
Onlar Tekila Bam Bam diyorlar.
İki parmak tekilanın içine Sprite koyup bardağı masaya vuruyorsunuz. İçki köpürür köpürmez bir dikişte içiyorsunuz.
Birkaç Tekila Bum Bum'dan sonra da yere seriliyorsunuz.