Güncelleme Tarihi:
Onikişubat ilçesindeki evi hasar gören Veli Arslan, şimdi çalıştığı iş yerinde yaptıkları sandviç ve çorbaları depremzedelere dağıtıyor. Depremin ardından birçok akraba ve tanıdığını kaybettiğini söyleyen Veli Arslan, cep telefonundan, depremde hayatını kaybeden yaklaşık 100 kişiyi silmek zorunda kaldığını belirtti.
Müstakil evlerinin depremde az hasar gördüğünü ifade eden Veli Arslan, "Depremde evimdeydim. Felaket bir şekilde hissettik. Sesi duyar duymaz deprem olduğunu anladım.
Çocuklarımın hepsini bir araya topladım. Dışarı çıktım, kıyamet gibiydi. Müstakil evimizde çok hasar olmadı ama komşularımızın evlerinde çok hasar oldu. Akrabalarımızı kaybettim, tanıdıklar vefat etti. Telefon rehberimden 100 kişiyi sildim, vefat eden. Allah kimseye böyle bir şey yaşatmasın. Allah devletimizden, milletimizden razı olsun" dedi.
'İÇTİĞİMİZ ÇAY OĞLUMUN VE HAMİLE GELİNİMİN HAYATINA MAL OLDU'
Kahramanmaraş’ta yaşanan depremin ardından enkazın altından çıkarılan Vakkas İspir, “üşüdüğümüz için çay içmeyip evden çıksaydık oğlum ve hamile gelinim kurtulacaktı” dedi.
Kahramanmaraş’ın Nurhak ilçesinde yaşayan İspir ailesi 7.7 büyüklüğünde gece yaşanan ilk depremin ardından evlerinden çıkarak geceyi dışarda geçirdiler. Etkili olan kar yağışı nedeniyle üşüyüp tekrar evlerine giren İspir ailesi, ısınmak için çay içtikleri sırada 7.6 büyüklüğünde ikinci depreme yakalandı.
İspir ailesinden 6 kişi depremin etkisiyle yıkılan tek katlı müstakil evin enkazının altında kaldı. 68 yaşında ki baba Vakkas İspir, eşi, oğlu ve yanlarında bulunan bir akrabaları kısa süre içerisinde enkazdan çıkarılırken evin diğer oğlu ve hamile eşinin cansız bedenine ulaşıldı. Yaralı olarak kurtulan baba Vakkas İspir, Kahramanmaraş'ta yapılan ilk sağlık müdahalesinin ardından Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesine getirilerek tedavi altına alındı. Korku dolu anları anlatan İspir, çay içmeyip dışarı çıksaydık bu felaketi yaşamazdık dedi.
'KIZ KARDEŞİM VE TORUNUM DA VEFAT ETTİ'
Enkazın altından çıkarılan Vakkas İspir, vefat edenlerin şehit olduğunu söyleyerek, “Gece dışarda kar yağıyordu. Saat 04.20’de deprem oldu, bizde kalkıp dışarıya çıktık. Sabaha kadar dışarda bekledik. Sabah tekrar eve girdik. Çocuklarda bize geldi, gelinim bir çay koyayım da için dedi. Allah rahmet eylesin oğlum ve gelinim göçük altında vefat etti. Başka evde bulunan kız kardeşim ve torunum da vefat etti. İkinci depremde saniyeler içinde ev yıkıldı ve hepimiz içinde kaldık. Bağırış çağrış içinde dışardan sesimizi duyup oğlumun birini, eşimi ve beni çıkarttılar. Gelinim ve diğer oğlumdan ses soluk yoktu. Onlar şehit oldular, o makama biz çıkamadık. Arkalarından gözyaşı dökmekte doğru değil bol bol dua etmemiz gerekiyor. Deprem anında öleceğimi düşündüm.
Üstümde büyük bir beton vardı. Ayağımın teki o betonun altında kalmış. O anda ayağımın kırık olduğunu hissetmedim, sadece acaba ben buradan nasıl kurtulurum diye düşündüm. Bizi çıkartmaya çalışan arkadaşlarda panik içinde çünkü sürekli sarsıntılar devam ediyor ve üstüme ağırlık basıyor. Kısmetimizde içecek suyumuz varmış” dedi.
“ÇAY BARDAĞI ELİMİZDE KALDI”
İspir, çay içtikleri sırada bir anda enkaz altında kaldıklarını belirterek, “Evde 6 kişiydik, misafir olarak halamın çocuğu da vardı. Onun üstüne bir şey düşmemişti o çocuk çıkmış. Arkadaşlarına haber verip oğlumun birini de o çıkarmış. Hepimiz aynı odadaydık gelinim çayı koyup getirdi. Elimize alıp içerken bardak elimizde kaldı hepimiz enkazın altında kaldık. Gelinim normalde köye abisinin yanına gidecekti. Yemeğimizi orda yiyelim dediler. Eğer o çayı koymayıp çıksaydık o felaketten kurtulurduk. Ama bunu göreceğimiz varmış. Çatıda kar vardı o karı temizleyince bebeği karnında 19 yaşında ki gelinim abimler üşüdü abimler bir çay içsinde öyle gidelim dedi sonra olanlar oldu. 68 yaşındayım daha önce böyle bir şey görmedim” ifadelerini kullandı.