Telefon bağımlılığı

Teknoloji hayatımızı kolaylaştırıyor.Geliştirdiğimiz araç-gereçler sayesinde bize daha fazla zaman kalacağını ve özgürleşeceğimizi zannediyoruz. Öyle ya, iki saatte yapacağın işi araçlar senin için on dakikada yapıveriyorlar. Hele telefon denilen sihirli araç, teknolojinin en son harikası bilgisayarla birleşince özgürlüğünüz ikiye katlanıyor. Böylece dünyanın neresindeolursanız olun, sanki ofisinizdeymiş gibi çalışmalarınızı sürdürüyorsunuz. Banka işlemlerinizden tutun da tüm ödemelerinizi, alacak-verecek ne varsa alo hattından hallediyorsunuz. Dostlarınızla sanki karşı karşıya oturuyormuş gibi internet üzerinden sohbet edebiliyorsunuz. Hatta yeni arkadaşlar, dostlar edinebiliyorsunuz. İstediğiniz her türlü alışverişi sadece birkaç tuşa basarak şıp diye çözümlüyorsunuz. Anlayacağınız pratik hayatınızı telefonun sihirli tuşlarına basarak kolayca yönetebiliyorsunuz. Böylece bütün hayatınızı da telefona bağlamış oluyorsunuz. Şimdi bir an için telefonunuzun çalışmadığını düşünün. Hayatınız telefonla birlikte durdu demektir. Diyeceksiniz ki, 'canım ne olacak komşuya gidip hallederim. Olmazsa telefon idaresinden işi çözerim.' Peki bütün bir kentin telefon santralı iptal olursa, ne olacak? Biliyorsunuz, telefon bağlantıları artık uzaydan uydu aracılığı ile yönetiliyor. Ya uyduya bir meteor taşı çarpacak olursa, ne olacak? Telefon sistemi çöktü demektir. Peki telefona bağlı hayatımız ne olacak?Özgürleşeceğiz derken sanırım kendimizi fena halde bağlıyoruz diyorum, Yasemin’ce...