Tele dolandırıcılığa ağır mahkumiyet: 30 yıl

Güncelleme Tarihi:

Tele dolandırıcılığa ağır mahkumiyet: 30 yıl
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2013 15:42

PROF. Dr. Canan Karatay’ın da mağdurları arasına katıldığı telefon dolandırıcılığı ile ilgili Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nin çok ağır bir ceza verdiği ortaya çıktı.

Haberin Devamı

Telefonda hakim, savcı, polis, jandarma süsü verip, kimlik bilgilerinin terör örgütü tarafından ele geçirildiği yalanıyla dolandırıcılıktan sanık 4 kişi 15-30 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Telefonda konuşurken fonda telsiz sesi kullanan sanıkların polis olduklarına ikna etmek için polis imdat telefonu 155 gibi 0155’ten aradıkları ortaya çıktı. Mağdurlar arasında telefonda ikna olup, talimat üzerine 270 bin lirayı bir çalılığın dibine bırakıp hızla uzaklaşan bir eczacı da var. Karar, son zamanlarda artış gösteren ve EGM’nin sık sık vatandaşların cep telefonlarına mesaj atıp uyarıda bulunduğu telefonla dolandırıcılık olaylarına verilen en ağır cezalardan biri olarak kayda geçti. Davanın 4 sanığından üçü tutuklu, birine yakalama kararı çıktı. Emniyet, dolandırıcıların 155, 156’nın cepte gözükmesini sağladıkları uyarısı yapmıştı.

FONDA TELSİZ SESLERİ

Hakim Ahmet Korkmaz başkanlığındaki Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi kararına konu olaylar şöyle gelişti:
Sanıklar H.Ö, İ.H.G, E.Y ve H.İ.F hakkında “bilişim sistemleri, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılmak suretiyle dolandırıcılık ve nitelikli yağma” suçlamalarıyla dava açıldı. Sanıkların, başka kişilere ait veya sahte kimlik bilgileri ile alınmış cep telefonu SİM kartlarıyla bazen rastgele, bazen araştırmayla mağdurlar HYBC, ST, AG, AC ve AGC’ye ait telefon numaralarını tespit ederek aramalar yaptıkları, kendilerini polis, jandarma, savcı, hakim olarak tanıtarak, kimlik bilgilerinin terör örgütleri tarafından ele geçirildiği, soruşturma gizliliği için kimseye bahsetmemesi telkiniyle, örgüt mensuplarını yakalamak ve bankadaki parayı güvence altına almak için savcılık veya emniyete havale edilmesini sağladıkları iddia ediliyordu. Sanıkların mağdurlara karşı inandırıcı olmak için telefonda konuşurken fonda telsiz sesi kullandıkları, şüpheliler toplu yakalanmasın diye havalelerin başka şehirlerde bulunan şüphelilere ulaşılabildiği de öne sürülüyordu.

270 BİN LİRAYI ÇALININ DİBİNA BIRAK VE KOŞ!

Eczacı ST’yi Mamak TEM Şube’den aradığını söyleyen bir şüpheli, mağduru Başsavcı Mehmet Çınar’a bağlayacağını söyleyerek bir başka şüpheliye aktardı. Kendini savcı olarak tanıtan şüpheli, mağdura SİM kartının ve kimliklerinin terör örgütü tarafından kopyalandığını, kopyalanan bu kimliklerle kredi çekilmeye çalışıldığını, kendi adına açılan hesaplardan terör örgütüne, yurtdışına para aktarılmaya çalışıldığını, yine kopyalanan SİM kartıyla bir kurmay albaya tehdit mesajları gönderildiğini öne sürdü ve verecekleri talimatlara göre hareket etmesini istedi. Mağdur eczacının korkarak ikna olduğu ve telefonla verilen talimata uyarak, bankadan çektiği 270 bin lirayı poşet içinde İzmir’de bir parktaki çalılığa bırakıp uzaklaştığı bildirildi. ST ifadesinde, “Basiretim bağlandı. Parayı bankın arkasına bırakmamı söylediler, bıraktım. Yanıma bir erkek oturdu, benim sağ tarafı kalkıp koşmamı telefonda söylediler” dedi. Aynı mağduru tekrar arayan şüphelilerin bu kez 85 bin lirasını şüpheli İ.H.G’nin banka hesabına havale ettirdikleri, G.’nin üst aramasında havale dekontunun ele geçtiği kaydedildi.

İNANDIRMAK İÇİN 0155’TEN ARADILAR, KREDİ ÇEKİP GÖNDERDİ

Kararda mağdur HYBC’nin ise kendisini komiser olarak tanıtan bir şüpheli tarafından aranarak kişisel bilgilerinin PKK tarafından ele geçirildiği iddiasında bulunduğu, müştekinin inanmaması üzerine polis imdat numarası olarak bilinen 155’ten arayacaklarını söylediği, kısa süre sonra 0155 numaralı telefondan arayıp ikna ettikleri belirtildi. Mağdur HYBC’nin talimat üzerine yine şüpheli İ.H.G hesabına 16 bin lira havale yaptığı, aldatıldığını öğrenmesi üzerine hesabı bloke ettirdiği, G’nin bankada parayı çekmek üzereyken polisin gelmesi üzerine kimliğini bırakıp kaçtığı, daha sonra yakalandığı bildirildi. Aynı müştekinin, şüphelinin kredi kartı hesabına 7 bin 500 lira aktardığı belirtilen kararda, dolandırıcılık eyleminin tamamlandığı vurgulandı. Müşteki AC’nin kendisini Alanya TEM şubeden polis olarak tanıtan kişinin talimatıyla kredi çekip 24 bin 685 lira, AG’nin savcı Ömer Faruk adıyla aranıp 42 bin 190 lira dolandırıldığı kaydedildi.

CEZA YAĞDI

Mahkeme sanıkların birlikte hareket ederek dolandırıcılık suçunu işledikleri gerekçesiyle H.Ö’yü 15 yıl hapis ve 134 bin 200 lira adli para cezasına, İ.H.G’yi 30 yıl hapis ve 1 milyon 365 bin 728 lira adli para cezasına, E.Y’yi 15 yıl hapis ve 134 bin 200 lira adli para cezasına, hakkında yakalama kararı çıkarılan H.İ.F’yi ise 21 yıl hapis ve 166 bin 200 lira adli para cezasına çarptırdı.

YARGITAY’DAN İKİ FARKLI KARAR

Yargıtay, telefon dolandırıcılığında bu yıl iki mahkumiyet için iki farklı karar aldı. Nevşehir’de L.B.’yi telefonla arayan S.D ile R.P, savcılıktan aradıklarını öne sürüp, “Hesabınızdan teröristlerin hesabına para aktarıldı” diyerek para istedi. Evdeki 8 bileziği bozdurup, 20 bin lirayı R.P’ye havale eden L.B dolandırıldığını anlayınca polise gitti. Kamera kayıtlarından belirlenip tutuklanan iki sanık, “nitelikli dolandırıcılık” suçundan 5’er yıl hapis ve 40 bin lira para cezasına çarptırıldı. Yargıtay 15. Ceza Dairesi, banka ve bilişim hizmetleriyle kredi kurumları aracılığıyla yapılan bu dolandırıcılığın “nitelikli” değil, “basit” olduğu gerekçesiyle kararı bozdu. Yerel mahkeme Yargıtay’a uyup, tahliye kararı verdi. İkinci olay İstanbul’da meydana geldi. K. K, E. T ve M. K, telefonla aradıkları bir kişiye kendilerini emniyet amiri ve savcı olarak tanıtıp para istedi. Telefona inanan kişi, banka şubesine M.K adına 130 bin lira gönderdi. Banka görevlileri şüphelenip polisi aradı. Banka şubesinde yakalanan sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan dava açıldı. İstanbul 45. Asliye Ceza Mahkemesi iki sanığı “zincirleme halinde dolandırıcılık” suçundan cezalandırdı. 15. Ceza Dairesi bu kez mahkumiyet kararını onadı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!