Güncelleme Tarihi:
Mersin’in Pozcu Mahallesi’nde oturan D.K., 11 yaşındayken eşcinsel olduğunu anladı. Muhafazakar bir ailede yetişen ve 5 kardeşin en büyüğü olan D.K., 2003’te Ankara’da ameliyatla kadın olmayı tercih edip, 2008’de Mersin’de gönlünü kaptırdığı bir gençle yaşamını birleştirdi. Ancak kısa süre sonra kendisini erkek gibi hissettiğini eşine anlatıp, karşılıklı anlaşarak, boşandı. D.K., evlilik macerasından sonra dini vecibelerini eksiksiz yerine getirmeye başlayınca, yıllar sonra kadınlığı seçtiğine de pişman oldu.
"KADAVRADAN CİNSEL ORGAN NAKLİ CAİZ DEĞİLDİR"
Kadınlığından pişman olduktan sonra erkeklik organına yeniden kavuşma mücadelesi başlatan D.K., kadavradan organ yaptırmak istedi. Ankara’daki İnsanca Yaşamı Destekleme Derneği aracılığıyla da Diyanet İşleri Başkanlığı’nın internet sitesindeki ’Soru Sor’ linkinden bu isteğinin dinen uygun olup, olmadığını sordu.
Diyanet İşleri Başkanlığı yetkilileri "Ameliyatla kadın olmuş ve fiilen kadın fonksiyonlarına sahip (transseksüel) bir kişinin pişman olup, fıtratına dönmek için kendi erkeklik organı dışında başkalarının erkeklik organını yaptırması dinen caiz değildir" görüşünü bildirdi.
YASAL DÜZENLEME İSTEDİ
Diyanet’in ’caiz değil’ görüşü ile şoke olan D.K, bunu düzeltmek için çaba harcamaya başladı. D.K., "Ben inançlı bir insanım. Fakat mümin bir kadın gibi değil, erkek gibi namaz kılıyorum. Bu görüş beni derinden sarstı, yeniden erkeklik organıma kavuşup, hayatıma bir yön vermek istiyorum" dedi. Kadın olduğu için pişman olan D.K. hükümetin kadavradan organ nakli için bir an önce yasal düzenleme yapmasını istedi.
Merkezi Ankara’da bulunan İnsanca Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Okşan Öztok, konu ile ilgili kendisine telefonla ulaşan DHA muhabirine bu tür 20 vakanın kendilerine başvururda bulunduğunu belirterek şunları söyledi:
"D.K., çok ısrarlı olunca, tıbbi yönden bu durumun mümkün olup olmadığını araştırdık. Sonuçta tıbbi açıdan bir sakınca olmadığını öğrendik. Bu şekilde bize başvuran 20’nin üzerinde insan var. Bu nakil de kol nakli, yüz nakli gibi normal olmalı. Amerika ve Brezilya’da örnekleri var. Kişinin bu isteği kendisini ilgilendirir. Bu nedenle yasal bir düzenleme yapılması uygun olur."