A.A
Oluşturulma Tarihi: Aralık 15, 2006 11:55
Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Anatolia Klinikleri Şefi Prof. Dr. Mansur Beyazyürek, teknolojinin getirdiği kolaylıklar yanında bağımlılığı da artırdığına işaret ederek, “Bundan 30-40 sene önce kadın evinde çamaşırını yıkar, asardı. Şimdi çamaşır makinesi bozulsa aynı eroinmanın eroin krizi gibi sıkılmaya, gerilmeye başlıyor” dedi.
Prof. Dr. Beyazyürek, bağımlılığı ”kişinin herhangi bir davranışı sosyal, psikolojik veya biyolojik yapısını olumsuz etkilediği halde yapmaya devam etmesi” olarak tanımladı.
Daha önce bağımlılık dendiğinde akla, alkol, madde ve kumarın geldiğini hatırlatan Prof. Dr. Beyazyürek, “Özellikle son yıllarda teknolojik aletlere bağımlılık çok ciddi şekilde arttı. 21. yüzyıl aslında birtakım kolaylıkların yanında bağımlılık çeşitlerini de artırdı” diye konuştu.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO), 2000'li yılların bağımlılıkla mücadele yılı olması gerektiği yönünde deklarasyonu bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Beyazyürek, şunları söyledi:
“Özellikle teknolojik aletlere bağımlılık çok ciddi. Bakın bundan 30-40 sene önce kadın evinde çamaşırını yıkar, asardı. Hiçbir derdi yoktu. Şimdi çamaşır makinesi olmasa ya da bozulsa aynı eroinmanın eroin krizi gibi sıkılmaya, gerilmeye başlıyor. Dolayısıyla makineler de bizi kendilerine bağımlı kılıyor.”
“Bunun yanı sıra internet bağımlılığı da özellikle erkekler arasında çok arttı” diyen Prof. Dr. Beyazyürek, bu tür vakaların internet başından kalkmadığını, bunun da kişinin psikolojisini bozduğunu, daha sıkıntılı, depresif hale getirdiğini, eşi, çocukları ve arkadaşlarıyla ilişkilerini bozduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Beyazyürek, “Yatan hastalarımızı sorguladığımızda, internet yaygınlığının çok fazla olduğunu görüyoruz” dedi.
Kişilerin artık cep telefonu olmadan bir hayat düşünemediğine de işaret eden Prof. Dr. Beyazyürek, “Kaybettiğimiz ya da evde bıraktığımız zaman ne yapacağımızı bilemiyoruz. Tıpkı bir bağımlının kullandığı maddeden uzak kalması gibi” diye konuştu.
21. yüzyılın spor ve iş bağımlısı kişiler de yarattığına dikkati çeken Prof. Dr. Beyazyürek, “Bu gibi kişiler günde 5 saat spor yapmadan rahat olamıyor. Ne işine gidiyor, ne başka bir şey yapıyor. İşkolikler de sadece işini düşünüyor” dedi.
Teknolojik bağımlılığın kişinin bütün ruh ve beden sağlığını, özellikle de ruhsal sağlığını bozduğunu söyleyen Prof. Dr. Beyazyürek, “Teknoloji demek ki insanları mutlu etmiyor. Getirdiği kolaylıklar tamam. Ama insanlar daha mutlu, daha huzurlu değil. Cebinde cep telefonu taşıyor diye mutlu insan görmedim” diye konuştu.
Kendilerine vakaların “teknoloji bağımlısıyım” diyerek değil, ruhsal sorunlar nedeniyle başvurduğunu kaydeden Prof. Dr. Beyazyürek, şunları ifade etti:
“Konuştuğumuz zaman bu sorunun altında örneğin internetin yattığını görüyoruz. Mesela bir kadın geliyor ve diyor ki, 'Kocamla ayrılacağım mutlu değilim'. 'Niye boşanacaksın' sorduğumuzda, 'Eve geliyor daha yemeğini yemeden odaya kapanıyor, internetin başından ayrılmıyor. 1,2,3 yetti artık doktor bey' diyor. Ruhsal sorunların altında bakıyoruz ki teknoloji çok önemli rol oynuyor.”