Güncelleme Tarihi:
Geçen hafta bilgisayarımın anidan çalışmamaya karar verip bütçemde küçük çaplı bir delik açmasından ve bayram yoğunluğundan sonra yine klavyenin başındayım. Yeni bilgisayarımla karşınızdayım. Bugün biraz da teknolojinin bilmediğimiz ya da bilmek istemediğimiz yüzüne bakalım hep birlikte.
Malum teknolojik cihazlar belli maddelerden üretiliyor. Plastik aksamdan tutun pillerde kullanılan maddelere kadar bir dizi zararlı materyal içeriyor bu cihazlar. Bunların en somut örneklerinden biri cep telefonları. Eskiyen ya da ömrünü dolduran cep telefonlarının doğaya zararı olduğunu biliyor muydunuz. Ya da çöpe attığınız eski monitörünüzdeki kurşun gibi ağır metallerin çevreye nasıl zarar verdiğini?
Ne yazık ki kullandığımız birçok elektronik eşya ya da bilgisayar malzemesi zaman zaman sağlığa zararlı maddeler içerebiliyor. Örneğin LCD ekranlarda sıvı maddenin sağlığa zararları olduğu biliniyor. Benzer şekilde baskılı devrelerde bulunan bakır ve diğer maddeler de havaya karıştığında zararlı olabiliyor. Üçüncü dünya ülkelerinde bu maddeleri ısıtarak birbirinden ayırma işlemi yapılıyor. Tabi bunun çok zararlı kanserojen maddeleri doğaya saldığını hatırlatayım.
Yangına körükle gitmek istemem ama gerçekler ne yazık ki böyle. Eninde sonunda bu ürünleri kullanarak doğaya ve uzun vadede kendimize zarar veriyoruz. Bireysel olarak alınacak bazı önlemlerle bu sıkıntıların bir kısmının önüne geçilebilir. Örneğin biten pillerinizi (kalem ya da telefon pili) özel toplama merkezlerine götürebilirsiniz. Birçok büyükşehirde bu tip merkezler var. Hatta bazı şehirlerde (mesela İstanbul'da) pillerinizi atabileceğiniz özel çöp kutuları bile var. Geçen gün evdeki bütün bitmiş pilleri toplayıp evimin yakınındaki markette bulunan böyle bir kutuya attım. Toplanan piller çevreye zarar vermeyecek şekilde imha ediliyor.
Elbette bu sadece bireysel çaba ile çözümlenebilecek bir sorun değil. Devletin de bazı görevler üstlenip eskiyen elektronik eşyaların güvenli bir şekilde imhası konusunda adım atması lazım. Ancak birkaç sene öncesine kadar çöplükte nükleer maddeler bulunan bir ülke olduğumuzu da unutmamak lazım. Yani 'çok çalışmamız lazım çok'.
Tabi ki konu çevre duyarlılığı olunca dikkat etmemiz gereken bazı noktalar da var: Örneğin elektronik cihazları bekleme (stand-by) konumunda bırakmamak gerekiyor. Bu modda ürünler hala elektrik harcamaya devam ediyor. Belki bir iki kişi ya da cihaz için sorun olmasa da binlerce kişinin bunu yaptığını düşündüğünüzde ciddi bir rakam ortaya çıkıyor.
Öte yandan şarj ettiğiniz cihazları (cep telefonu, MP3 çalar ve benzeri) işlem bittikten sonra elektrikte bırakmamak gerekiyor. Yapılan bir araştırmaya göre tam olarak şarj olduktan sonra hala prizde bırakılan cihazların enerji harcamaya devam ettiği bulunmuş. Önemli cep telefonu üreticilerdin biri de şarj olduğunda sesli olarak bunu duyuran bir telefon geliştirmiş. Böylece telefonu şarj işlemi bittikten sonra fişten çekiyorsunuz.
Teknoloji kullanıyoruz ve kullanmak zorundayız. Ama bunu yaparken alacağımız birkaç küçük önlem çocuklarımıza daha temiz bir dünya bırakma konusunda bize yardımcı olabilir.