Güncelleme Tarihi:
HAPİSHANEDEN FARKI OLMAYAN KYE FABRİKASI
Geçtiğimiz günlerde piyasa değeri bakımından Microsoft’un tahtını elinden alan Apple,Çin’den gelen haberler yüzünden ağır eleştirilerle yüzleşmek zorunda kaldı. İngiliz, Independent gazetesinin elde ettiği belgelere göre, geçtiğimiz yıl 35 milyar euro gelir elde eden şirketin insanlık dışı şartlar altında işçi çalıştırılan fabrikalarından birinde, 11’inci intihar olayı yaşandı.
Apple’in tedarikçisi 102 fabrika arasında bulunan Shenzhen eyaletindeki Foxconn şirketine ait tesiste yaşanan intiharın ardından, gözler son 10 yıldır ABD’ye en çok teknolojik ürün ihracatı yapan Çin’deki fabrikalara çevrildi.
Apple, Çarşamba günü iPad’in üretildiği ve saati 35 sente (54.80 kuruş) çalışan 300 bin kişinin çalıştırıldığı fabrikanın inceleneceği açıklaması yaptı. Şirketin bu yıl yayımladığı Supplier Responsibility Progress raporu ise, inceleme yapılan 102 fabrikadan 60’ında işçilerin normal iş saatlerinin yarısından fazla çalıştırıldığını ortaya koydu.
Foxconn tesisinde, Apple ürünlerinin yanı sıra, önde gelen diğer bilgisayar şirketleri için de üretim yapılıyor. İntihar edenlerin hepsinin 25 yaş altı çalışanlardan oluştuğu fabrikada çalışan işçilerden biri Reuters haber ajansına, “Foxconn’da yönetim tamamen insanlık dışı. İşçilere insan muamelesi yapılmıyor” dedi.
Aynı fabrikada Temmuz ayında intihar eden Sun Danyong adlı işçinin ölümünü ABD merkezli China Labor Watch örgütü yayımladığı rapor ortaya çıkardı. Raporda, fabrikadaki binlere işçiden sadece Apple ürünleri üreten işçilere tabure verildiği, diğerlerinin ayakta çalışmak zorunda kaldığı belirtildi.
Londra merkezli bağış derneği War on Want yetkilisi Simon MacRae, “ihracata dayalı ticaret anlayışında giyim ya da elektronik alanında çalışmanız bir şey fark etmiyor. Bu sektörlerin amacı en düşük ücrete en ağır şartlarda işçi çalıştırmak ve onların yoksulluktan kurtulmalarına mani olmak” dedi.
BİR TEK APPLE DEĞİL
Geçtiğimiz ay içinde, ABD merkezli sivil toplum örgütü National Labour Comittee, Çin’de Batılı elektronik markaları için üretim yapan KYE şirketinin fabrikalarındaki çalışma şartlarını göz önüne koyan bir rapor yayımladı.
Raporda, son yıllarda Çin’deki fabrikalarda son üç yıl içinde gizlice çekilen fotoğraflar yer alıyor. Resimlerde üretim hattı üzerinde yorgunluktan bayılma noktası gelen ve 10 dakikalık molada hemen uykuya dalan genç işçiler görülüyor.
KYE, çalışanlarını kontrolleri çok daha kolay olduğu için 18 yaş civarında, çoğunluğunu kızların oluşturduğu ve ülkenin dört bir yanındaki eyaletlerden gelen “öğrenci-işçilerden” seçiyor. Çin yasalarına göre 15 yaşın altında işçi çalıştırmak yasak. 16-17 yaşlarındakiler ise “yetişkin olmayan” işçi sınıfına giriyor ve günde sekiz saatten fazla çalıştırılamıyorlar. Ancak gözlemcilerin verdiği bilgiye göre, yaşları 14-15 arasında değişen yüzlerce çocuk günde 15 saat çalıştırılıyor.
TUVALETE GİTMELERİ YASAK
Çalışanların konuşması, müzik dinlemesi, cep telefonu kullanması ve çalışma saatleri içinde tuvalete gitmeleri yasak. Eğer kullanırlarsa, ceza olarak tuvaletleri temizlemeleri gerekiyor.
Son derece bakımsız yatakhanelerde ise her odada 14 işçi kalıyor. Duş olarak tanımlanan şey ise, kafalarından aşağı boşalttıkları bir kova sıcak sudan ibaret. Şirket yatak veya yorgan vermiyor. Bu yüzden işçiler bunları kendi paraları ile karşılamak zorunda. Ayrıca odalarda televizyon, telefon ve klima bulunmuyor.
ÇIKIŞ YOLU YOK
Nartional Labour Committee, raporunda Çin’de yaşayan 112 milyon göçmen işçinin haklarını elde etmesine engel olan nedenleri şöyle açıkladı:
“İşçilerin kendilerini korumaları için hiçbir güçleri yok ve bu yüzden yönetimler onlara istedikleri muameleyi uyguluyor. Yönetim işçilere kötü davranmaya, işçiler ise kötü muamele görmeye alışmış durumda.”
“Birçok işçi yeni mezunlardan oluşuyor. Genelde küçük köylerden geliyorlar ve hayat tecrübeleri hiç yok. Politika ya da bireysel hakları hakkında bir şey bilmiyorlar. Eğitimleri onlara Çin halkının mutlu olduğunu, Batı dünyasının ise kapitalizm içinde çöktüğünü öğretiyor. KYE fabrikasında işe başlayan bir kişi burada geleceği olmadığını biliyor. Bu yüzden düzene uyarak kovulmamaya çalışıyor.”
İşçilerin yasal tahkim ya da işyerinde uzlaşmaya varmak gibi konulardan haberi yok. Ayrıca para için çaresiz olmaları ve yönetimden çekinmeleri, ses çıkarmalarını engelliyor. Birçoğu hayatlarından memnun olmasa da bir çıkış yolu olduğuna inanmıyor. Bir tane işçinin sendika lafı ettiğini duyamazsınız.”