Güncelleme Tarihi:
‘Ben burda intihar ederim!’’ derken abarttığını düşündüm. Duygu sömürüsü gibi geldi. Sonra fotoğrafları gördüm, hikayenin arkasını dinledim ve hiç de abartı olmadığını anladım. Çünkü, hayatınızı verdiğiniz, anılarınızın en çoğunun geçtiği yer bir sabah uyandığınızda parçalanmış olsa siz de Ahmet Tanyaş gibi hissederdiniz. Doğma büyüme Modalı olan Ahmet Tanyaş'ın ailesinin 1910 yılından beri işlettiği, kendisinin ise 40 yıldır ecrimisilini (kirasını) ödediği Moda İskelesi yanındaki çekek yeri bir gün böyle elinden alındı. Kendi teknesi ve birkaç kayık, önüne çekilen duvar yüzünden, denizden koptu, karaya mahkum oldu.
Yıl 1910. Yer Moda Burnu. Tanyaş ailesi, burunda bir odun deposu işletmektedir. Denize sıfır bir yer olduğu için de, önünde çay bahçesi vardır. Henüz Moda İskelesi bile yapılmamıştır. İskelenin yapımı 1914 yılında Fransızlar tarafından başlatılır. 1917'de iskele biter Fransızlar gider. O sırada Tanyaş ailesi de odun deposu olan arsayı satar ve hemen yan tarafa, Osman Mırız'dan kiraladığı, kayıkhanenin bugünkü yerine geçer. Dede Tanyaş işte o yıllarda kayıkhane olarak işletmeye başlar orayı. Adı Moda Deniz Kulübü olur sonra. 1935 yılında Atatürk'ün ziyaret ettiği kulüp yani. Ahmet Bey, dedesinden babasına geçen Moda Deniz Kulübü'nü işletmeye başladıktan sonra 1964 yılında arazinin önündeki yeri dolgu işlerini yaparak düzenler, ağaçlar diker, çekek yeri yapar ve Milli Emlak Müdürlüğü'ne mal eder. Sonra da Milli Emlak Müdürlüğü'ne, geçtiğimiz yıla kadar alanın ecrimesilini öder.
Usulsüzlük var
1996 yılında kayıkhane, çekek yeri ve restoran olarak işlettği yer için ruhsat başvurusunda bulunur. İçki ruhsatı alamaz ama o arazinin çekek yeri olduğuna dair ruhsat alır. 1998 yılında Milli Emlak'a 4 milyar kira öder. 1999 yılında Ahmet Bey'den, yedi ay için 5 milyar istenir. Ama o arada, ihale bile açılmadan arazi Milli Emlak tarafından Kızıltoprak Su Sporları ve Yelken Kulübü'ne yıllığı 3 milyardan kiraya verilir. Ahmet Tanyaş ve işletmesindeki 35 çalışan, ‘‘fuzuli işgalci’’ görülerek çıkartılır. Tanyaş’a göre yapılması gereken bir ihale açılması ve ihale sonucunda, en uygun şartlarla en uygun işletmeye devredilmesidir. Tanyaş şunları söylüyor: ‘Kıyı Koruma Kanunu gereğince bu bölgenin bir tesise verilmesi ve ruhsat alması mümkün değil. Milli Emlak buranın bir restoran olamayacağını bilmesine rağmen kiralık verdi. Senelerdir burada bir tesis kurmuşum ve işletiyorum. Üstelik önümdeki dolgu alanın çekek yeri olduğuna dair ruhsatım var. İhale açmadıkları gibi bana bir yer de göstermediler. ’’
Ahmet Tanyaş geçtiğimiz yıl Milli Emlak Müdürlüğü'ne dava açar. Dava bugün devam ediyor ancak Kızıltoprak Su Sporları ve Yelken Kulübü'ne verilen arazide çalışmalar neredeyse bitmek üzere. Üstelik Ahmet Tanyaş'ın tesisinin bulunduğu yerin önüne kulüp tarafından büyük bir duvar çekilir ve teknesinin karayla bağlantısı tamamen kesilir. Bundan sonrası, hukukun nasıl işlediğini görmek için beklemeye kalıyor.
Milli Emlak’ın savunması
EMLAK Müdürlüğü'nden verilen bilgiye göre ‘‘Daha önce Tayşan birkaç kez dava açtı ama mahkeme dava taleplerini reddetti. Burası işgal edilmiş bir alan. Ahmet Tanyaş'a hiçbir zaman kiralanmamış. Sadece işgal ettiği için ceza olarak ecrimisil ödemesine imkan tanınmış. Kıyı Kanunu gereğince kamuya yararlı dernek ve spor kulübü statüsünde olan yelken kulübü bu tür alanların kiralamanmasında öncelikli. Dernek Maliye Bakanlığı'na başvurdu ve üç yıllığına yasal kiralama işlemi yapıldı.’’