Güncelleme Tarihi:
B:ir düğün için Çanakkale'ye gelen Gürsel Tekin CHP İl Merkezini ziyaretinde yaptığı açıklamada, çiçeği burnunda genel başkan yardımcısı olarak kente ilk ziyareti olduğunu söyledi. Bir gazetecinin Başbakan'ın seçimlerin erkene alınması tarihi ile ilgili yaptığı açıklamayla ilgili görüşlerini sorması üzerine Tekin, bu tarihlerin konuşulduğunu söyledi.
"KİMSEYİ ÇAĞIRMAZDI"
Tekin, seçimler için mayıs ya da haziran aylarının herkesin öngörüsü bir tarih olduğunu bildirdi.Başbakan'ın, medya mensuplarının genel yayın müdürleri ile ilgili yaptığı toplantıyı değerlendiren Tekin, şöyle konuştu: “Başbakanımız, ilk kez bizim de uzun süredir beklediğimiz, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'ndan beklediğimiz tavır içine girdi. Bütün medya mensuplarının genel yayın müdürlerini çağırdı. Biliyorsunuz Sayın Başbakan'ın alışkanlığıydı, sadece belli kesimdeki medya guruplarını çağırırdı, kimseyi çağırmazdı.
Gezilerinde de öyledir, yurt dışı yurt içi gezilerinde. Bugün sevindirici bir olaydır. İçeride neler konuşuldu bilemiyorum ama Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ayrıştıran değil bütünleştiren, ayrıca da muhalif sese tahammül etmesi gereken Başbakan olması gerekiyordu. Umut ediyorum ki bu bir başlangıç, devam edecektir. Toplumun her kesiminin beklentisi bu doğrultuda. Türkiye'de farklı seslerin, farklı basın mensubu köşe yazarlarına ya da genel yayın müdürlerine, haber müdürlerine tahammül edecek, galiba bugün bir başlangıçtır inşallah böyle devam eder diye düşünüyorum.”
Seçimlerde ön seçim yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine Tekin, bunun Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, merkez yürütme ya da parti meclisinin alacağı bir karar olduğunu söyledi. Örgütten gelmiş, çeşitli kademelerde görev yapan bir insan olarak hayatın her alanında ön seçimden yana olduğunu dile getiren Tekin, bu konuda ki kararının değişmediğini ifade etti.
“Bizim her şeyden önce örgütlerimize güvenmemiz gerektiğine inanıyorum” diyen Tekin, siyasi partilerin en büyük sorunlarından birisinin, parti için mekanizmanın işlememesinden kaynaklandığını kaydetti.Tekin, “Sayın Başbakan özellikle referandum döneminde demokrasi ve özgürlüğü hiç ağızından düşürmedi. Sürekli bu temaları kullandı. Ama hiç kimse de sormadı, 'Sayın Başbakan, siz demokrasi diyorsunuz, milli irade diyorsunuz. Milli irade ne demektir? Halkın temsili demektir. Şimdi parlamento da halk halk temsil ediliyor diyebilir misiniz?' Kim diyebilir bunu. Yani liderlerin tayin ettiği milletvekilleri halkı temsil eden bir irade olamaz. O açından ben kişisel düşüncem bu, parti sonuç olarak bir karar alacak. Dün de 2005'te de, 2007 yılında da il başkanı olduğum dönemde söylemişimdir, parti içi mekanizma ile seçimlerin olması gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.
Bir başka gazetecinin, “Sayın Başbakan'ın söylediğine Çanakkale halkı inanmadığı için referandumda gerekli cevabı verdi. Çanakkale halkı seviyeli bilinçli bir seçmen olduğu için tüm siyasi partilerde kendi istedikleri adayları göstermek istiyor her halde” diye sorması üzerine Tekin, “Sayın Genel Başkanımız kongrede parti içi demokrasinin işlemesi için önümüzdeki süreçte ne olacağını söyledi. Genel Başkanda bu doğrultuda ama sonuç itibarıyla bir karar aşamasından geçecek, ben kişisel kararımı söyledim” dedi.
KILIÇDAROĞLU, TÜRKİYE İÇİN YENİ BİR MODELDİR
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Kılıçdaroğlu'nun, Türkiye sorunları ile ilgili yaptığı çıkışların, “Ankara'ya döndüğünde geri adım atıyor” şeklinde medyada yer almasından duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, kendisinin böyle bir izlenim edinmediğini ancak bu tür haberlerden de rahatsızlık duyduğunu bildirdi.
Gökhan, Tekin'den bu konuda kendilerini aydınlatmasını istedi.
Tekin, bunun üzerine CHP'de bütün delegelerin oyları ile seçilmiş genel başkanın çok az olduğuna dikkat çekti.Kılıçdaroğlu'nun, ilk kez hemen hemen bütün delegasyonun oyuyla seçilmiş bir genel başkan olduğunu, Parti Meclisinde, Merkez Yürütmede ve bütün il başkanlarının sonuna kadar desteklediği bir genel başkan olduğunu vurgulayan Tekin, şöyle konuştu:
“Medyamızın fark edemediği ya da fark edipte kasıtlı bir bakış açısını görüyorum. CHP, sosyal demokrat bir partidir, sosyal demokrat partilerin en önemli özellikleri farklı düşüncelerin olmasıdır. Basınımız, medyamız bu konuda fark etmemiş olabilir, İstiyorlar ki biz de mevcut AKP gibi herkes öyle tek kalıpta çıksın. Farklı arkadaşlarımızın düşüncelerini sanki Sayın Kılıçdaroğlu söylediklerinden vazgeçmiş algısı yaratmaya çalıştılar. Bunların hiç birisi doğru değildir, ben merkez yürütmede olan bir arkadaşınızım. Merkez yürütmede Sayın Kılıçdaroğlu'na, 'sen bunları niye söyledin, doğruydu, yanlıştı' tartışması bile olmadı. Herkesin bilmesi gereken bu. Ama elbette parti içerisinde arkadaşlarımızın da farklı düşünceleri olacak. Buna da tahammül edeceğiz. Bu da bizim zenginliğimiz. Kimse bizden AKP modeli beklemesin. Kim farklı düşünüyorsa 'alıp atalım' anlayışı içerisinde değiliz. Biz yeter ki birbirimize saygılı olalım, o saygı içerisinde her arkadaşımız düşüncelerini rahatlıkla söyleyecek. Sayın Genel Başkanımızın bugüne kadar geri adım atmış hiç bir şeyi yoktur. Kaldı ki en yakın tanıyan da benim Kılıçdaroğlu'nu. 10-12 yıldır tanıyorum, ama 3 - 4 ay çok yakın çalıştım. Bilirim kendisini, düşüncelerini. Sayın Kılıçdaroğlu, Türkiye için yeni bir modeldir. Büyük bir şanstır. Önümüzdeki dönemde bizim tek görevimiz, illerimizin ilçelerimizin örgütlerimizin, bu ceberut iktidardan kurtulmak için Sayın Kılıçdaroğlu'na başbakanlık yolunu açmaktır.”
"