Güncelleme Tarihi:
Antik kentte yüzey araştırmaları dışında bilimsel arkeolojik kazı çalışmaları yapılmamış. Kent ilk olarak Rudolf Heberdey tarafından 1891 yılında bilim dünyasına tanıtılmış. 1967-70 yıllarında Alman Ludwig Budde tarafından araştırma yapılarak ‘St.Pantaleon von Aphrodisias in Kılikien’ isimli kitap yayınlanmış.
Aphrodisias, arkaik çağa kadar uzansa da erken Hıristiyanlık çağına ait St. Pantaleon Kilisesi ile tanınıyor. Bizans devri Bazilika kalıntısı üç nefli, Narthexli olup mozaikli taban günümüze kadar korunmuş. Bu tabanda bitki, hayvan, geometrik motifler ile aralarında antik kentle ilgili bilgiler veren kitabeler var. Yapının MÖ 6. yüzyılda yapıldığı, MS 4. yüzyılda kiliseye çevrildiği biliniyor. Taban mozaiklerinin üç ayrı kişi tarafından yaptırıldığı, Hıristiyan azizlerinden ve hastalıklara derman olan St.Pantaleon’a ithaf edildiği mozaiklerdeki yazıtlardan anlaşılıyor.
Kilisenin mozaikleri tahrip olmamaları için bez örtü ve kumla örtülmüş. Girişinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait bir tabela bulunuyor. Örenyerini bekleyen bir bekçi olduğu belirtilse de ziyaretimiz sırasında o bekçiyi görmedik.
YATLAR TEHDİT OLARAK GÖRÜLÜYOR
Ziyaretçilerle birlikte örtüyü kaldırıp mozaikleri görüntüledik ve bizi uyaran olmadı. Geceleri koya yabancı çok sayıda yat demir atıyor. Eser kaçakçılığı yapılmasından endişe duyuluyor. Mozaiklerin köşelerinde kopmalar, parçalanmalar göze çarpıyor. Uzmanlar mozaiklerin ziyaretçilerin görebileceği şekilde cam platformla kapatılarak eserin koruma altına alınması gerektiğini belirtiyor.