Nuray BABACAN / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 21, 2008 00:18
KIZAMIK hastalığından yatağa düşen 4 kardeş yataktan, ağabeyleri Hızır olmadan kalktılar.
Geriye kalan 3 kardeşten adını ’ay’ın Arapça’sından alan Tuncelili Kamer, yıllar sonra kendisini "Türkçe’yi en iyi kullanan siyasetçi" küçümsemelerinin ortasında bulacak olan Kamer Genç’ti. Oysa 12 Eylül dönemi idamlarına ve Anayasa’sına üstelik Danışma Meclisi üyesi olarak ’Ret’ veren biri olarak hatırlanmayı daha çok hak ediyordu; ki bu retler onun kişisel başkaldırılarının bir başka örneğiydi. 12 Eylül’ün ardından kurulan Danışma Meclisi üyeliğine "Meclis bizim gibi olmazsa sağcılara kalacak" gerekçesiyle başvurdu. Siyasi hayatının kapısını aralayan bu başvuru kabul edildi ve Tunceli’den Meclis’e girdi. Danışma Meclisi üyeliği sonrası yediği veto nedeniyle ara vermek zorunda kaldığı siyasete 1987 yılında SHP milletvekili olarak döndü. Recep Ergun’a karşı "İşkenceci", Turgut Özal’a karşı, "Tosbağa" ithamlarıyla tanınırlığını artırdı. Kamer Genç Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ı verdiği soru önergesiyle Meclis gündemine taşıyarak bir başka ilke daha imza attı. SHP-CHP birleşmesinin ardından Genel Başkanlık koltuğuna Deniz Baykal’ın oturması Kamer Genç’in siyasi haritasını değiştirdi. Baykal’ın kendisini listeye koymayacağını düşünen Genç, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller’in "Tunceli için tüm bakanlar emrinde" vaadiyle yaptığı transfer teklifini kabul etti. DYP, Genç sayesinde tarihinde ilk kez Tunceli’den milletvekili çıkarmış oldu. Bir dansözle yaşadığı ileri sürülen ve siyasi literatüre "Çiçek sulama kaçamağı" olarak geçen ’yakalanışı’ bir dönem için siyasi hayatımızdan çekilişinin miladıydı.