Güncelleme Tarihi:
Yaklaşık 12 bin binanın yıkıldığı Gaziantep’in Islahiye ve Nurdağı ilçelerinde nakliye filosu hareketliliği yaşanıyor. Gaziantep merkez ve civar illerde bulunan ne kadar asansörlü taşıma aracı varsa ilçelere getirilmiş. Etraf için ciddi tehlike oluşturan ağır hasarlı binaların kontrollü yıkımına başlanırken, depremzedeler sıra kendi binalarına gelmeden evlerinde neleri varsa kurtarma peşinde.
CESARET EDEN GİRİYOR
Aileler, kalan eşyalarını kurtarma umuduyla canlarını tehlikeye atıyor. Sorduğumuzda binanın sağlam “göründüğünü”, yıkılmamasını “umduklarını” söylüyorlar. Ancak yamulmuş kolonları, patlamış duvarları görmemek mümkün değil. Benzer durumda o kadar çok bina var ki buralara girmenin güvenli olup olmadığını söyleyecek ya da içeride geçirilen süreyi denetleyecek kimse yok. İlçe girişlerindeki birkaç bina önünde polis ve askerin beklediğini görsek de ara sokaklarda vatandaş kararı kendisi veriyor. Polisin önceliği daha çok dükkânlar. Oralarda mal sahipliği tespiti için iş sıkı tutuluyor. Sorduğumuz vatandaşlar da binaya girip giremeyeceklerine dair kimseden izin almadıklarını, gelip bir şey söyleyen kimsenin de olmadığını belirtiyor.
FİYAT TARİFESİ DEĞİŞKEN
Sekiz, on katlı binalara dayanan asansörlerin fiyatı için “4 bin ödedim” diyen de var “8 bine anlaştık” diyen de. Binaya aile üyeleriyle birlikte taşıma şirketinin personeli de giriyor. Pamuk ipliğine bağlı gibi duran bir apartmanda, tek dairede eşya taşıyan tam 6 kişinin içeride olduğunu öğreniyoruz. Sadece değerli şeyler ya da anılar değil, beyaz eşya ve orta büyüklükteki mobilyayı da çıkarıyorlar. Ancak nakliyeciler, salonlardaki vitrin ve konsollar gibi büyük mobilyaların alınmasına karşı çıkıyor. O anlar aile üyeleri arasında da gerginliklere sebep oluyor. Olayın telaşıyla sık sık aile için tartışmalara şahitlik ediyoruz.