Güncelleme Tarihi:
Özdemir’i evinin kapısında kalbinden bıçaklayarak öldüren Özgür Arduç, cinayete teşebbüs, hırsızlık gibi birçok suçtan toplam 23 yıl 79 ay 148 gün ceza aldı ve 18 Ağustos 2005’te hapse girdi. 14 yıl sonra 28 Ekim’de infaz hükümlerine göre açık cezaevine alındı, buradan da firar etti.
İnfaz sisteminde, daha önce işlenen bir suçun cezası kesinleştikten belli bir süre sonra ikinci bir suç işlenmesi (tekerrür) halinde daha ağır ve özel bir infaz usulü (mükerrirlere özgü infaz rejimi) uygulanması ve denetimli serbestlik öngörülüyor. Ancak cezaevlerindeki yüksek doluluk oranı nedeniyle açık cezaevine ayrılmada, neredeyse kâğıt üzerinde otomatik uygulama yapıldığı ve bunun sorun haline geldiği belirtiliyor. Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Devrim Güngör, Avrupa’nın pek çok ülkesinde olduğu gibi ‘tehlikeli suçlu’ ayrımı yapılmasını, bu tarz suçluların açığa ayrılmamasını, tedavi ve takip altına alınmalarını önerdi. Güngör şu değerlendirmeleri yaptı:
MÜEBBETTE 19 YIL SONRA AÇIĞA GEÇİŞ
“Gelişmiş bir ceza infaz sisteminde, daha önce işlemiş olduğu bir suç nedeniyle sosyal açıdan tehlikeliliği ortaya çıkan bir kimse, koşullu salıverilmesi dahil her türlü lehine olabilecek uygulama bakımından çok titiz bir inceleme ve denetime tabi tutulur. Bunları, tesadüfen suç işleyen kişilerle aynı kefeye koymak, masum insanların yaşamını tehlikeye atmaktır. Kapasitesinin çok üzerinde hükümlü barındıran cezaevlerinde ıslah programlarının sağlıklı uygulanması mümkün değildir. Mevzuata göre öldürmekten müebbet ceza alan biri, kapalı cezaevinde 19 yıl kaldıktan sonra, firara karşı hiçbir engeli bulunmayan açık cezaevine alınabilmektedir. Müebbet hapis cezasının infaz süresi fiilen 19 yıla düşmektedir. Sosyal açıdan tehlikeliliği devam eden hükümlülere bu hükümlerin otomatik uygulanması sakıncalıdır.”
NASIL KARAR VERİLİYOR
- BİR hükümlü cezaevine girdiği zaman ceza süresi, suç türü, suç işleme eğilimine göre nasıl bir infaz ve iyileştirme rejimi uygulanacağını, Gözlem ve Sınıflandırma Merkezi değerlendiriyor. Bu merkezlerde, kriminoloji, davranış bilimleri, adalet psikolojisi veya ceza hukuku alanında bilgili bir müdür ve psikiyatri uzmanı, hekim, adli tıp uzmanı, psikolog bulunuyor. Açığa ayrılmaya ise cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu’nca karar veriliyor. Bu kurul cezaevi müdürünün başkanlığında, ikinci müdür, idare memuru, tabip, psikolog, psikiyatr, sosyal çalışmacı, öğretmen, infaz ve koruma başmemuru ile teknik personelden oluşuyor.