Teferruatlı bir seyirciyim

Güncelleme Tarihi:

Teferruatlı bir seyirciyim
Oluşturulma Tarihi: Nisan 19, 1999 00:00

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Bazan sosyete sütunlarını okurken, kalbim daralır, bunları yazanlar oradan oraya nasıl da koşuşturuyorlar diye hallerine acırdım.

Bir gün benim de bu yoğun trafiğin içine düşeceğimi kestiremezdim doğrusu.

Bilirsiniz, sosyete sütunlarında, davetin çokluğundan yakınılır.

Cuma akşamı o telaşı yaşadım.

Sinemaya gittim, arkasından Behçet Necatigil ödül törenine yetiştim, oradan da Sinema Festivali'nin açılışına.

Tek törenli, tek gösterili İstanbul günlerini anımsayınca bundan büyük bir mazo haz duyuyorum. Bir mekandan bir mekana koşarken, İstanbul'un kültür başkenti olduğunu kendi kendime ispatlıyorum.

Tabii Behçet Necatigil törenine gittiğimden, Mengü Ertel'in sergisinin açılışına yetişemedim.

Umarım bugün festival turlarına başladınız. Sinema sadece seyredilen bir sanat değil bence. Sinema kitapları, yönetmen monografileri de okunmalı.

Artık sinema üzerine yayınlarımız var. Onları okursanız, seyrettiğinizin tadına varırsınız. Kendimden biliyorum.

AFA Yayınları'ndan çıkan monografileri şöyle bir tarayın. Atilla Dorsay'ın kitapları bir sinema meraklısının kitaplığında bulunmalı, Giovanni Scognamillo'yu, Álim Şerif Onaran'ı unutmayın.

İyi bir kitapçıya uğrarsanız, seçiminizi zenginleştirebilirsiniz.

Dünya ve Türk sinemasına eşit oranda ağırlık vermenizi istesem çok şey istemiş olmam değil mi ?

Bazı seyirciler vardır, beğendikleri filmi bir kaç kez görebilirler.

Böyleleri için Alan J.Pakula'nın Başkanın Tüm Adamları tavsiye edilebilir. Dünya durdukça, devletler ve hükümetler var oldukça, rolleri üstlenen değişse de, bu filmdeki olaylar geçerlidir.

Hele daha yakın zamanlarda büyük kulağı hatırlayanlar bu filmi zevkle ya da üzülerdek seyredebilirler.

Yeni bir yönetmene ne dersiniz ?

Abbas Kiarostami'nin Arkadaşımın Evi Nerede?si İran sinemasından bir örnek. Yeni bir ülke, yeni bir yönetmen, yeni bir dünya.

Benin listemde bugün Lumiere ve Ortakları var, ustaya saygıda kusur etmeyen yönetmenlere ben de saygılarımı sunacağım.

Unutmayın, sinema böyledir, bir film görürsünüz hayatınız değişebilir.

Az daha unutacaktım.

Serdar Turgut'a sataştığımı zannetmeyin.

Sinemadan çıktıktan sonra, profiterol ya da ayva peltesi yiyin.

Siz dürümcülere uymayın.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!