‘Tecavüzse bağırsaydı’

Bakanlık ise, ihmali şu savunmayla reddetti: “Mağdur bağırmadı ve odada acil butonuna basmadı.” Maltepe Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 2011 yılında meydana gelen tecavüz olayında, iddiaya göre, 17 yaşındaki tutuklu F.G., diğer koğuşlarda kalan V.Y. ve R.Ö. tarafından sürekli rahatsız ediliyordu. Durumu kimseye söylemeyen F.G., ilerleyen günlerde, V.Y. ve R.Ö.’nün tecavüzüne uğradı.

‘KOĞUŞTAN SES GELİYORDU’

Olayın duyulmasıyla görevlilerce hastaneye götürülen F.G.’nin tecavüze uğradığı kesinleşince, V.Y. ve R.Ö. hakkında dava açıldı. Aynı cezaevinde kalan Y.B. ise verdiği ifadesinde “Ben televizyon izlerken koğuşun üst kısmında bağrışma sesi geldi. Ben de koğuşun üst kısmına girdim ve sesin geldiği odanın kapısına kadar gittim. İçeri girmeden kapıyı vurdum, içeriden bana ‘Önemli bir şey yok sen git’ dediler” dedi. Anadolu Adliyesi Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada geçtiğimiz gün karar çıktı. Mahkeme “zorla hürriyetten yoksun bırakma ve cinsel istismar” suçlamasıyla, iki sanığa 8’er yıl 4’er ay hapis cezası verdi. F.G.’nin davasını üstlenen avukat Sema Kılıç, ailenin isteği üzerine, Adalet Bakanlığı’na 200 bin liralık tazminat davası açtı.

AİLE: CEZAEVİ KUSURLU

İstanbul 8’inci İdare Mahkemesi’ne verilen dilekçede, “Müvekkilin cezaevinde tecavüze uğraması güvenlik, disiplin ve idare yönünden açık hizmet kusurudur. Hükümlü ve tutuklunun cezaevine alınmasından tahliyelerine kadar olan tüm süreçte güvenlikleri ile ilgili tüm konularda idare yetkili ve sorumludur” gerekçesi sunuldu.

BAKANLIK: İHMAL YOK

TAZMİNAT davası üzerine Adalet Bakanlığı, cezaevinin kusurunun bulunmadığını ileri sürdü. Bakanlık mahkemeye gönderdiği savunmasında, şunlara yer verdi: “Kurumdaki hükümlü ve tutukluların koğuşlarının ortak kullanım alanlarının 24 saat izlendiği, ancak havalandırma bahçeleri, yatakların bulunduğu odalar ile tuvalet ve banyolarda kamera olmadığı, davacı F.G.’nin olay anında odada bulunan acil çağrı butonuna basmadığı ve bağırmadığı tespit edilmiştir.”