Tecavüz sanığının ifadesi hakimi kızdırdı: Sana o yetkiyi kim verdi

Olay, geçen haziran ayında meydana geldi. Evli ve 1 çocuk babası 27 yaşındaki M.B., arkadaşı M.G.’nin ayrıldığı sevgilisini telefonla arayarak, kendisiyle görüşmek istedi. Erkek arkadaşından ayrıldığı için bunalıma giren 21 yaşındaki üniversite öğrencisi D.B. ise bu teklifi kabul ederek, sevgilisinden haber alma düşüncesiyle M.B. ile buluştu. Bir firmada kargo şoförlüğü yapan M.B., genç kızı araca alarak, iddiaya göre, ıssız bir yere götürdü. D.B.’ye arkadaşıyla aralarında geçen cinsel ilişkiden haberi olduğunu söyleyen M.B., kendisiyle de birlikte olması şartıyla ailesine bu durumu anlatmayacağı şantajında bulundu.

D.B.’yi aracından indiren M.B., telefonla arayıp, mesaj gönderdiği genç kıza yönelik şantajlarını sürdürdü. D.B.’ye gönderdiği kısa mesajda M.B., "Sen, kendin geleceksin. Benimle zevk alarak, birlikte olacaksın. Gözünden bir damla yaş gelmeyecek. Sana bir saat müsaade. Haber vermezsen olacaklardan kork" dedi. Yaşananların başka şehirde olan ailesi tarafından duyulmasından korkan D.B., konuşmak için M.B. ile yeniden buluştu. Genç kızı araca alan M.B., aracın kapılarını kilitleyerek, iddiaya göre, D.B.’ye tecavüz etti. Tecavüz sonrası M.B.’nin şantajlarını sürdürmesi üzerine D.B., polise başvurarak, M.B.’den şikayetçi oldu. Şikayet üzerine M.B., tutuklanarak, cezaevine konuldu.

M.B. hakkında Erzurum 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Yargılanmasına devam edilen M.B., suçlamaları kabul etmeyerek, D.B.’nin para almak için kendisine iftira attığını ilerisürdü. Boynunda asılı cevşeni çıkararak, üzerine yemin ettiğini söyleyen M.B., "Bu Kur’an için yemin ediyorum. 3 yaşındaki oğlumun hayrını görmeyeyim ki ben, ona rızası dışında bir şey yapmadım. Onu alıp, arabanın arkasına atmışım. Ben cezaevinde kilo aldım. Bir şey yaptığımız yok. 7/24 yiyip, içip, yatıyoruz. Beni iftira ile buraya attırdı; ama yine de Allah, razı olsun. Onun sayesinde cezaevinde Kur’an öğrendim. Ben kargocuyum. Tüm ıssız yerleri biliyorum. Öyle bir şey yapacak olsam her istediğim yere götürürdüm. Yol kenarında konuştuk. Kendi isteğiyle seviştik" dedi.

Duruşma savcısı Ekrem Şakar, mahkemeye sunduğu mütalaasında, aracın kapılarının kilitlenerek, tecavüz edilmesini dikkate alıp, iddianamede yer almayan ’kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçunun da işlendiğini belirtti. Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasını isteyen savcı Şakar, M.B.’nin ’şantaj’dan 1 yıldan 3 yıla kadar, ’hakaret’ suçundan 3 aydan 2 yıla, ’nitelikli cinsel saldırı’ suçundan ise 12 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Mütalaa üzerine savunması alınan M.B., "Kıyamet koptuğunda Mahkeme-i Kübra’da buradaki herkes, şahit olsun. Benim yüzüm ak, vicdanım rahat. Yastığa başımı rahat koyuyorum. O, düşünsün. Öbür dünyada bu suçlardan o, cehenneme gidecek. Üç kuruş para için düştüğüm durumlara bak" dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Server Şimşek, "Sana o yetkiyi kim verdi? Kimin cehenneme gideceğine sen mi karar veriyorsun? Sen, şu an buradaki suçlar ile ilgili mükellefsin. Öbür dünyada ne olacak, kimse bilemez. Sen de bilemezsin ben de" diyerek, tutuklu sanığa tepki gösterdi.

Duruşma, sanık avukatının savunma hazırlaması için ertelendi.