TBMM'den Avrupa'ya şok rapor

Özellikle Almanya’da Türkleri bezdirmeye yönelik saldırılar arasında “arabaya domuz organı bırakma, cami kapısına necaset sürme, gaz odasına gönderme tehdidi” gibi eylemler sıralandı.

Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, araştırma sonucunda hazırladıkları raporu Alman makamları başta olmak üzere Avrupa’daki makamlar ve uluslararası kuruluşlara göndereceklerini belirtti. Rapora göre, 2012’nin 11 ayında 13 Avrupa ülkesinde Türklere yönelik 38 saldırı, 15 kundaklama, 19 tehdit mektubu ve diğer şekilde 36 olmak üzere toplam 108 saldırı yapıldı. En fazla saldırı 67 eylemle Almanya’da olurken, onu 13 eylemle Hollanda izledi. Avusturya, Belçika, Ukrayna ve Yunanistan’da 3-4’er eylem oldu. Rapordaki bazı tespitler şöyle:

DUVARLARARA GAMALI HAÇ

“Saldırı olayları, gruplar halinde fiziksel saldırı, darp, cami, dernek ve işyerlerinin taşlanması, camlarının kırılması, molotof kokteyli atılması, duvarlarına gamalı haç, küfür, hakaret yazıları gibi yazı ve işaretlerin çizilmesi, Müslüman mezarlıklarının tahrip edilmesi, işyerlerinin basılarak işyeri sahipleri ile çalışanlarının dövülmesi, evlerin basılarak ailelerin darp ve tehdit edilmesi, sözlü taciz ve benzeri biçimlerde meydana gelmiştir.

GAZ ODASI TEHDİDİ

Olaylarsa, gösteriler düzenleme, slogan atma, ev, cami ve işyerlerinin önüne veya arabaların üzerine domuz organları bırakma ve kan dökme, kapılara hayvan ölüsü bırakma, ‘Türkler dışarı. Misafir olarak geldiniz, misafir olarak dönün. Pis Türkler. Evinize geri dönün. Hepinizi kamplara gaz odalarına sokmak gerekir. İslam pis yabancıların dinidir. Musevilik-İslam tehdidine ölüm’ gibi ırkçı sözler söyleme veya çeşitli yerlere yazma, Kuran-ı Kerim yakma, cami kapısına necaset sürme gibi olayları içermiştir.

YARI TÜRK BİLE TEHDİT EDİYOR

Türk ve Müslüman toplumu sadece neo-nazi gruplarının değil, otobüste yaşlı bir vatandaşın, komşularının, kamu görevlilerinin veya babası Türk annesi Alman bir kişinin dahi ırkçı tavırlarına maruz kalabilmektedir. 28 Temmuz 2012’deki olayda Türklerin kaldığı eve yönelik ciddi kundaklama girişiminden sonra eve gelen polisler, şüphelilerle sıcak bir sohbete girişmişler ve bir gece için polis koruması isteyen Türk aileye ‘Kapının önünde bir kova su tut, bir şey olmaz’ diyerek talebi geçiştirmişlerdir.

YANMIŞ KURAN

5 Kasım 2012’de Türklerin yoğun olduğu Berlin Atletik Kulübü’ne gelen mektupta ‘Almanya Nazi ülkesidir, burada barbarlara yer yok. Araplar, barbarlar ve Müslümanları istemiyoruz’ mesajıyla tehditler yer aldı. Berlin’de N.M. adlı Türk, 11 yaşındaki kardeşiyle Türkçe konuştuğu için yoldan geçen bir kişi tarafından ‘Almanca konuşun’ diye önce uyarıldı ve sonra yumruklu saldırıya uğradı. 4 Aralık 2012’de Brüksel’de Ebubekir Camisi’ne yarısı yanmış Kuran-ı Kerim’in asılması gibi olaylar yaşandı.”

KORKUNÇ İSTATİSTİK

Üstün, “Alman İçişleri Bakanlığı’nda yapılan ankete göre bu cinayetleri, bu eylemleri tasvip edenlerin oran yüzde 40. Bu korkunç bir rakam. Çünkü bunlarla mücadele edecek makam burası. Bu oran belki istihbarat örgütünde daha da yüksektir” dedi. Üstün şunları söyledi:

ASLA DÖNMEYECEKLER

“Alman yetkililerle görüşmemizde, ‘Bu kadar olay oluyor’ dediğimizde şiddetle reddettiler. Olayları tek tek anlattığımızda ise çok şaşırdılar. ‘Siz bu basit görünen olaylara müdahale etmediğiniz, bunları tolere ettiğiniz için büyük olaylar patlak veriyor’ dedik. Almanya’da özellikle ekonomik krizin etkisiyle Nazizm tavan yapmış durumda. Alman yetkililere ‘Bu insanlar artık Türkiye’ye gelmeyecekler, bunun farkına varın. Eşi öldürülmüş, çocuğu öldürülmüş, olabilecek en kötü senaryoları yaşamışlar, dönmüyorlar, bundan sonra da dönmeyecekler, bunu görün artık’ dedik.”