A.A
Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 2008 19:50
CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın yasa dışı dinlendiği iddiasının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonunda ilginç diyaloglar yaşandı.
CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın yasa dışı dinlendiği iddiasının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonunda, CHP'li Şahin Mengü ile AKP'li Yılmaz Tunç arasında tartışma çıktı.
Alınan bilgiye göre, Komisyon toplantısının başında söz alan AKP Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, sürekli olarak yasadışı dinleme dinleme konusunu tartıştıklarını belirterek, “İş mecrasından çıktı. Asıl amaç, CHP Genel Sekreteri Sav'ın dinlenip dinlenmediğiydi. Aslında bu konuda da söyleyecek bir şey yok. Önder Sav dinlenmemiştir, telefonunu açık unutmuştur. Bu da mahkeme kararıyla kanıtlanmıştır. GSM Operatörü de Telekomünikasyon Kurumu da dinleme olmadığına dair rapor vermiştir “ dedi.
CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, bugüne kadar çok sayıda kişiyi dinlediklerini ifade ederek, “Siz konuyu algılayamamışsınız. Genel Sekreteri mahkum etmek istiyorsunuz. Söyledikleriniz gerçek dışı” diyerek Tunç'a tepki gösterdi.
Tunç'un görüşlerini tekrar etmesi üzerine sinirlenen Mengü, kendisine tepki göstererek, “Terbiyesizlik yapma” diye bağırdı. Tunç'un “sensin terbiyesiz, ne demek istiyorsun?” demesi üzerine Mengü, ayağa kalkarak Tunç'un üzerine yürümek istedi. Diğer üyelerin araya girmesi üzerine tartışma büyümeden önlendi.
CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, hiçbir GSM operatörünün kayıtlarında görüşme olduğuna dair tespit olmadığını belirterek, “Hiçbir GSM operatörü de telefonun açık kaldığını tespit edemez, dinlenmediğini açıklayamaz, mesaj transferi yöntemiyle yapılan dinlemelerde aramalar hem Telekomünikasyon Kurumu hem de cihaza normal arama gibi düşer. Fakat arayan kişi dinlemeye devam eder. Telefonun zili çalmaz ama her türlü dinleme gerçekleşir” dedi.
Seyhan'ın sorusu üzerine, GSM operatörleri temsilcileri de “Evet bizde kayıtlı olması, dinleme olmadığı anlamına gelmez” dedi.
“DİNLEME VE İZLEME BİR SALDIRIDIR”
Gazi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu, Komisyona verdiği bilgide, dinleme ve izleme işinin bir saldırı olduğunu belirterek, bunun tek bir kişi tarafından ya da sistemli olarak da yapılabildiğini söyledi.
“Bu işleri yapan 43 ayrı grupta bilgisayar yazılım programları olduğunu” ifade eden Sağıroğlu, “Bu casus yazılımlar, bilgisayarlar üzerinden takip de yapabilmektedir. Bu yazılımlar, transfer edilerek bir başka bilgisayara e-postalar ve mesajlar alınabilmekte, girilen her tuş takip edilebilmekte, hatta bir kişinin ekranına olduğu gibi, bir başka kişinin ekranına da girilebilir, girilen şifreler kaydedilebilir” dedi.
Seyhan'ın “Banka şifreleri de bu programlar yardımıyla kaydedilebilir mi?” sorusuna Sağıroğlu, klavyeden girilmesi halinde banka şifrelerinin de görülebildiğini kaydetti. Seyhan'ın “Mouse ile girilirse engellenebilir mi?” demesine ise Sağıroğlu, “Mouse da çözüm değil” yanıtını verdi.
Bilgisayarla görüntülü görüşmelerin de transfer edilebildiğini kaydeden Sağıroğlu, bir takım aparatlar takılarak, donanıma ekleme yapılarak, dinleme yapılabildiğini ifade etti. Sağıroğlu'nun, “O nedenle öyle hediye bilgisayarlar, hediye klavyelere dikkat edilmeli” demesi üzerine Komisyon üyelerinin, “bizim bilgisayarlarımız da cep telefonlarımız da hediye...” karşılığını vermesi, gülüşmelere yol açtı.
Cep telefonlarına da farklı yollarla yazılımlar, mesajla, blutooth, kızılötesi ve bilgisayar yardımıyla yüklenerek ortamın dinlenebildiğini anlatan Sağıroğlu, “Öyle ki sim kart değişikliği yapsanız dahi, bunu bile görmek mümkün. Bu dinleme-izlemelerden memnun olanlar var. Bazen bununla ilgili sitelere giriyorum; 'iyi ki böyle bir şey var; eşimi tanıma fırsatı buldum' diyen de var, bu yüzden eşinden boşandığını söyleyen de var” diye konuştu.
“DİNLEME YAPMAYIZ”
AVEA temsilcisi Mehmet Kemal Erman, Vodafone temsilcisi Fahrettin Aydın ile Turkcell temsilcisi Feysal Bayatlı da görüşlerini ifade etti.
GSM temsilcileri, “Biz Telekomünikasyon Kurumuna çıkış yaparız, ama dinleme yapmayız. Onlara bir hat veririz, o hat üzerinden istedikleri numaralar dinlenir, Bunun denetimi bizde değil. Kimin dinlediğini, ne kadar kişinin dinlendiğini biz bilemeyiz. Teknik olarak bunun denetimini yapmaya teknik altyapımız uygun değil. Bu tür dinlemelerden bilgimiz var ama bizim alıp onları incelememiz suçtur. Mesaj yoluyla dinlenip dinlenmediğini tespit edecek bir altyapımız da yok. Bizim bunu tespit edecek altyapımız olmadığı gibi, yetkimiz de yok” dedi.
Tacidar Seyhan'ın “Kişinin bulunduğu yeri alıcı ve vericilerinizle tespit edip bir logda saklıyor musunuz?” sorusuna ise yetkililer, “Evet, her kişiyi sinyallerle nerede olduğunu tespit edip bir logda saklıyoruz. Ama hiçbir zaman bunu dışarıya ifşa etmiyoruz. Emniyet isterse veriyoruz. Bu, yasal zorunluluk... Zaten bizden istenirse vermek zorundayız. Teknik olarak da fatura edebilmek için nerede olduğunu tespit edip vermek zorundayız” diye konuştu.