Güncelleme Tarihi:
CHP'li Mustafa Özyürek, dokunulmazlığın bütün suçlar için kaldırılmasını, sadece kürsü dokunulmazlığının korunmasını isterken, DTP'li Hasip Kaplan, “Dokunulmazlıklar kaldırılmak isteniyorsa, buyurun bütün milletvekillerinin, bütün suçlarından dolayı kaldırılsın” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, İçişleri Bakanlığının 2008 bütçesi üzerinde görüşmeler devam ediyor.
CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, MHP'nin, dokunulmazlığın kaldırılmasına yönelik hazırladığı anayasa değişikliği teklifini değerlendirdi.
Dokunulmazlık konusunu sürekli gündemde tuttuklarını, 2002'den bu yana dokunulmazlıkların kaldırılması için mücadele ettiklerini belirten Özyürek, dokunulmazlıkların bütün suçlar için kaldırılmasını, sadece kürsü dokunulmazlığının korunmasını savunduklarını kaydetti. Özyürek, bu noktada her türlü girişime “evet” diyeceklerini ifade ederek, “Böylesine bir ayırım şu aşamada gereksizdir” dedi.
Büyükşehirlerdeki kapkaç ve hırsızlıktan herkesin şikayetçi olduğunu ifade eden Özyürek, göç, işsizlik ve çaresizliğin bu duruma yol açtığını belirtti.
“BEN VE EŞİM KAPKAÇA MARUZ KALDIK”
Kendisi ve eşinin, kapkaça maruz kaldığını ifade eden Özyürek, ekonomik durumu iyi olanların sitelerde yaşayarak, kendilerini hırsızlıktan koruyacağını düşündüğünü ancak bunun da yeterli olmadığını kaydetti. Özyürek, “Ben de sitede oturuyorum, her ay tel örgüler yükseliyor ama hırsızlık önlenemiyor” dedi.
Antalya'da, KÖYDES harcamasında yolsuzluk yaşandığını ifade eden Özyürek, hangi ihalenin hangi müteahhide verileceğinin yazıldığını savundu. Özyürek, kendisinde, KÖYDES'te usulsüz kullanılan harcamalarla ilgili el yazısıyla yazılmış belgeler bulunduğunu, hangi harcamaların faturalı, hangilerinin faturasız olduğunun ve müdüre ne kadar para ödendiğinin bu belgede gösterildiğini söyledi.
Özyürek, 2004'ten devredilen faturasız harcama tutarının 7 bin YTL olduğunu ifade ederek, şikayet üzerine defterdarlığın incelemesi sonucunda, ilk tespitlere göre 66 bin YTL'lik yolsuzluk saptandığını, bu dosyaların 1,5 yıldır bekletildiğini iddia etti.
“YEŞİL PASAPORTTA İPİN UCU KAÇTI”
AK Parti İstanbul Milletvekili Alaattin Büyükkaya, İstanbul'da yaklaşık 10 bin polis açığı bulunduğunu belirterek, alınan önlemlerle kapkaçta ciddi düşüş yaşandığını söyledi.
Devletin, terör örgütüyle mücadelede herşeyi yaptığını vurgulayan Büyükkaya, teröristlere karşı düzenli orduyla mücadele edilemeyeceğini söyledi. Büyükkaya, bunun için özel timin sayısının artırılması gerektiğini belirterek, “Nasıl silah çekiyorlarsa aynı şekilde karşılığın verilmesi lazım” dedi.
Büyükkaya, yeşil pasaport verilmesinde “ipin ucunun” kaçtığını, bu durumun denetim altına alınması gerektiğini kaydetti. Büyükkaya, yeşil pasaportun, daire başkanı ve üzerindeki kamu görevlilerine verilmesini istedi.
Kırmızı pasaport sahibi olanların, görevi bitse de pasaportu iade etmediğini, bunun istisnasının milletvekillerinde yaşandığını belirten Büyükkaya, “Her türlü konuda karar veren bu seçilmişlerden, bu hakkın esirgenmemesi gerekir. Ancak, bu pasaportun elinden alınması gerektirecek durum varsa, alınmalıdır” diye konuştu.
Büyükkaya, küçük illere otomatik olarak bir milletvekili verildiğini, bunun temsilde adaletsizliğe yol açtığını dile getirerek, milletvekili dağılımının yeniden düzenlenmesini istedi.
“ASKERİ OKULLARA DOĞUDAN NEDEN AZ ÖĞRENCİ ALINIYOR?”
DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, vatanın sadece toprak demek olmadığını belirterek, “Üç tarafı denizlerle çevrili bu ülkenin karasularındaki her karış, vatan toprağıdır” dedi. Kaplan, Sahil Güvenlik Komutanlığına az ilgi gösterildiğini savundu.
Modern soruşturma tekniklerinin geliştirilmesi gerektiğini de ifade eden Kaplan, “(24) adlı dizideki gibi, düğmeye basılınca bütün uçaklar, meydanlar polise verilsin demiyoruz ama bu çağda modernize edilmemiş bir güvenlik gücünün etkin sonuç alması mümkün değildir” dedi.
Çete ve organize suçların arttığını dile getiren Kaplan, jandarmanın ve emniyetin bu konudaki başarılı çalışmalarının ödüllendirilmesi, mücadele edenlerin yalnız bırakılmaması gerektiğini vurguladı.
Türkiye'de 2,5 milyon kişinin fişlendiğini, 1969'da Stockholm'da 1 Mayısa katılan bir kişinin, Türkiye'ye girişinin yasaklandığını anlatan Kaplan, bu konuda güncelleme yapılmasını istedi.
Kaplan, “Bu ülkede bütünleşmemiz için, ortaklaşmamız lazım. Askeri ve polis okullarına Doğu ve Güneydoğu illerinden niye az öğrenci alınıyor? 21. yüzyıl Türkiye'sinde, 'Kürttür' diye harp okullarına öğrenci almazsanız kaynaştıramazsınız, ortak olamazsınız” diye konuştu.
Dokunulmazlıkların kaldırılmasına da değinen Kaplan, “Dokunulmazlıklar kaldırılmak isteniyorsa, buyurun bütün milletvekillerinin bütün suçlarından dolayı dokunulmazlıkları kaldırılsın. Bizim, halka, hakka ve tarihe verilecek hesabımız var, gerisi hikaye. Barışa, sukunete ihtiyacımız var” diye konuştu.
AK Parti Malatya Milletvekili Ömer Faruk Öz, Kürtlerin, Silahlı Kuvvetler teşkilatında, öğrencilik döneminde de bulunduğunu belirterek, Türkler ile Kürtler arasında ayırım olmadığını, ülkenin asli unsurları olduğunu söyledi.
ÇELİK KAPI SATIŞLARINDA ARTIŞ
CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, kentlerde güvenlik ihtiyacı bulunduğunu dile getirerek, çelik kapı satışlarının artığını kaydetti.
Emniyet teşkilatının güçlendirilmesi gerektiğini belirten Hamzaçebi, ancak emniyet teşkilatının atamalarla meşgul olduğunu söyledi.
Zanlıların yakalandıktan sonra koluna iki polisin girdiğine işaret eden Hamzaçebi, “Bu kişinin kaçma imkanı yok. Daha modern bir yöntem bulmak gerekir” dedi.
AK Parti Mersin Milletvekili Ali Er, jandarmanın iyi bir eğitimden geçirilmesi, “köy ve köylü nediri” bilmesi gerektiğini söyledi.
Jandarmanın, “traktör üzerinde yolcu taşıyamazsınız” diyerek köylüleri uyardığını belirten Er, “Bunların başka imkanı yok, ceza yazılmaz” denilmesi gerektiğini savundu. Er, muhtarların özlük haklarının iyileştirilmesini istedi.