TBMM'de Büyükşehir tartışması

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, tasarının devletin üniter yapısını değiştirdiğini öne sürdü.

CHP Isparta Milletvekili Ali Haydar Öner de “Dağlara çıkanların silahla yapamadığını parmakla yapmayınız. Bunun vebali çok ağırdır” dedi.

AK Parti Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi,  düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olmadığını, üniter yapının kesinlikle bozulmayacağını söyledi.

“YASAYA KARŞI MISINIZ?”

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ise tasarıyla ilgili milletvekillerinin sorularını yanıtladı. MHP Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen'in “Meclis kulislerinde şahsınızın bu kanun tasarısına karşı çıktığınız için genel başkanınız tarafından aforoz edilerek, partinizin genel idare kuruluna alınmadığınız söylentileri vardır. Bu doğru mudur” diye sordu.

Şahin, “Yasayla ilgisi olmayan, şahsımla ilgili bir soru. Bunu, mensup olduğum partinin iç meselesi olarak değerlendirmek istiyorum” diye yanıt verdi.

“VİCDANINIZ RAHAT MI?”

MHP Iğdır Milletvekili Sinan Oğan'ın, “Tasarıyla ilgili olarak vicdanınız rahat mı” sorusuna Bakan Şahin, “Benim vicdanım bana, sizin vicdanınız size aittir. Ben sizin vicdanınızı sorgulamıyorum. Siz de burada vicdan sorgulamasına lütfen karışmayınız”  yanıtını verdi.

‘Bu yasa kimin talebi’ sorusuna ise yasanın, çağın ve ihtiyaçların ortaya koyduğu sonuçlar itibariyle geliştirilen bir yönetim modeli olduğunu söyledi.

HAYAL ÜRÜNÜ

Şahin, tasarıda valilerin yetkilerinin alınarak büyükşehir belediye başkanlarına devredilmesine ilişkin herhangi bir düzenlemenin olmadığını, bunun bir tahmin ve hayal ürünü değerlendirme olduğunu söyledi.

Tasarıyla, vali ve kaymakamların görevlerinin ellerinden  alınmadığını da vurguladı.

“SİZDEN BAŞKA GÖREN OLMADI, GALİBA KEMALE ERDİNİZ”

Bakan Şahin, CHP'li Ali Haydar Öner'in, “29 Ekim'de demokratik kitle örgütlerinin yürüyüşü sırasında havadan helikopterle denetim yaptınız.  Helikopterden gaz bombası atıldığı görüldü. Bu bomba sizin emrinizle mi atıldı?  Aynı etkinlikte Adnan Keskin'in boğazı vahşice sıkıldı. Bu konuyu araştırdınız mı” sorularına ilginç yanıtlar verdi.

Şahin, “Havadan helikopterle gezmek ilk defa değil Türkiye'de. Herkes gezer. Görevi olan da merak eden de imkanı olan da gezer. 29 Ekim tarihinde havadan helikopterle gaz bombası atıldığı bilgisini ben bakan olarak takip ettiğim kadarıyla ne bir kuruluştan ne bir siyasi partiden duymadım. Sadece bir kişinin,  kendine göre havaya bakıp gördüğünü söylediği ve doğru olduğunu iddia ettiği bilgi olarak gazeteden okudum. O kişi de bu akşam bize bu soruyu soran Sayın Öner. Sayın Öner söylüyor, Sayın Öner soruyor, Sayın Öner dinliyor. Sizden başka bunu gören olmadı. Galiba kemale erdikçe, tecrübeniz ve yaşınızla birilerinin göremediğini görme erdemine ulaşmışsınız. Bu görmeye devam edin, belki bize de güvenlik açısından faydanız olabilir. Bizim objektiflerin görmediğini Sayın Öner bundan sonra görerek bize de katkı verebilir” dedi.

Bakan Şahin, Adnan Keskin'in polislerce boğazının sıkılmasıyla ilgili olarak da, “Güvenlik görevlilerine, kendisinin sosyal ve siyasi statüsünü de kullanarak gerçekleştirdiği bir saldırı eylemini durdurmaya yönelik bir pozisyondur. Sayın Adnan Keskin'in refakatinde olan, aynı zamanda kamu kurumu personeli olan kişinin kamu görevlisine, yaralayacak şekilde, bünyesinde tahribat oluşturacak şekilde bir cisim atmasının sorusunu burada neden sormuyorsunuz? Siz burada sadece kamu personelini, devletin polisini suçlamakla mı memursunuz yoksa doğruları ve gerçekleri anlatmak gibi bir özelliğiniz var mı” dedi.

Şahin’in bu yanıtına CHP'li milletvekilleri ‘doğru söylemiyorsun’ diyerek, tepki gösterdi.

DİYARBAKIR EMNİYET MÜDÜRÜ

“Ölen teröriste ağlamayan insan değildir” diyen Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’le ilgili soruya ise Şahin, “Bu sözlerle ilgili olarak Bakanlığımızın ve Emniyet Genel Müdürlüğümüzün, müştereken değerlendirmesi, inceleme ve soruşturması devam etmektedir” yanıtını verdi.

BU FEDERE DEVLET MODELİ, TÜRKİYE ADIM ADIM BÖLÜNECEK

MHP Grubu adına konuşan Yozgat Milletvekili Sadi Durmaz, tasarının,  Anayasa ve İçtüzük'e aykırı olduğunu ileri sürdü.

Durmaz, “MHP, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, hizmet ve mali kapasitelerinin  artırılması için bazı illerin büyükşehir yapılmasına karşı değildir. Ancak  AKP'nin hedefinde bunlar yoktur. Büyükşehir tasarısıyla federe devlet modelinin  alt yapısı oluşturulmak istenmektedir” dedi.

Tasarıyla bölücü unsurların dayattığı bölge tabanlı özerklik ve otonomi  çağrılarının yanıt bulacağını belirten Durmaz,  “Türkiye adım adım bölünmeye götürülecektir. Böylece  PKK talepleri karşılanmış olacak; İmralı ve Kandil, beklediği tavizleri elde edebilecektir. Hükümet yanlıştan dönmeli ve tasarıyı Türkiye'nin gündeminden  çıkarmalıdır. Bu tasarının kanunlaşması halinde, bugün kurulan mahkemelerin, buna sebebiyet verenler için de kurulacağını kimse göz ardı etmemelidir” dedi.

“BÜTÜNŞEHİR”
       �
CHP Ankara Milletvekili Gökhan Günaydın, mülki idare sınırları ile belediye sınırlarının çakıştırılmak istendiğini belirterek, “Tasarı, 29 kenti  'bütünşehir' ilan etmektedir” dedi.

CHP'nin yerel yönetimlere daha fazla yetki ve kaynak verilmesinden yana  olduğunu ifade eden Günaydın, “Ancak bunu yaparken Türkiye'nin üniter yapısının  özellikleri dikkatle göz önünde bulundurulmalıdır” dedi.

CHP Kırklareli Milletvekili Mehmet Kesimoğlu,  tasarının, bu haliyle görüşülmeden geri çekilmesi gerektiğini savundu. “İçtüzük ayaklar altına alınmakta, Anayasa çiğnenmektedir.  Demokrasi kültürü yok edilmek istenmektedir” diye konuştu. 

“GARDIROP ATATÜRKÇÜLÜĞÜNDE KALDILAR”

Ak Parti adına tasarının tümü üzerinde konuşan Antalya Milletvekili Menderes Türel, bu reformun aslında bir 'demokrasi reformu' olduğunu ifade ederek,  “Bu çağda yönetimin vatandaşa en yakın şekilde olması, onu dinlemesi, ona hesap  vermesi zaruridir” dedi.

Kalkınma ajanslarına yönelik de muhalefetin eleştiri yaptığını ancak daha  sonra kendi illerine kalkınma ajansının ne zaman  kurulacağına dair soru önergeleri verdiklerini anlattı. Türel aynı şekilde bugün bu tartışmaları yapanların, ileride ‘benim ilimi de büyükşehir yap’ diye sıraya gireceğini  söyledi.

Proje üretemeyenlerin şimdiden seçim yenilgilerine bahaneyi bulduklarını  kaydeden Türel, “Bu seçkinci zihniyet elinden gelse köylünün, fakir fukaranın oy  kullanmasını engelleyecek. Bunlar gardırop Atatürkçülüğünde kaldılar” dedi.

Tasarının 2. maddesinin kabul edilmesinin ardından, birleşim kapandı. Tasarıya bugün saat 14.00’ten itibaren devam edilecek. 
 
YAKUT İLE SAKIK ARASINDA İLGİNÇ DİYALOG       �

Gerilen görüşmeler sırasında BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık ile AKP Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Sadık Yakut arasında da ilginç bir diyalog yaşandı.

Sakık, iki gündür gereksiz tartışmalara  tanıklık ettiklerini vurgulayarak, “Burada demin olanları BDP yapsaydı, bizi  linç ederdiniz” dedi. Genel Kurulu yöneten Başkan Sadık Yakut'a “Bedeniniz orada ama ruhunuz başka  yerde” deyince Yakut yanıt verdi:

 “Bu sözler benim MHP'den istifa etmemle ilgiliyse, ben geçmişimle, hayat tarzımla gurur duyuyorum. Geçmişte taşıdığım  ülkücülük fikriyle de gurur duyuyorum. Benim kafam MHP'de ise o meşru bir parti  ama tüm millet tüm dünya biliyor ki sizin kafanız nerede, siz ona cevap verin”  dedi.
 
BDP'li milletvekilleri, Yakut'un bu sözlerine tepki gösterdi. Yakut, usul tartışmasının ardından tavrında bir değişiklik olmadığını  ifade etti ve oturuma ara verdi.