A.A
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 03, 2010 16:25
TBMM Genel Kurulunda, Anayasa değişikliğine ilişkin 2. turda, teklifin, Anayasa'ya parti kapatmayı zorlaştırıcı hükümler getiren ve parti kapatma davası açılmasını TBMM iznine bağlayan 8. maddesi üzerindeki görüşmeler sona erdi.
Madde üzerinde 52 önerge verildi, bu önergelerden 7'si işleme alındı.
CHP'nin önergesi üzerinde konuşan Konya Milletvekili Atilla Kart, bu Anayasa değişikliği ile “parti devleti” yapısının oluşturulduğunu iddia etti. Artık siyasi partilerin kapatılmasının partilerin insafına bırakılacağını savunan Kart, “Demokrasinin intiharından söz ediyorum” dedi.
Atilla Kart, İstanbul ve Bursa Büyükşehir Belediyelerindeki ihalelere ilişkin eleştirilerde bulunarak, “Yaşanan mekanizmanın bir sömürü sistemini yarattığını” iddia etti. Kart, bu sistemin düzeltilmesi gereken bir çok yönü olduğunu savunarak, “2-3 yıl sonra pişman olacağınız süreçlere katkı sağlamayın. Bu Meclisin 3'te 2'si değişecektir. Kişisel kaygıların ötesine geçelim” diye konuştu.
“BÖLÜCÜ SİYASET YAPILMASI”
Önergesi üzerinde söz alan MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, “Attığınız adımlar gelecekte bir kaosa neden olabilir. Bu düzenlemeden sonra artık bölücü siyaset yapılmasının önünü kesemezsiniz. Milli birliği, üniter yapıyı sorgulamak yanlış olur” diye seslendi.
Şandır, “Parti kapatmalar olmasın, suçu işleyen yöneticiler cezalandırılsın ama bölücülük yapan parti de kapatılsın. Gelin bu maddeyi geri çekelim, yeniden düzenleyelim. Vereceğiniz kararlarla geleceği karartmaya hakkınız yok” dedi.
Şandır'ın ifadeleri üzerine söz isteyen AK Parti Grup Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, “Biz sorumluluğumuzun bilincindeyiz, uyarı almaya ihtiyacımız yok” şeklinde konuştu.
“OSMANLI'DA KÜRTÇE ÜNİVERSİTELER VARDI”
BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık da partisinin önergesi üzerinde yaptığı konuşmada, kendisinin aktif siyasette bulunduğu 6 siyasi partinin kapatıldığını söyledi.
Partileri kapatıldıktan sonra uzun yıllar siyaset dışında ve cezaevinde kaldığını, ancak sorunların bugüne kadar çözümlenmediğini ifade eden Sakık, “Sadece bir siyasi partinin yaşaması için değil, ret ve inkar politikalarının ortadan kaldırılması için ağır bedeller ödedik. Şimdi de bu bedellerin ödenmemesi için adımlar atıyoruz ancak bunu yaparken uzlaşıyı sağlayamıyoruz” dedi.
Sakık, uzlaşarak yeni Anayasa yapılmasını istediklerini dile getirerek, “Diğerleri, ordusuyla, tankıyla, topuyla mevziye yatıyorlar, uzlaşalım diyorlar. Bunun adı uzlaşma değil, teslim almaktır” diye konuştu. AK Parti'nin, partisinin hazırladığı Anayasa değişiklik taslağını “görmezlikten geldiğini” savunan Sakık, şöyle konuştu:
“Çünkü korkuyorsunuz, ürküyorsunuz. 'Biz BDP ile yan yana olursak bedel ödeyebiliriz...' Dünyanın her yerinde demokrasi bedel ödenerek kazanılır. Siz ne kadar yasalsanız, BDP de o kadar yasaldır. Eğer doğru noktalarda buluşabiliyorsak, buluşmalıyız. Bir Anayasa ret ve inkar, Türklük üzerine inşa edilmişse, bu Anayasa barışı sağlayamaz. Bu ülkede yaşayan bütün farklılıklar, bu Anayasaya dahil edilmelidir. Hep Osmanlıdan bahsediyorlar. Osmanlı çok kültürlü idi, Osmanlı'da Kürtçe üniversiteler vardı. Osmanlı onunla ayaktaydı.”
“GİDİN KABİNLERE”
AK Parti Manisa Milletvekili İsmail Bilen de bütün milletvekillerinin 1982 Anayasası'na karşı olduğunu, ancak “değiştirelim” denildiği zaman bazı milletvekillerinin karşı çıktığını söyledi.
CHP'nin oylamaya katılmamasını da eleştiren Bilen, “Biz, kabinlere girerek, milletin bize verdiği yetkiyi kullanıyoruz. Siz, o kabinlere bile giremiyorsunuz. Gidin kabinlere, demokratik tercihinizi ortaya koyun” dedi.
Daha sonra değişiklik önergeleri reddedildi.