OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 23, 2003 00:00
TBMM Genel Kurulu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla özel gündem ile toplantı. Toplantıyı Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, kuvvet komutanları, SP Genel Başkanı Recai Kutan, Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan ve diğer davetliler izledi. Toplantıda TBMM Başkanı Bülent Arınç, AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal birer konuşma yaptılar.İlk sözü alan TBMM Başkanı Bülent Arınç, Büyük Millet Meclisi'nin, Cumhuriyet ve demokrasinin de temel dayanağı olduğunu söyledi.  Arınç, 23 Nisan tarihinin, Türk Milleti'nin kurtuluşunu, bağımsızlığını, hürriyetini ve egemenliğini sembolleştiren, bayraklaştıran tarihi bir gün olduğunu belirterek, bu tarihi günden bugün de yarınlar için de ilham ve güç alınmasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı.    Milli Egemenlik Haftası'nın 1985 yılından beri kutlandığını ve artık kurumsallaştığını anlatan Arınç, bunun Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk demokrasisinin temel hukuki kaynağı olan milli egemenlik ilkesinin ve milli egemenliğin temsili ve kullanılmasında TBMM'nin sahip bulunduğu yüce konumu geniş kitlelere ve milli iradenin tek ve asli sahibi olan Türk Milleti'ne anlatmak bakımından büyük yararları olduğunu söyledi.       ''Dünümüzü iyi tahlil etmek durumundayız'' diyen Arınç, tarihi birtakım hadiselerin kronolojik yığını olarak değil, kendisinden ders alınacak bir ibret kitabı olarak okumak ve anlamak gerektiğini, bu bakımdan tarihin, geleceğin aynası olduğunu kaydetti.    FEODALİZMDEN MİLLİ DEVLETE''Egemenlik'' kavramının tarihi arka planına bakıldığında feodalizmden milli devlete geçişi kolaylaştıran bir unsur olduğunun görüldüğünü belirten Arınç, bu kavramın 1791 Fransız Anayasası'nda egemenlik kavramına yeni bir içerik kazandıran hüküm olarak yer aldığını hatırlattı.     Milli egemenlik ilkesinin Osmanlı ve Türkiye'deki yerine de değinen Arınç, bu ilkenin 1924 Anayasası'nda yer aldığını kaydetti. Arınç, ''Milli egemenlik anayasalarımızın temel ve değişmez ilkelerindendir. Dolayısıyla anayasalarımızda Türkiye Cumhuriyeti devletinin milli egemenlik ülküsü ifade edilmiştir'' dedi.       ''TÜRKİYE, PARLAK GELECEĞE NAMZET''     Arınç, Türkiye'nin milli egemenlik yetkisini kullanmasını hukukun üstünlüğü ile anayasasında ifade eden çağdaş ve dünya milletlerine örnek bir devlet olduğunu belirterek, şunları söyledi:    ''Milli iradenin tecelli ve temsil edildiği, kuruluşunun 83. yılını idrak ettiğimiz TBMM, demokrasimizin, milli devletimizin ve geleceğimizin de en büyük güvencesidir. Gücünü ve yetkisini milli iradeden alan TBMM, sorumluluklarını ve görevlerini bu şuur ve heyecanla yerine getirmektedir. Aziz milletimiz bilmelidir ki, TBMM'desembolleşen üstün milli egemenlik ilkesi, her zorluğu aşmaya muktedirdir. Türkiye Cumhuriyeti, dünya devletler sahnesinde etkin ve itibarlı yeri olan köklü ve şerefli tarihine ve mazisine uygun olarak parlak bir geleceğe namzet güçlü bir ülkedir.''    Arınç, konuşmasını,
Atatürk'ün CumhurbaÅŸkanı olarak Büyük Millet Meclisi'nde sesleniÅŸiyle şöyle tamamladı:    ''Aziz arkadaÅŸlarım, büyük millet meclisini yeni ve mühim vatan hizmetleri bekliyor. Yeni mesaimizin ve tedbirlerimizin de büyük milletimizin menfaatlerine tamamıyla uygun düşeceÄŸine şüphe yoktur. Mensubu olmaktan gurur duyduÄŸumuz Türk milletinin emanet ve salahiyetiyle beraber sevgisi ve koruması da sizin üzerinizdedir.''     ''SEHVEN Ä°HMAL ETMİŞİM''    TBMM BaÅŸkanı Arınç'ın konuÅŸmasından sonra Genel Kurul'da Ä°stiklal Marşı okundu. Arınç, Ä°stiklal Marşı'nın okunmasının ardından, ''BirleÅŸimin açılmasından ve CumhurbaÅŸkanı'nın selamlanmasından sonra Ä°stiklal Marşı'nın okunması gerekiyordu. Sehven ihmal etmiÅŸim. Çok özür dilerim'' dedi.ERDOÄžAN: FARKLILIKLARIMIZI BÄ°RLÄ°ÄžE DÖNÜŞÜRArıç'tan sonra konuÅŸan AKP Genel BaÅŸkanı ve BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan, KurtuluÅŸ Savaşı'nı yöneten TBMM'nin, Gazi unvanını alan ilk ve tek meclis olduÄŸuna iÅŸaret ederek, ''Dolayısıyla bu çatı altında ülkemize hizmet ettiÄŸimiz için herbirimiz tarihin yükünü de omuzlarımızda ÅŸerefle taşımalıyız'' dedi.    ErdoÄŸan, TBMM'nin, Türk milletinin bağımsız iradesinin yegane sembolü olarak 83 yıl önce vücut bulduÄŸunu söyledi. ''Bu büyük ÅŸemsiyenin altında kocaman bir çınar büyüdü. Bu çınar bütün kurumlarıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir'' diyen ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:    ''KurtuluÅŸ Savaşı'nı yöneten TBMM, Gazi unvanını alan ilk ve tek meclistir. Dolayısıyla bu çatı altında ülkemize hizmet ettiÄŸimiz için herbirimiz tarihin yükünü de omuzlarımızda ÅŸerefle taşımalıyız. Farklılıklarımız bu çatı altında birlik ve beraberliÄŸimize dönüşür, dirlik ve düzenimize hizmet eder. Zira bu çatının altında büyük milletimiz var. KurtuluÅŸ Savaşımızın öncüsü ve Cumhuriyetimizin Kurucusu Ulu Önder Atatürk, bu Meclis için (en büyük eserimdir) demiÅŸtir. Unutmayalım ki Atatürk'e dahi Gazi'lik unvanını veren TBMM'dir.'' GELECEÄžE YÖNELİŞİN ADI: 23 NÄ°SANErdoÄŸan'dan sonra kürsüye gelen CHP Genel BaÅŸkanı Deniz Baykal, TBMM'nin dünyadaki benzerlerinin hiçbirisinde bulunmayan bir temel özelliÄŸe sahip olduÄŸunu belirterek, ''TBMM bir askeri zaferin eseri deÄŸildir, tam tersine askeri zafer TBMM'nin eseridir'' dedi.    Baykal, 23 Nisanın geçmiÅŸe özlemin deÄŸil, geleceÄŸe yöneliÅŸin adı olduÄŸunu ve bu nedenle Mustafa Kemal Atatürk'ün bir büyük devrimci olduÄŸunu kaydederek, ''23 Nisan olmasaydı, Sakarya Meydan Savaşının tarihimizdeki askeri zaferlerin herhangi birisinden hiç farkı olmazdı''dedi.    23 Nisan'ın, milli mücadeleyi; hilafetin, saltanatın, kurulu düzenin korunmasına yönelik olmaktan çıkarıp; yeni bir rejim arayışının, düzen deÄŸiÅŸikliÄŸinin temeli haline getirdiÄŸini vurgulayan Baykal, ''Bizim devletimizin temelinde resmiyet deÄŸil, sivil toplum vardır. Müdafaa-i Hukuk vardır. Anadolu'nun dört bir köşesinde vatanınbağımsızlığını güvence altına almak için mücadele kararını, içinden hissederek bir araya gelen, bağımsızlık mücadelesini gerçekleÅŸtiren insanlarımız vardır''diye konuÅŸtu.AÄžAR: Ä°KTÄ°DAR GERGÄ°NLÄ°K YARATAN MÃœESSESE DEĞİLDÄ°RSon konuÅŸmayı yapan DYP Genel BaÅŸkanı Mehmet AÄŸar, iktidarın sürekli gerginlik yaratan müesseseler olmadığını belirterek,''Laik demokratik rejimimizin her türlü tehdide karşı korunmasının birinci sorumluluÄŸu siyasi iktidarındır'' dedi.    TBMM'nin birinci sorumluluÄŸunun cumhuriyeti, demokrasiyi ve milletin huzurunu koruyup geliÅŸtirmek olduÄŸunu kaydeden DYP lideri AÄŸar, ''Bugün ülkemizin muhtaç olduÄŸu temel husus, anayasal demokrasimizin ve cumhuriyetimizin yüksek deÄŸer ve ilkelerinin birlikte korunmasıdır. Bu deÄŸer ve ilkeler milli kimliÄŸimizin vazgeçilmez unsurlarıdır. Milli Birlik ve beraberliÄŸimizin de güvencesidir'' diye konuÅŸtu.BaÅŸta iktidar ve muhalefet olmak üzere tüm kurum ve kuruluÅŸlara ve topluma bu konuda sorumluluklar düştüğünü belirten AÄŸar, ÅŸunları söyledi:    ''Hükümet ve devlet makamlarının kriz yaratma deÄŸil, varsa kriz yönetme veya çözme makamları olmaları gerekir. Ä°ktidar sürekli gerginlik yaratan müesseseler deÄŸildir. Milletimizin huzura, rahatlığa, geleceÄŸe güvenle bakmaya ihtiyacı vardır."Â
button