TBMM’nin modern camisi

Güncelleme Tarihi:

TBMM’nin modern camisi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 2006 00:00

TBMM camisinde minare yerine "her iki dünyayı birleştirici" anlamına gelen bir ağaç kullanılmış kıble duvarı tümüyle camdan yapılan caminin mihrabı ise dikdörtgen planlı camlı nişten oluşuyor. Caminin mimarı Behruz Çinici, "Kutsal peygamberin saadet dolu zamanlarında bu yapılar, böylesine düz, basit, mütevazi ve güzeldiler" dedi.

TBMM Camisinde minare yerine "her iki dünyayı birleştirici" anlamına gelen ulu bir ağaç kullanılıyor. Kıble duvarı tümüyle camdan yapılan caminin mihrabı ise dikdörtgen planlı camlı nişten oluşuyor.

TBMM Camisi, Halkla İlişkiler Binası ve lojmanların mimarı Behruz Çinici, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1978 yılında TBMM Başkanı Cahit Karakaş’ın Mecliste ihtiyaç duyulan bina ve caminin yapılması için kendisini görevlendirdiğini söyledi.

Çinici, hazırladığı projenin Meclis ana binasının mimarı Avusturyalı Prof. Dr. Clemens Holzmeister’in onayıyla uygulanmaya başladığını belirterek, diğer camilere arasında büyük farklar olan TBMM Camisinin 1985 yılında ibadete açıldığını bildirdi.

İlk cami olan Hz. Peygamberimiz mescidinin sadeliği ve uzunlama saf düzeni ile Bilali Habeşi’nin ilk okuduğu tümseğin kendisine ilham kaynağı olduğunu belirten Mimar Çinici, "Minare, burada her iki dünyayı birleştirici bir ulu ağaçla anlatılır. Cami ile kütüphane, açık alanı kuşatan bir konsol ile birbirine bağlanan dış mekandan içe geçişte yarı kapalı geçişi sağlar. İslam’ın ikonoklasik doğası, tasarımımız için bir destek noktası olmuştur" diye konuştu.

HZ. MUHAMMED’İN EVİ MODEL ALINDI

Mimar Behruz Çinici, cami tasarımında Hz. Muhammed’in Bilali Habeşi’ye bir tümseği işaret ederek ezanı nasıl okuttuğu, inananların Allah’la uhrevi birlikteliklerinin sağlandığı ilk kutsal mekan olan Hz. Muhammed’in evinin incelenerek hazırlandığını kaydetti.

Dünyadaki ilk caminin yaklaşık 1400 yıl önce inşa edilen Hz. Peygamberin evi olduğunu kaydeden Çinici, "Mekke’ye yöneltilmiş düz çatılı uzunlamasına dörtgen sade bir mekan. Ne minare, ne mihrap veya ayrılmış bir makam yeri... Ne de kubbe... Hiç biri yok... Kutsal Peygamberin saadet dolu zamanlarında bu yapılar böylesine düz, basit, mütevazi ve güzeldiler. İşte bu sadeliğin yeni yaratılarda hareket noktası alınmasının bizi yanlışlardan, eskiyi tekrardan, sadece geçmişteki bir tipolojiye bağlı kalmaktan kurtaracağına, ufkumuzu açacağına inanarak TBMM Camisinin tasarımında böyle hareket etmeye çalıştık" diye konuştu.

İSLAM’DA MİNARE

Çinici, Müslümanlığın ilk devirlerinde ezan için özel bir yer ve makam ayrılmadığına dikkati çekerek, yüksek bir duvar, bir tepe, kale duvarları, bazen de bir ağacın ezan okunma yeri olarak kullanıldığını bildirdi.

İlk ezan makamının Halife Muaviye’nin yaptırdığı Amr Camisinde görüldüğünü kaydeden Çinici, daha sonra Şam’da Emevi Camisinde merdivenle çıkılan bir ezan yeri olduğunu belirtti.

Milattan Sonra 903 yıllarında üzerinde ışık, şule, ateş yakılan kulelerin minare olarak kullanıldığını, daha sonra Suriye Çan kuleleri ve bunun etkisiyle oluşan İtalyanca kökenli Manara (Monara), menare ve daha sonraları minare olarak değiştiğini bildirdi.

"Özetle minare artık kolumuzdaki saattir" diyen Çinici, "İbadet alanlarında ibadetin şekli, icrası, mekanı gibi tüm hususlarda Peygamberimizden ne görülmüşse böylece uygulanması ile yaşatılmasının şartları Kuran düzenlemeleri içindedir" diye konuştu.

Çinici, 1995 Ağa Han Mimarlık Ödülü için komiteye gönderilen 600’ü aşkın eserden seçilen TBMM Camisinin, İtalya da yapılan bir araştırmaya göre Dünyadaki başarılı ibadet yapıları arasında ilk 50’ye girdiğini bildirdi.

RADİKAL MODERN BİR BİNA

Caminin tasarlanmasında, cemaatlerden çok, ibadet eden tek bir kişinin içtenliğinden hareket edildiğini belirten Çinici, şöyle devam etti:

"Camimizin radikal modern bir bina olarak görülmesi doğru sayılabilir. Geleneksel sürekliliği kopartarak Osmanlı öncesine referans vermesi ve şimdiye kadar görülmemiş şeffaf mihrap duvarı, kolonsuz revakı gibi elemanlara yer verilmesi ile modern sayılabilir. Fakat bu, bir sırf yenilik için veya modernizm için modernizm değildir. Daha çok ideolojik ve sembolik anlamlarla yüklü olmaya çok meyyal cami gibi, bir konuda estetik temaşayı mümkün kılan bir uzaklığı sağlamak içindir."


Kıble duvarı camdan

İbadetin, ruhla kutsal beldeyi bir araya getiren inancın belirlediği bir sınır olduğunu belirten Çinici, "Yapı bu yönde, doğan gün ışıklarının parladığı cam cidarı ile toprağa kat kat inen bir şelaleyi anımsatmaktadır. Kıble duvarı tümüyle camdandır ve mihrabı, dikdörtgen planlı bir camlı niş oluşturmaktadır" dedi.

Çinici, Laik Cumhuriyet tarafından ilk olarak finanse edilen TBMM Camisinin, Türkiye’de değişik bir öneme sahip olduğunu vurguladı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!