Güncelleme Tarihi:
BDP, TBMM Danışma Kurulu toplanamadığından, 12 Mart 1995'te meydana gelen Gazi Mahallesi olaylarıyla ilgili Araştırma Önergesi'nin görüşülmesini içeren önerisini Genel Kurul'a taşıdı.
Önerinin lehinde konuşan BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, olaylarda 22 kişinin hayatını kaybettiğini, 300'ün üzerinde insanın yaralandığını ve yüzlerce vatandaşın da gözaltına alındığını söyledi.
TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam, önerinin aleyhinde konuşan AK Parti Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun'a, oturduğu yerden laf atan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba'yı uyardı.
Sağlam, Ağbaba'ya, “İlk sıraya oturmuşsunuz, başından beri sürekli laf atıyorsunuz, bir dakika durmadınız. Meclis'in düzenini sağlamak sizin değil benim görevim. Yaptırım uygulamak zorunda kalacağım. Meclis'in düzenini bozmayın, ben Meclis'e sahip çıkıyorum, siz düzenini bozuyorsunuz” dedi.
BDP'nin grup önerisinin kabul edilmemesinin ardından CHP de Niğde'de bir camide veli toplantısı yapılmasına ilişkin araştırma önergesinin görüşülmesini içeren önerisini Genel Kurul'a taşıdı.
Öneri üzerinde konuşan CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın asli görevinden uzaklaştığını, siyaset ve ticaretle meşgul olduğunu belirterek, “Emevi döneminde camiler propaganda merkezi haline gelmişti. Camileri tekrar Emeviler dönemindeki duruma döndürmek, İslam ve ülkeye ihanet olur” dedi.
“Hangi inanca sığar?”
Niğde'de Cuma namazına gelen herkesin öğrenci velisi olmadığını, camilerin siyasi arenaya dönüştürülmesinin üzücü olduğunu kaydeden Özkes, şöyle konuştu: “Maksat eğitimse, rahmetli Türkan Saylan'ın kurduğu ÇYDD'nin cami avlusuna girmesine tahammülsüzlük nedendir? Mübarek ve kutsal mekanlar vesayet altına alınamaz. Bir bakan, Başbakan'ın doğduğu, belediye başkanı seçildiği ve ilk defa milletvekili seçildiği Rize, İstanbul ve Siirt'i mübarek ilan etmiş. Başbakan'ı ikinci peygamber gibi gören bir il başkanını, Başbakan'a dokunmayı ibadet sayan milletvekilini, Başbakan için şükür namazı isteyen belediye başkanını, Başbakan'a canını kurban eden milletvekilini duymuştum ama Başbakan'ın doğduğu ve seçildiği yerleri mübarek sayan bakanı görmemiştik. Bir yeri Başbakan'dan dolayı mübarek saymak hangi inanca sığar? AKP Genel Başkan Yardımcısı, 'Tayyip Erdoğan Türkiye'nin ilelebet, ebedi ve ezeli başkanıdır' diyor. Nasıl oluyor da fani olan birine baki olan Allah'ın ismi veriliyor?”
AK Parti Niğde Milletvekili Ömer Selvi, camideki toplantının veli toplantısı olarak düzenlenmediğini söyledi. İnsanların camiye gitmesini fırsata çeviren ilçe milli eğitim müdürünün velilere bilgi verdiğini, siyaset yapmadığını anlatan Selvi, çocukların eğitimine nasıl katkıda bulunulacağının ele alındığını ve toplantıya “Cuma buluşması” adı verildiğini anlattı.
Selvi, CHP'nin laikliği tanımlarken yanlışa düştüğünü savunarak, “Son zamanlardan CHP laiklikten vazgeçmişti, laiklik vurgusu yapmıyordu. Laikliği savunarak laikliğe en büyük zararı veren CHP olmuştur. Bunu kendileri görmüştü” dedi.
“Müslümansanız bunu önce Allah'a sonra Atatürk'e borçlusunuz”
Sataşma gerekçesiyle söz alan CHP'li Özkes, “Eğer laiklik olmasaydı bugün Müslüman olmazdınız. Eğer bugün Müslümansanız önce Allah'a sonra Atatürk ve laikliğe borçlusunuz. Onun için laiklikle uğraşmayın. Laiklik, İslam dünyasının güvencesidir. Bunu beyinlerinize yerleştirin. CHP laiklikten kesinlikle ödün vermez. Atatürk ve laiklikle uğraşmayın. Allah çarpar sizi...” diye konuştu.
AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, sataşma gerekçesiyle söz alarak, “Ne Atatürk ne Cumhuriyet ne laiklik kimsenin tekelinde değildir. Laiklik bezirganlığı da yapmayalım. Din de kimsenin tekelinde değil, herkesin dini kendine” dedi.
Özkes'in de geçmişte bürokrat oluğunu belirten Aydın, her bürokratın yaptığının AK Parti'ye mal edilemeyeceğini söyledi. Camilerin toplanma mekanı ve ibadethane olduğunu hatırlatan Aydın, “Camilerin siyasete alet edilmemesi lazım. Ama camilerde birtakım önemli sohbetler oluyor, dinle, imanla alakalı... Fırsat bulmuşken öğrenci velileriyle, eğitimle ilgili güzel sohbetler yapmayı nasıl siyasetle bağdaştırabilirsiniz?” diye konuştu.
Sağlam'ın tutumu tartışma konusu oldu
Selvi ve Özkes'in yeniden söz istemesi üzerine Başkanvekili Mehmet Sağlam, “Bunun sonu yok çocuklar, yapmayın Allah aşkına” dedi. CHP'li Ağbaba'nın kendisine itiraz etmesi üzerine Sağlam'ın, “Şu çeneni bir dakika tutsan da...” demesi tartışma yarattı.
Ağbaba'nın tepki göstermesi ve “temiz dil kullanın” demesi üzerine Sağlam, “Evet dedim. Ben sizi susturamıyorum. Kafanız estiği zaman kalkıp konuşuyorsunuz. Ne yapmamı bekliyorsun. Lütfen diyorum, temiz dil kullanıyorum. Susmuyorsunuz kardeşim” karşılığını verdi.
Bu sırada AK Partili bazı milletvekilleri Ağbaba'ya “Otur be...” diye bağırdı. Ağbaba'nın usul tartışması açılmasını istemesi üzerine Sağlam, “Meclis'te söz almanın usulü var; ya sisteme gireceksiniz ya müsaade alacaksınız. Karşılıklı konuşarak bir yere varamayız” dedi.
“Alacakaranlık Partisi diyorlar”
Söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, partisinin adalet duygusu ve uygulamasının en üst seviyede olduğunu, bunu milletin ve bütün dünyanın dile getirdiğini ifade ederek, “Sorun CHP'de... CHP'nin cumhuru, cumhuriyeti, halkı da yok. Esas sorun burada” görüşünü savundu.
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan da sataşma gerekçesiyle söz alarak, “Sattığınız ve yediğiniz ülke kaynaklarıyla tüm yoksulların sonsuza dek
doyurulması mümkündü. O kadar çok yediniz ki... Adınıza Alaca Karanlık Partisi
diyorlar” dedi.
Bunun üzerine AK Parti'li Canikli, yeniden kürsüye gelerek, Meclis'te talihsiz konuşmalar yapıldığını söyledi. Canikli, “Birisi bir şey yemişse çıkın açıklayın. Elinizde bilgi ve belgeniz varsa açıklayın. Var mı? Bir yolsuzluk varsa söyleyin. Bu dönem o kadar çok iddia ortaya atıldı ki suçlayıcı hiçbir delil bulunamadı. Örnekleri bol miktarda. CHP'nin tarihine bakın, aynaya bakın” karşılığını verdi.
Usul tartışmasında “faşizm” sözleri
Genel Kurul'da CHP'li milletvekillerinin isteği üzerine Başkanvekili Sağlam'ın tutumu hakkında usul tartışması açıldı. CHP'li Ağbaba, Sağlam ve AK Parti'li bazı milletvekillerinin tutumunun, demokrasiyi öğrenemedikleri ve hazmedemediklerini gösterdiğini öne sürerek, “Siz yarın 'sonuç belli, seçime gitmeyelim' dersiniz. Bunun açık anlamı faşizmdir. Bunu savunan faşisttir, faşist kafadır, yancı ve yalaka kafadır. Kimse benim hakkımda 'kapa çeneni' diyemez. Başkan tutumunuzu kınıyorum” diye konuştu.
AK Parti'li Ahmet Aydın da “Faşizm ile itham edemezsiniz. Eğer faşizmi görmek istiyorsanız aynaya, geçmişinize bakın. Faşizmin ne olduğunu çok iyi göreceksiniz” dedi.
CHP Sinop Milletvekili Engin Altay, Sağlam'ın tutumunu eleştirerek, “İçtüzüğü uygulasaydınız burası sirke dönmezdi. Sizi İçtüzüğe uymaya ve göz kaş yaparak oturum yönetmemeye davet ediyorum” diye tepki gösterdi.
Altay, “Gazete patronlarını arayıp, 'bunun yazısını beğenmedim, şunu işten at diyen bir kimse bana göre Hitler'den de Stalin'den de daha faşisttir. İsmet Paşa Başbakan iken, Nazilli Basma Fabrikası'nda 25 kuruşluk yolsuzluk oldu diye istifa mektubunu Atatürk'e verdi. Sizin devrinizde 300 milyona satılan TEKEL'e, 1,5 yıl içinde 3 milyar dolar değer biçildi. Bu namussuzluktur, vatan hainliğidir” görüşünü savundu.
“CHP eşittir faşizm”
AK Parti'li Canikli, kendi iktidarlarından önce 190 iktisadi kuruluşun 8 milyar dolara satıldığını, AK Parti döneminde ise 100 kuruluşun 35 milyar dolara satıldığını belirterek, “Faşizmi öven faşisttir. Hitler'i, Siyonizmi öven faşisttir. 1940'lı yıllardaki Cumhuriyet Gazetesi'de CHP yetkililerinin Hitler'i öven beyanlarına bakın. Has faşist görmek istiyorsanız CHP tarihine bakacaksınız. CHP tarihi eşittir faşizmdir. Sayısız uygulamaları ve örnekleri vardır” dedi.
CHP'li Tarhan ise sataşma gerekçesiyle söz alarak, “halkından korkanların 3 bin 600 koruma aracı ve TOMA'larla ODTÜ'ye girmek durumunda kaldığını” belirterek, “Bu nasıl bir korkudur. Selam olsun ODTÜ'lülere. En az 3 çocuk, olmadı 5 çocuk önerileri kimden geldi? 1940'larda birisi 'Her kadın en az 4 çocuk doğurmalıdır. 4 ve üzeri çocuk doğuranlara madalya verilmeli' dedi. Bunu kim söyledi? Hitler. Kim kime benzermiş, söyler misiniz?” diye konuştu.
Tartışmaların ardından CHP'nin grup önerisi kabul edilmedi.