Güncelleme Tarihi:
Çeşitli açılış ve toplantılar için İzmir’e gelen TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Ege Üniversitesi’nin Akademik Yılı açılış törenine katıldı. Üniversite kampüsü içerisindeki Prof Dr. Suat Vardar - MÖTBE Kültür Merkezi’ndeki törende İzmir Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti İzmir milletvekilleri Mahmut Atilla Kaya, Ceyda Bölünmez Çankırı, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar ve akademisyenlerin yanı sıra öğrenciler de hazır bulundu. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende üniversitenin tanıtım filmi gösterildi. Ardından öğrenciler adına Üniversite Konseyi Başkanı Mehmet Tok konuştu.
''ÜNİVERSİTE OLARAK TEK YÜREK OLDUK''
Törenin açılış konuşmasını ise Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak yaptı. Göreve geldiği zaman bir kurum geleneği oluşturmaktan, bilim üretmekten, çalışmaktan bahsettiğini söyleyen Necdet Budak, "Bunun için üniversitede eksik olan gönül bağını tesis etmek için birçok faaliyet yaptık. Çıkış yolumuzun ne olduğunu konuştuk. Ege Üniversitesi için gelecek şurasını yaptık. Projeler geliştirdik, Ege Üniversitesi ailesi olarak tek yürek olduk. Tek çıkış yolumuz var. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi eğitimdir, bilimdir, fendir" dedi.
Necdet Budak, konuşmasında ayrıca üniversite bünyesindeki eğitim binalarının eski olduğunu, deprem bölgesinde oldukları için de kampüs alanında değişim dönüşüm yapılmasını istedi. Bu konuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan da destek aldıklarını söyledi.
FAHRİ DOKTORADAN SONRA İLK DERSİ VERDİ
Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’ın konuşmasından sonra TBMM Başkanı Binali Yıldırım için hazırlanan kısa filmin gösterimi yapıldı. Film gösteriminden sonra Yıldırım’ın özgeçmişi ve üniversite senatosunun aldığı karar okundu, kendisine ’fahri doktora’ unvanı verildi. Fahri doktora beratını alan, cüppesini giyen TBMM Başkanı Binali Yıldırım, üniversitede öğrencilere ilk dersi vermek için kürsüye geçti.
Konuşmasına Batman’daki terör saldırısına değinerek başlayan TBMM Başkanı Binali Yıldırım, "Burada iki güzelliği bir arada yaşıyoruz. Ancak bir acı haberimiz var. Önce onu sizlerle paylaşmak istiyorum alçak terör örgütünün canileri bu sabah arama tarama görevi için sahaya çıkan jandarmalarımıza tuzak kurmuş el yapımı patlayıcının uzaktan patlatılması sonucu kahraman Mehmetlerimizden bazıları şehit oldu, bazıları yaralandı. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar şunu cümle alem bilmelidir ki bu topraklarda terörün t’si kalmayacak, devletimizin bu kararlığı vardır. Esasen bu canilerin yapmaya çalıştıkları da son zamanlarda teröre karşı verilen mücadelenin mutlak başarısı karşısında can havliyle yaptıkları hareketlerdir" dedi.
''ÜNİVERSİTELER TEK TİP İNSAN YETİŞTİRME YERİ DEĞİLDİR''
Üniversitelerin tek tip insan yetiştirme yeri olmadığını vurgulayan TBMM Başkanı Binali Yıldırım, "İnsan burada dinamik akışa göre kendisini geliştirir. Ezber dayatılmasında bulunulmamalıdır. Üniversiteler, bilimsel hürriyetin de merkezidir. Fikirlerin akademik yapının temelidir ve hiçbir zaman tehdit altında olmamalıdır. Güvenlik ve özgürlük ortamında her şey tartışılmalıdır. Üniversitelere özgün araştırma fırsatı tanınmalıdır. Ne yazık ki kafanın içerisinde fikirler değil de kılık kıyafetle uğraşılan dönemleri, üniversiteler yaşadı. Çok şükür bu çağ dışı dönemler sona erdi. İnsana bilim öğretene her zaman saygı duyarız. Öğretim üyelerine gösterilen saygı bilime ve bilgiyi gösterilene saygıdır. Eğitim doğumla başlar ve bir ömür boyu devam eder. İnsan öğrenmeyi bıraktığı anda yaşlanmıştır. Öğrenmeyi terk eden kişi ister 20’sinde ister 80’inde olsun yaşlıdır" dedi.
''GELİŞMİŞ TÜRKİYE GELİŞMİŞ ÜNİVERSİTELERLE MÜMKÜN''
Gelişmiş Türkiye’nin gelişmiş üniversitelerle mümkün olacağını vurgulayan TBMM Başkanı Binali Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye’de 1950’ye kadar sadece üç üniversite vardı. Bir tanesi İTÜ, benim de mezun olduğum üniversite. Diğeri İstanbul Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi. Bu üniversitelere 1955 yılında rahmetli Adnan Menderes döneminde 4 üniversite daha ilave edildi. Bir tanesi çatısı altında bulunduğumuz Ege Üniversitesi. 1960 darbesine maruz kaldığımızda güzel ülkemizde sadece 7 üniversite vardı. 2007 yılında başlattığımız hamleyle bugün her ilimizde üniversite olmakla beraber toplam üniversite sayımızı 206’ya ulaştı. Bunlardan 129’u devlet üniversitesi. Bugün üniversite olmayan ilimiz kalmadı. Bugün İstanbul Üniversitesi’nin ambleminde kuruluş yılı 1953 yazar. 65 yıllık bir tarihi geçmişi vardır. Bizim tarihimizde hiç ama hiçbir zaman Batı’nın karanlık dönemlerini çağrıştıran ortaçağ olmamıştır. Ortaçağ sadece Batılılar’ın yapığı bir tanımlamadır. Bu bizim tarihimize uyarlanmıştır. Batı karanlıklar içinde ilerlerken biz ışık saçardık" dedi.
''YAPTIKLARIMIZI DA GÖRMEZDEN GELMEYELİM''
Türkiye’de birçok ülkenin nüfusu kadar üniversite öğrencisi bulunduğunu anlatan TBMM Başkanı Binali Yıldırım, "Ülkemizde 160 bini aşan öğretim üyemiz var. 7,5 milyon gencimiz üniversitelerde eğitim görüyor. Birçok ülkenin nüfusu kadar öğrencimiz var. Ülkemizin dış ticaret hacmi 400 milyarı aşmış durumda istiklal mücadelesinden zaferle çıkıp Cumhuriyeti ilan ettiğimiz zaman toplam ithalat ihracat sadece 130 milyon dolardı. Bugün ihracatımız 165 milyar dolara, ithalatımız 235 milyar dolar seviyesindedir. 91 yıl içerisinde 2941 kat bir büyüme yakalanmış. Bunlar elbette ki güzel şeyler. Yaşadığım alanda örnek vereyim.ÿ 2002 yılında Türkiye alt yapıda dünyada 39’uncuydu. 2017 yılının sonunda 8’inci sıraya yükseldik. Bunu 10 yılda yaptık. Yaptıklarımızı da görmezden gelmeyelim. Ülkenin her tarafında yollar var. Geniş bant internet kapsaması var, bunlar çağdaşlığın gelişmişliğin göstergesidir" dedi.
’EKONOMİDE ENDİŞEYE MAHAL YOKTUR’
"Ekonomik ve siyasi krizlerden çıkardığımız dersler aldığımız önlemler öğrendiklerimiz bizi bugünlere getirdi" ifadesini kullanan TBMM Başkanı Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkemizin ulaştığı seviye henüz arzu ettiğimiz seviye değildir. Havacılıkta dünyada 7’nciyiz. Avrupa’nın ikincisiyiz ama bütün alanlarda iyi duruma gelmeliyiz. Huzuru ve güvenliği mutlak sağlamazsak güvenliği özgürlüğün alternatifi olarak sunarsak hem özgürlüğün hem güvenliğin bir arada olması gerektiğini ve bunun şartlarını oluşturamazsak başaramayız. Refahı ülkemizin her tarafına yaymamız lazım. Ekonomik sıkıntı yaşıyoruz. Bunun sebepleri de bellidir, doğurduğu sonuçlar da bellidir. Endişeye mahal yoktur. Türkiye bu ve buna benzer sıkıntıları yaşamış, bu sınavlardan her seferinde de büyük bir tecrübe ve başarıyla çıkmasını bilmiştir. Elbette ki alınan tedbirlerle bertaraf edilecek ve ülkemiz zaman kaybetmeden hedeflerine emin adımlarla yürüyecektir. Biz bugünün sıkıntılarını değil geleceğin gelişmelerine odaklanmalıyız."
BM’NİN GÜVENLİK YAPISINI ELEŞTİRDİ
Birleşmiş Milletler’in (BM) yapısına değinen TBMM Başkanı Binali Yıldırım, "Sadece bir rakam vereyim. Dünyada neden bu huzursuzluklar var, savaşlar var? Bunu çok iyi düşünmemiz lazım. Bu dünyadaki refahın adaletsiz dağılımından kaynaklanıyor. İşin özü budur. 80 insanın elinde tuttuğu servet dünya nüfusunun yarısının kazandığı paraya eşit. Dünyanın milli geliri belli 80 trilyon dolar. 7,5 milyon nüfus var. Eğer 10 bin 500 doları herkes alabilse böyle bir servete erişebilme terörü de, mültecileri de, göçü de konuşmayız. Demek ki olayların kaynağında adil paylaşım olmaması var. Bir statüko oluştu. BM, 5 ülkeye görev verdi. ’Artık savaş olmasın siz savaş çıkmasını önleyin’ diye. Bu ülkeleri kim belirledi? İkinci Dünya Savaşı’nı kazanan ülkeler kendilerini Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi yaptılar. Artık bu statüko işe yaramıyor. Tersine döndü sorunlara çözüm üretmekten ziyade sorunları büyütmeye neden oluyor" dedi.
Türkiye’nin coğrafyasının ateş çemberinde olduğunu, insanların geleceği için, sessizlerin sesi, kimsesizlerin kimsesi olmak için büyük adımlar atmak gerektiğini belirten Yıldırım, "Birbirimizi eleştirerek, yiyip tüketerek bir yere gelemeyiz. Gidecek başka yerimiz yok. Birbirimize yol göstereceğiz. Birbirimizi yıpratırsak bunlardan sadece düşmanlarımız zevk alır. Yapmamız gereken yüksek eğitim alanların oranlarını artırmak. Artık geldiğimiz yerde ’ne iş olursa yaparım’ diyen mesleksiz evladımız kalmamalı. Eğer bunu gerçekleştirsek insanımız vize kuyruklarına katılmaz. Pasaportumuz her yerde itibar görür. Terör neyi istismar ediyor gençlerimizin geleceğini istismar ediyor, umutlarını istismar ediyor" dedi.
''GENÇLER İNANDIĞINIZ GİBİ YAŞAYIN''
Teknolojik gelişmelere de değinen TBMM Başkanı Binali Yıldırım, "Gençler inandığınız gibi yaşayın, yaşadıklarınıza asla inanmayın. Önünüzden gidenlerin tecrübelerini asla gözardı etmeyin. Akıllı insan başkalarının tecrübesinden yararlanan insandır. Hayata mutlaka tebessüm ederek bakın. Değerli gençler bazı hususlara dikkatinizi çekmek istiyorum. Hayat bir mücadele ve siz mezun olduktan sonra hayat mücadelesine devam edeceksiniz. Gençler, işsizlik dünyanın ortak sorunudur. Yani bizde de genç işsizlikte artma eğilimi var. Üniversite mezunlarında biraz daha artma eğilimi var. Afrika’da genç işsizlik yüzde 43, Ortadoğu’da 42, Avrupa’da yüzde 24 ile 34 arasında değişiyor. Bu şartlar altında kendimizi daha iyi yetiştirmek zorundayız. Heyecanınızı kaybetmeden geleceğe bakın. Geleceğe hazırlanmayanlar geçmişte kalmaya mecburdurlar" dedi.
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, konuşmasını tamamladıktan sonra alanlarında dereceye giren öğrenci ile akademisyenlere de ödüllerini verdi.