Köksal Toptan, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi'nin (ZKÜ)
Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen yeni akademik yıl açılış töreninde yaptığı konuşmada, vatanın Türk ulusu için pahalıya mal olmuş topraklardan oluştuğunu söyledi.
Türkiye'nin terörle mücadelesinin süreceğini, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait uçakların Kuzey Irak'ta belirlenen kimi yerleri bombalayarak döndüklerini belirten Toptan, şöyle konuştu:
“Terör örgütünün, bizi birbirimize düşürmek, huzurumuzu bozmak amacıyla zaman zaman yurtiçinde sivil vatandaşlarımızı pusular kurmak suretiyle ve cephede sınırdaki askerlerimizi şehit etmeleriyle sonuçlanan eylemleri, böylesine çok pahalı kurulmuş olan vatanın sınırlarında tarih durdukça değişiklik yapamaz. Bunu herkesin bilmesi lazım.”
Toptan, terörün bir yerlerden destek almazsa küresel boyut kazanamayacağına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Küresel boyut kazanan terörün ise hedefinde kim olur, o belli olmaz. 11 Eylül saldırısı olana kadar ABD için dünyada terör olgusu belki teorik olarak vardı ama terör geldi bir gün kapısını çaldı. O zaman ABD de küresel terör tehlikesinin ve tehdidinin farkına vardı. Biz farkındaydık, anlatmakta zorluk çekiyorduk. Avrupalı bazı dostlarımız terör örgütüne bir yandan lojistik destek, bir yandan da sempati ihmali yapmak suretiyle cesaretlendirmektedir. Şu ya da bu şekilde, ister silah vererek, sempati göstererek ya da kol kanat gererek nasıl olursa olsun teröre müsaade edenler bir gün terörün yarattığı kanda boğulurlar.”
“YEMİNE SADIK KALINMALI”Terörle mücadele uğruna kalkınmaya ayrılan kaynakların kullanıldığını anlatan Toptan, şunları kaydetti:
“Bizi birbirimize düşüremezler, maddi hesaplar nedeniyle terörle mücadelemize engel olamazlar. Çünkü biz şunu gösterdik, hem terörle mücadele edeceğiz, hem kalkınmamızı sürdüreceğiz, hem de demokrasimizi geliştireceğiz. Bunu ancak biz başarırız. Şimdiye kadar yaptığımız mücadeleyi aynı kararlıkla bundan sonrada sürdüreceğiz.
Yarından sonra TBMM'de bu konular, tüm partilerimiz tarafından zannediyorum aynı dikkat ve hassasiyetle dile getirilecek ve TBMM'de terörle mücadeledeki kararlılığı bir kez daha tüm dünyaya ilan edilecektir. Meclisimizin büyük çoğunluğunun, tamamına yakınının arkasında duracağı o iradeye karşı birileri halen şu ya da bu kaygıyla terör örgütüne sempati gelebilecek söz ve davranış içinde bulunurlarsa bilmeliler ki onlar bu kandan yararlanamazlar. Onların akıllarını başlarına toplamaları lazım. Bu cumhuriyetin kendilerini kucakladığı gibi onların da bu cumhuriyeti, bu devleti, bu milleti kucaklamasını istiyoruz. Herkes, anayasaya yaptığı yemine sadık kalmak zorundadır. Herkes, millete verdiği sözü yerine getirmek zorundadır. Cumhuriyetin temel niteliklerini vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne, sadık kalacağımıza yemin ettik. (Söz verdik, yemin ettik ama biz bunları tutmayız), yok efendi tutacaksın.”
TERÖR VE EĞİTİMToptan, terörle mücadelede gençlerin çok iyi eğitim alarak yetişmesinin de önem taşıdığını belirterek, şöyle konuştu:
“Hükümetlerimiz Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde terörün istismar ettiği birtakım eğitim sorunlarını gidermek için canla başla çalışmaktadır. Hakkari'ye üniversite kurulmuştur. Bu, çok büyük gelişmedir. Belki öğrencisi çok yoktur ama oraya cumhuriyetin, cumhuriyetin meclisinin bir üniversite kurmuş olması bence çok önemli gelişmedir. Şuna inanıyoruz ki, eğitim boyutunu çözebildiğimiz oranda terörle mücadelede o kadar daha kolaylık sağlamış olacağız.”
Dünyanın küçüldüğünü, kilometrelerce uzaklıkta ABD'deki bir krizin her ülkenin kapısını çaldığına dikkati çeken Toptan, şöyle dedi:
“Bu krizden Türkiye'nin zararla çıkmaması lazım. Hatta bu tür krizlerde özellikle kalkınma heyecanı olan ülkeler için ekonomistler birtakım fırsatların da ortaya çıkabileceğini söylüyorlar. Bunlardan Türkiye'nin yararlanması lazım. Küresel krizin tahlilini yapıp, burada nasıl fırsatlar çıkabilir, en azından ülke olarak bundan nasıl zararsız çıkabiliriz çalışmasını yapmamız lazım. Burada üniversitelerimiz, topluma, kamu dairelerine ve parlamentolara yol gösterecek çalışmaları yapmalıdır. Kamu yönetimlerin ve özel sektörün akıl ve bilgi kaynağı üniversitelerdir.”
“YÖK ÜNİVERSİTELERİ YÖNETEMEZ”Toptan, toplum olarak üniversitelerin birikimlerinden ve araştırmalarından gereği kadar yararlanılmadığına işaret ederek, şunları söyledi:
“Üniversitelerimizin en çok ihtiyaç duyduğu AR-GE çalışmalarına kaynak bulmamız lazım. Kendi kaynaklarını yaratabileceği şekilde, biraz ellerinin ve kollarının serbest bırakılması gerekli. 130 tane üniversiteyi artık Ankara'dan YÖK yönetemez. Bunun doğru bir yöntem olduğuna şimdi de inanmıyorum, 1992'de de inanmıyordum. O zaman benim hazırladığım ve meclise sevk ettiğimiz tasarı da YÖK'ün bütün akademik yetkileri ya üniversitelerarası kurula ya da senatolara veriliyordu. YÖK, sadece denetim, koordinasyon ve planlama gibi başka ülkelerde de olduğu gibi çok dar alanda yetkili kılınıyordu. Öyle inanıyorum ki üniversiteler, kaynak yaratma ve harcama konusunda serbest bırakılırsa merkezi hükümete bağlı ve bağımlı olma ihtiyacını hissetmeyecektir.”
Zonguldak Valisi Erdal Ata da bir ulusun gerçek kurtuluşunun ancak eğitimle olduğunu belirterek, “Büyük Atatürk'ün de dediği gibi çağdaş uygarlığa ulaşmak hatta aşmak ancak bilime, teknolojiye ve eğitime önem vermekle mümkün olur. Çağımız, bilgi ve teknoloji çağıdır” dedi.
ZKÜ Rektörü Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz ise 1992'de kurulan üniversitelerinde yaklaşık 10 bini il merkezinde olmak üzere 17 bin civarında öğrencinin yanısıra 734 öğretim elemanı bulunduğunu, bunun kent ekonomisine katkısının da yaklaşık 144 milyon YTL olduğunu kaydetti.
Törende, ZKÜ Akademik Senfoni Orkestrası ve Devlet Konservatuvarı Korosu ile Karadeniz bölge Komutanlığı Boru Trampet Takımı konser verdi, akademik giysi töreni yapıldı.
Yazar Turgut Özakman'ın “Yakın Tarihimiz” adlı açılış dersini vermesinin ardından Toptan ve eşi Saime Toptan, AKM Sergi Solunu'ndaki ZKÜ Devlet Konservatuvarı Müdürlüğü Çalgı Yapım Ünitesi görevlilerince hazırlan “İlk Ürünler Sergisi”ni gezdi.
Toptan, kendisine armağan edilen küçük sazı çalmaya çalıştı.
Törenin ardından Serkan Çengelci isimli vatandaşın sorununu dinleyen Toptan'ı, polis mangası uğurladı.