Güncelleme Tarihi:
TBMM'nin açılışının 103'üncü yılı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı çerçevesinde birinci mecliste anma töreni düzenlendi. Tören, Birinci Meclis'te ilk konuşmayı yapan Sinop Mebusu Şerif Bey'in konuşmasının ses kaydının dinletilmesi, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Tören çerçevesinde konuşma yapan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, 1. Dünya Savaşı'nda alınan ağır mağlubiyetin ardından milli mücadele döneminde verilen gayretlerin önemine dikkat çekti.
Şentop, 23 Nisan'ın tarihi anlamını kavramaya, bıraktığı siyasi mirası hakkıyla tespit etmeye ve tespitlerin de genç nesillere aktarmaya mecbur olduklarını ifade etti. Açılışının 103'üncü yılı kutlanılan TBMM'nin ve Birinci Meclis'in Türkiye devleti var oldukça ve Türk milleti hayatiyetini devam ettikçe büyük ve yol gösterici bir anlamının daime olacağını söyleyen Şentop, “Tarihi niteliğinde öyle bir göz önüne alındığında TBMM'nin o ilk döneminden başlıca şu 3 dersin alınması lüzumlu görülmektedir. TBMM'nin ilk olarak tam bağımsızlık gayesinin mecburi kıldığı mücadelenin ancak milletin paydaşlarıyla ve meşruiyetini doğrudan milletten alarak yapılabileceğinin kabulü üzerinde yükselir. Amasya tamiminde sarahaten ortaya konan ‘Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır' prensibi istikametinde millet meclisin Ankara'da toplanmasıyla birlikte milli mücadelenin izleyicisiyle edilgen nesnesi değil bizzat sahibi olmuş. İkinci olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi farklılıklarını ortadan kaldırmadan, reddetmeden milletin bütün unsurlarını bir araya getirme başarısını göstermiştir. Bu örneklik çetin imtihanlardan geçmeye yazdığını milletimizin her lüfer için zor zamanlarda başvurulacak derleyici ve tanzim edici bir davranış tarzıdır. Nitekim bugün de Türkiye Büyük Millet Meclisi, milli meselelerde ortak tavır alma cihetine gitmektedir. Bu usul bize birinci meclisten miras kalan ayırt edicidir” açıklamasında bulundu.
Milli mücadelede döneminde Büyük Millet Meclisinin açıldığı zamanlar göz önüne alındığında, mücadelenin sadece işgalci devletlere ve emperyalist güçlere karşı verilmediği, 1. Dünya Savaşı'nda alınan ağır hezimetle daha da koyulaşan bir ‘bu milletten bir şey olmaz' kanaatiyle de savaşıldığını ifade eden Şentop, “103 yıl önce Türkiye devlet meclisinin açıldığı Ankara'ya gelenler mütevazi bir Anadolu şehrine rastlamıştı. Milletin hürriyet gezmesini mücadele kalıbına döken ve buradan müstakil devletimizi çıkaran hamlenin merkezi olarak Ankara, dünyevi hiçbir yaşam emaresi göstermeyen sadece dış görünüşe göre hüküm verenlerin karşısında hayal kırıklığı yaşayacağı bir belde idi. Fakat bu Anadolu beldesi içinde bulunduğumuz şu mütevazi bina, dünya başkentlerine meydan okuyan bir mücadelenin karargahı 200 yıllık mağlubiyetler silsilesini parlak bir zaferle sona erdiren merkez olmuştur. İşte bu yüzden şartları yetersiz rakipleri veya düşmanları fazla güçlü görerek mücadeleden kaçınmak harici sebeplerin müsait olmayışını mali şartların yetersizliğine ve rakip devletlerin kuvvetini gerekçe göstererek milli iddialardan geri durmak zor zamanlarda daha da ortrya çıkan seciyemize uygun olmayan davranışlardır” değerlendirmesinde bulundu.
“YENİ DÖNEMİN TÜRKİYE YÜZYILI OLMASI HUSUSUNDA İRADEMİZ İDDİAMIZ VE ISRARIMIZ TAMDIR”
Türkiye'nin 200 yıllık modernleşme tarihinin ilk 100 yılı klasik imparatorluktan modern devlete geçiş için yürütülen politikaların, kadro oluşturma çabalarının ve genel anlamıyla devleti ayakta tutma gayretini içerdiğini söyleyen Şentop, “Modernleşme tarihimizin ikinci yüzyılı ise mağlubiyetle çıktığımız dünya savaşının ardından uğranılan işgal ve ilhak tehdidine karşı yürütülen milli mücadeleyle ve yeni Türk devletinin kuruluşuyla başlamıştır. Bu yüzyılda ülkemizi bayındır milletimizin müreffeh ve devletimizi güçlü kılma çalışmalarıyla bugüne kadar gelmiştir. Şimdi yeni bir yüzyılın eşiğindeyiz. Güç dengelerinin yeniden kurulduğu, yeni bir küresel tasarımın öne çıktığı, dünyadaki ekonomik ve siyasi ağırlık merkezlerinin değiştiği bu dönüşüm sürecinde Türkiye coğrafi ve tarihi gerçeklerinden hareketle yeni bir hamle dönemine girmiştir. Eski dünyanın bütün büyük aktörlerinden yeniden sahneye çıktığı ve kendi nüfus havzalarına kaçma çabasında olduğu böyle bir dönemde Türkiye Karadeniz'den Hint Okyanusuna ve Afrika'ya Avrupa ortalarından Orta Asya'ya kadar geniş bir coğrafyada dengeleyici barışçı ve insani gücünü arttırmaktadır. İşte bu yüzden bu yeni dönemin Türkiye yüzyılı olması hususunda irademiz iddiamız ve ısrarımız tamdır” diye konuştu.
Şentop, konuşmasının ardından Birinci Meclis Özel Defteri'ni imzaladı. 101 yıl önce asılan, bugün de camekanda sergilenen Türk bayrağı önünde beraberindekilerle fotoğraf çektirdi. Törene TBMM Başkanı Şentop'un yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve birçok milletvekili katılım sağladı.