Güncelleme Tarihi:
TBMM Başkanı Şentop, Türk Tarih Kurumu tarafından Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen 'Van’da Katliam, Yıkım, İşgal: Tehcire Giden Yol' konulu sempozyuma video mesaj yoluyla katıldı. Şentop, "Ermenistan ile başlatılan normalleşme sürecini bölge için önemli ve tarihi bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Özellikle diasporadaki radikal kesimlerin sürece zarar vermesine, ilişkileri zehirlemesine ve Ermenistan’ı esir almasına müsaade edilmemelidir. İlgili bütün aktörleri de yapıcı davranmaya ve söz konusu sürece destek vermeye davet ediyoruz" dedi.
Osmanlı topraklarında, Anadolu Ermenilerinin tıpkı diğer milletler gibi Türklerle birlikte uzun yıllar boyunca barış ve huzur içinde yaşadıklarını hatta Ermeni toplumunun büyük çoğunluğunun yüksek seviyede ekonomik ve sosyal şartlar altında yaşamlarını idame ettirdiklerinin bilindiğini anlatan Mustafa Şentop, Ermeni çeteler tarafından başlatılan isyanlar neticesinde iç huzurun sağlanması ve masum insanların canlarının korunması yönündeki zaruretten dolayı alınan tehcir kararına 'soykırım' demenin mümkün olmayacağını söyledi. Şentop, "Ecdadımız; o günün koşullarında bilfiil devam eden bir isyana ve artarak süren katliamlara karşı alınan bu son derece meşru ve makul kararı uygularken dahi, yüce gönüllülükten, haktan, adaletten ve merhametten taviz vermemiştir" diye konuştu.
Ermenilerin bütün söylemlerini neredeyse 'Türk düşmanlığı' üzerine kurduklarını ve sözde bir 'soykırım' mağduriyeti ithamıyla birçok devletin desteğini aldıklarını kaydeden Şentop, 1948 Soykırım Sözleşmesi’ne göre söz konusu suçun, yalnızca yetkili bir mahkeme tarafından hüküm altına alınması gerektiğine dikkat çekerek, "1915 olaylarının soykırım kavramıyla uzaktan yakından bir ilgisi olmadığı gibi, bu olayların soykırım olarak tanımlanabilmesi için uluslararası hukukta öngörülen şartların hiçbiri de mevcut değildir" dedi.
Meclis Başkanı Şentop, Türkiye'yi 'soykırım' iddialarıyla hedef alanların, Afrika’da, Balkanlar’da, Cezayir’de, Ruanda’da yüz binlerce cana kıyarak katliamlar ve soykırımlar yaptıklarını veya bunlara sessiz kaldıklarını dile getirdi.