Güncelleme Tarihi:
Kurtulmuş, Büyük Zafer'in 102. yıl dönümü dolayısıyla geldiği Afyonkarahisar'da, restorasyonu tamamlanan Zafer Müzesi'nin açılış programındaki konuşmasında, önce Kütahya, arkasından Afyonkarahisar'da yapılan programlarla, önemli bir yıl dönümünü kutlamanın bahtiyarlığını hissettiğini söyledi.
Geçmiş büyük mücadeleleri, büyük kahramanlıkları bir kere daha yakinen hissederek ve yeniden yaşayarak önemli bir tarihi yıl dönümüne tanıklık ettiklerini anlatan Kurtulmuş, "Bugün de ilk hücum emrinin verildiği Kocatepe'de, Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının Başkomutanlık Meydan Muharebesi'ni başlattıkları ve ardından 9 Eylül'de İzmir'de düşmanın denize dökülmesiyle sonuçlanan büyük kahramanlık destanının ilk işaretinin verildiği törene de şahitlik etmiş olduk." diye konuştu.
Kurtulmuş, böylesine önemli tarihi olayların sadece geçmişi anlatmak için değil, buradan alınan derslerle geleceği daha güçlü şekilde kurabilmek için büyük bir fırsat olduğunu belirtti.
"BU ÜLKE HER ZAMAN DAHA İLERİYE GİDECEKTİR"
O günkü şartlar içerisinde, büyük yoklukların yaşandığını, dört bir tarafın işgalci emperyalistler tarafından işgal edildiğini ve bütün Anadolu'nun yok edilmesi için üstün gayretler sarf edildiğini anlatan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Milletimizin açmış olduğu bu yolda, Allah'ın izniyle bu ülke, kıyamete kadar özgür insanların, kıyamete kadar büyük milletimizin yurdu olarak kalmaya devam edecek. Bu ülke her zaman daha ileriye gidecektir. Ağustos ayı bildiğiniz gibi bizim için kahramanlık destanlarının yazılı olduğu bir aydır. Şu anda Sayın Cumhurbaşkanı'mız ve değerli devlet erkanı, Malazgirt'te, Malazgirt Meydan Muharebesi'nin yıl dönümünde Sultan Alparslan Han'ın Anadolu topraklarını bizlere yurt olarak açtığı o büyük zaferi kutluyor. Bizler de ondan asırlar sonra, bizim yurdumuz olan ve kıyamete kadar bizim olacak bu toprakları korumak için verdiğimiz, o şanlı destanı, o direnişi Afyonkarahisar'da şehitlerimizi, gazilerimizi, kahramanlarımızı yad ederek anıyoruz."
Büyük milletlerin tarihlerinin süreklilik arz ettiğini vurgulayan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Biz büyük başarılara imza atmış bir millet olarak tarihimizi bir bütün olarak kabul ediyor, tarihimizin her sayfasını iftiharla taşıyoruz. Tarihimizin her döneminden birtakım ilhamlar alarak esas işimiz olan bu ülkeyi geleceğe doğru daha güçlü şekilde taşımak için mücadele ediyoruz. Bu anlamda Selçuklu'nun, Osmanlı'nın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tarihi birbirinin devamı olan bir bütünün parçaları olan tarih sayfalarıdır. Selçuklu başka bir şey, Osmanlı başka bir devlet, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ise başka bir devlet değildir. İnşallah kurulmuş son Türk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti de kıyamete kadar bu topraklarda payidar kalacak, bağımsız bir ülke olarak ileriye gidecektir. Bu ülkeye ve millete yapılacak en büyük kötülük, tarihi sayfalara ayırarak birbirinden kopararak anlatmaktır. Alparslan Han da bizimdir, Fatih Sultan Mehmet de bizimdir, Yavuz Sultan Selim de bizimdir, Kanuni de bizimdir, Mustafa Kemal de bizimdir, arkadaşları da bu milletin büyükleridir."
Kurtulmuş, tarihten alınacak derslerin gelecek nesillere, özellikle genç nesillere aktarılması gerektiğini, bunun bir milli sorumluluk olduğunu bildirdi.
O dönemdeki yokluklar ve yoksulluklar içerisinden ayağa kalkarak bağımsızlığın kazanılmasının kolay bir şey olmadığını dile getiren Kurtulmuş, "Bugün geçmişe doğru baktığımız zaman bunları anlatıyoruz. Ama dedelerimizin, büyükbabalarınızın, ninelerinizin, ne zorluklarla o kuruluş mücadelesine ruh verdiğini, güç verdiğini hiçbir zaman unutmamamız lazım. Milletimizi ayakta tutan en önemli hususiyetlerimizden birisi, milli benliğimiz, milli kimliğimizdir. Milli kimliğimizin en önemli unsuru ise bir şuur şeklinde bizim zor zamanlarda ortaya koyduğumuz dayanışma ruhudur. Bu anlamda milletimizin milli ruhunun kökünde milli bağımsızlık, özgürlük ve haysiyetimize olan bağlılığımız olduğu gibi hiç şüphesiz milli dayanışma ruhunun da çok önemli bir payı vardır. Zor zamanlarda omuz omuza saf tutabilmeyi, yokluğu bilen bir milletiz." şeklinde konuştu.
Türk milletinin başarılı olmasındaki en önemli hususiyetlerden birinin yokluğu paylaşabilme ve yokluktan bir şekilde güç elde edebilme becerisi olduğunu anlatan Kurtulmuş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunda hiç şüphesiz bayrağa olan bağlılığımız, vatanseverlik ruhumuz ve bütün bunların hepsini harekete geçiren şehadet bilincimiz ve milli kimliğimiz en önemli unsurlarından birisidir. Beş metre sonraki siperde düşman kurşunuyla öleceğini bile bile sipere öne atılıp 'Ya Allah' diyerek şehadet bilinciyle hareket eden atalarımızın ruhu bugün de bu millette vardır, canlıdır ve bu milleti diri tutan en önemli hususiyetlerden biridir. 'Şehitler ölmez' sadece bir slogan değil, 'Şehitler ölmez' bir ayetin mealidir. Dolayısıyla bizim milletimiz biliyor ki şehit olduğu zaman, dünyanın en mutlu, en bahtiyar insanıdır. Onun için cephelerde mücadele eder. Onun için cephelerde 'Ya şehit ya gazi olurum' diyerek öne atılır. Cumhuriyet 100 yılı devirdi çok şükür. Bizler ikinci yüzyılda, bütün dünyada sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye'nin yüzyılı olmasını ümit ettiğimiz, bunun için mücadele ettiğimiz, önümüzdeki dönemde çok daha büyük gayretle çalışacağız. Birlik, beraberlik içinde olacağız. Bu vesileyle, 102. yıl dönümünde iftiharla kutladığımız Meydan Muharebesi'ni ve birkaç gün sonra kutlayacağımız 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Bu güzel binanın, aslına uygun şekilde yeniden imar edilmiş olması, modern bir müze olarak şehre kazandırılmasında emeği geçen bütün kardeşlerimize ve valiliğimize teşekkür ediyorum."
Kurtulmuş, konuşmanın ardından kurdeleyi keserek müzenin açılışını gerçekleştirdi. Müzeyi gezen Kurtulmuş, yetkililerden bilgi aldı.
Afyonkarahisar Valiliğine ziyaret
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Zafer Müzesi'nin açılışının ardından Afyonkarahisar Valiliğine geçti.
Ziyarette Kurtulmuş, Vali Kübra Güran Yiğitbaşı'dan çalışmaları hakkında bilgi aldı.