Güncelleme Tarihi:
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Roma’daki temaslarının son gününde Yunus Emre Enstitüsü Roma Kültür Merkezi’ni ziyaret etti. Burada beraberindeki milletvekili heyeti ile birlikte İtalya’da yaşayan vatandaşlarla bir araya gelen Karaman, enstitü müdiresi Sevim Aktaş’tan, Türk kültürünü ve sanatını tanıtma amaçlı yapılan faaliyetlerle ilgili bilgiler aldı.
FOTOĞRAF NEDEN YOK
Enstitüye ev sahipliği yapan yaklaşık 500 yıllık Lancellotti Sarayı’nı çok beğenen İsmail Kahraman, Atatürk’ün fotoğrafının yer aldığı salona geldiğinde, "Neden burada devlet başkanımızın da fotoğrafı yok" diye sordu. Enstitüye adı verilen Yunus Emre’ye ilişkin herhangi bir faaliyet yapılmadığı için de tepki gösteren Kahraman, "Kültürümüzü satmalıyız ve öz kültürümüzü tanıtmalıyız. Tarihimize yabancı olmayacağız. Yunus Emre’ye, onun felsefesine, inancımıza sahip çıkacağız" diyerek manevi önderlere ilişkin de etkinlikler yapılması gerektiğini dile getirdi.
İsmail Kahraman, Türkiye’yi 19. yüzyılda Batı müziği ile tanıştıran ve II. Mahmud tarafından kendisine ‘paşa’ unvanı verilen İtalyan müzisyen Giuseppe Donizetti’yle ilgili bir etkinliğin söz konusu enstitüde düzenlenmiş olmasını da eleştirdi. II. Mahmud’un, Donizetti’yi davet edip, Mehter’i ortadan kaldırarak, Batı kültürünü getirmek için Mızıka-yı Hümayun’u (Mûsikâ-i Hümâyûn) kurduğunu hatırlatan Kahraman, tepkisini şöyle ortaya koydu:
“Donizetti bir İtalyan’dır ve ona paşa unvanı verilmiştir. Ne yazık ki Harbiye’de her akşam saat 18.00’da Fransız Marşı ‘Marseillaise’ okunurdu, Osmanlı marşı değil. Düşünün, yılların Mehter’ini kaldırıyoruz, yerine Mızıka-yı Hümayun’u kuruyoruz. Niye? Çünkü batılılaşıyoruz. Bu bizim kültürümüze ait bir gelişme değildir."
28 YIL HİZMET ETTİ, İSTANBUL’DA ÖLDÜ
II. Mahmud, Avrupa standartlarında bir ordu olan Asakir-i Mansure-i Muhammediye’nin yapısına uymadığı gerekçesi ile Mehterhane-i Hümayun’u kaldırıp, yerine Mızıka-yı Hümayun’u kurmuştu. Mızıka-yı Hümayun’un kuruluşunda başına, 17 Eylül 1828’de padişahın daveti üzerine İtalya’dan İstanbul’a gelen Giuseppe Donizetti getirilmişti. 28 yıl boyunca Osmanlı Devleti’ne hizmet eden ve İstanbul’da vefat eden Donizetti’ye sırasıyla miralay, (albay) ve mirliva (tuğgeneral) rütbesi ile paşa unvanı verilmişti.