Tayyip ErdoÄŸan kantinci, YaÅŸar Kemal sayaç okuyucusu, Mustafa Sarıgül tahsilat memuru

Güncelleme Tarihi:

Tayyip Erdoğan kantinci, Yaşar Kemal sayaç okuyucusu, Mustafa Sarıgül tahsilat memuru
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 17, 2003 00:00

Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Ali Müfit Gürtuna'nın teÅŸvikiyle belediye bünyesindeki ÅŸirketler tarihlerini yazmak için harekete geçti. Eski bir Ä°ETT mensubu olan Hıfzı Topuz'un anılarını derlediÄŸi ‘‘Eski Dostlar’’ kitabından esinlenen Ä°ETT Genel Müdürü Rıdvan Aslan ise resmi bir kurum tarihi yazmaktansa insan merkezli, hareketli, hayat hikáyeleriyle dolu bir tarihçe oluÅŸturmayı tercih etti. Yazar Mahmut Çetin'in başında olduÄŸu bir ekip binlerce personel dosyasını taradı, kitapta yer alacak 300 ünlü isim buldu. Genel Müdür Aslan'la birlikte Ä°ETT'nin arÅŸivlerine girdik ve yıllardır açılmayan personel dosyalarını araladık. Eski vesikalık fotoÄŸraflar, sicil notları, performans tutanakları, Psikoteknik Laboratuvarı'ndan çıkan sonuçlar, ‘‘gizli’’ kaydı iliÅŸtirilmiÅŸ dosyalar arasında gezindik. YakınçaÄŸ tarihimize akan bir ırmakta yolculuÄŸa çıkmış gibi hissettik kendimizi. Nazım Hikmet'in eÅŸi Münevver Hanım'ın hüzünlü fotoÄŸrafı, tozlu dosyaların arasından çıkıp gözlerimize baktığında yüreÄŸimiz burkuldu, BaÅŸbakan Tayyip ErdoÄŸan'ın zayıf, kemikli delikanlı yüzünü tanımakta güçlük çektik. Kimlere rastlamadık ki... YaÅŸar Kemal, Rasih Nuri Ä°leri, Memduh Ãœn, Peride Celal, Hıfzı Topuz, Necdet Mahfi Ayral, ilk komünistlerden Ä°ÅŸtirakçi Hilmi, Türk Ocakları'nın kurucusu ülkücü Hasan Ferit Cansever, ÅžiÅŸli Belediye BaÅŸkanı Mustafa Sarıgül, TBMM eski baÅŸkanlarından Ferruh Bozbeyli. Hepsi hayatlarının bir bölümünü ya da tüm çalışma hayatlarını Ä°ETT'nin masalarında geçirmiÅŸti. Dosyalardan çıkıp kitaplara ve diÄŸer belgelere baktık. Henüz tam derlenmemiÅŸ notları okuduk. Bu zevkli yolculuÄŸumuzdan aklımızda kalanları sizin için not ettik. Ä°ÅŸte 132 yıllık Ä°ETT'den insan manzaraları.FERÄ°DE CELAL ( Yazar )Ä°ETT'de çalışırken kötü yazıyordumÄ°ETT'de çalışmaya 1940'ta baÅŸladı. O günleri şöyle anlatıyor: ‘‘Elektrik Åžirketi’nde yakın arkadaÅŸlarım Münevver Andaç ve Ä°lhami Safa ile beraber çalışıyorduk. Åžu an şükran duyduÄŸum güzel günlerdi onlar. Hem orada çalışıyor, hem yazılarımı sürdürüyordum. Sonra teyzelerimden ayrıldım, anneannemle Bomonti'de küçük bir apartman tuttuk. Fakat iki iÅŸ birden olunca, yazmaya yeterli zaman ayıramıyordum, yazdığım ÅŸeyler kötüydü. Bu eleÅŸtiriler karşısında, evlendikten sonra 'Allah kahretsin' deyip bırakabilirdim. Fakat bunun aksi oldu, gayet aydın biriyle evlendim. Kocam avukattı. Bana, 'Onları bırak, istediÄŸin gibi yaz, çünkü ekonomikman bir düşüncen olmayacak, ben senin arkandayım' dedi. Öyle biriyle evlenmem benim için ÅŸanstı. Ondan sonra birtakım olumlu kitaplar yazmaya baÅŸladım.’’ Peride Celal, 1944'te Ä°ETT'den ayrılarak Ä°sviçre'ye gitti. Türkiye'nin Bern Basın AtaÅŸeliÄŸi'nde, sekreter kadrosunda görev yaptı. Üç yıl sonra Türkiye'ye döndü, Ä°ETT'de çalışan Tahakkuk ve Vesaik Åžube Müdürü Atıf Yonsel'le evlendi. Peride Celal yazı hayatında eÅŸi Atıf Yonsel'den büyük destek gördü.RECEP TAYYÄ°P ERDOÄžAN ( BaÅŸbakan )Kaptanlık yaptığı Ä°ETT takımı ÅŸampiyon olduRecep Tayyip ErdoÄŸan, 24 Temmuz 1974’te geçici olarak iÅŸe alınan 16 kiÅŸiden biriydi. Altıntepe binasının temizlik ve aksayan hizmetlerini yürüteceklerdi. 15 Ekim 1975'te dokuz kadro için açılan ve Türkiye'nin komÅŸuları, yönler, aritmetikten oluÅŸan üç soruluk imtihanı kazanarak daimi işçi oldu. Ä°ETT'deki kayıtlara göre KaptanpaÅŸa Mahallesi Birlik Sokak Numara 13/A adresinde oturuyordu. 1 Ekim 1976 tarihinde ise Altıntepe Daire Müdürlüğü'ndeki görevinden Spor ve Tesisler Müdürlüğü'ne nakledildi. Artık hem çalışıyor hem de top koÅŸturuyordu. SorumluluÄŸunu yürüttüğü Ä°ETT'nin ÅžiÅŸli Garajı'ndaki kantinde takım arkadaÅŸları Serdar Åžahin ve Dursun Kara ile birlikte çalışıyordu. Fırtına gibi esen ErdoÄŸan'ın kaptanı olduÄŸu Ä°ETT futbol takımı 1978 yılında Ä°stanbul 1. Amatör Ligi Åžampiyonu oldu. Ä°ETT'de yedi yıl futbol oynayan ErdoÄŸan 18 Haziran 1981'de istifa etti. Gerekçesi ‘‘özel sektörden almış olduÄŸu uygun iş’’ti. 13 AÄŸustos 1981'de kurumla iliÅŸiÄŸi kesildi.FERRUH BOZBEYLÄ° ( Politikacı )TBMM baÅŸkanlığından önce sokak lambalarını kontrol ederdiBozbeyli, 1957'de Ä°stanbul Ãœniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. 1961’de Adalet Partisi’nden Ä°stanbul milletvekili seçildi. Üç dönem TBMM BaÅŸkanı oldu. 40 arkadaşıyla birlikte AP'den istifa etti. 18 Aralık 1970'te bir grup arkadaşıyla Demokratik Parti'yi kurdu. 1978'de siyasetten çekildi. Hukuk Fakültesi'nde okurken Ä°ETT'de çalışmaya baÅŸlayan Bozbeyli anılarında o dönemi şöyle anlattı: ‘‘Öğrencilik yıllarımda Ä°ETT'de işçi olarak çalıştım. Sokak lambalarının kontrolünü yapardım. Ä°ÅŸim, akÅŸam lambalar yandığı zaman baÅŸlar, gece yarılarına kadar devam ederdi. Ä°ETT'yi minnet ve şükranla anarım. Ä°ETT'de çalışmasaydım, tahsilimi tamamlamam belki de mümkün olmazdı.’’MEMDUH ÃœN (Film yönetmeni)Müstakbel eÅŸiyle Ä°ETT'de tanıştıYönetmen Arif Memduh Ãœn, 1920 yılında Ä°stanbul'da doÄŸdu. 10 Nisan 1946'da Ä°ETT Umum Müdürlüğü'ne iÅŸ baÅŸvurusunda bulundu. Ãœn, 27 Nisan 1946'da Tahsil Müdürlüğü'nde tahsil memuru olarak görevine baÅŸladı. Bir ay sonra Beylerbeyi Tahsil Åžube Müdürlüğü’ne tayin edildi. Ä°ETT'de birçok dairede çalıştı. 1953 yılında Memduh Ãœn'ün verdiÄŸi ‘‘Aile Durumu Sual Varakası’’nda artık bekar deÄŸil evli olduÄŸu görülür. Ä°ETT'de daktilograf kadrosunda çalışan Cahide Ãœn, artık onun eÅŸidir. Memduh Ãœn, aynı zamanda Ziya Erkök'ün baÅŸkanlığını yaptığı Ä°ETT Gençlik Kulübü futbol takımında oynamaktaydı. 1953, Türk sinemasının gelecekteki ünlü yönetmeni için Ä°ETT'ye veda yılı oldu..MUSTAFA SARIGÃœL ( Belediye BÅŸk. )Ä°ÅŸe giriÅŸ sınavında 100 puan aldıMustafa Sarıgül, 22 yaşında girdiÄŸi Ä°ETT sınavında soruların hepsine doÄŸru olarak cevap vererek birinci oldu. Böylece yazılıdan 100 aldı. Kayıtlarda sözlü imtihanının da yapıldığı ve bu sınavda, notunun 73 olduÄŸu kayıtlı. Sarıgül 87 not ortalamasıyla Ä°ETT'de çalışmaya hak kazandığında takvimler 7 Åžubat 1979'u göstermekteydi. Müşteriler Dairesi Tahsilat Müdürlüğü'nde 9494 numaralı üniformayla göreve baÅŸladı. ‘‘İşçiye Mahsus Ä°ÅŸten Ayrılma Varakası’’nda Mustafa Sarıgül'e ait kayıt ÅŸu ÅŸekilde: ‘‘İlgili askere gideceÄŸinden 1475 sayılı iÅŸ yasasının 14'üncü maddesi ve makamın 16.9.1982 tarihli onaylarına göre mumaileyhin aÅŸağıda yazılı hesabın tasfiyesi rica olunur. Kıdem Tazminatı verilerek iÅŸ akdi feshedilmiÅŸtir.’’YaÅŸar Kemal ( Romancı )Havagazı saatlerini okuyor, eÄŸleniyorduYaÅŸar Kemal 1947 yılında askerden geldikten sonra Ä°ETT'de çalışmaya baÅŸlamıştı. Hıfzı Topuz'un, ‘‘Eski Dostlar’’ kitabında YaÅŸar Kemal'in Ä°ETT'ye giriÅŸi ve iÅŸten ayrılması şöyle anlatılıyor: ‘‘YaÅŸar askerden terhis edilince Ä°stanbul'a gelmiÅŸ iÅŸ arıyordu. Dolmabahçe Havagazı Åžirketi'nin müdürlerinden Hüsnü Baki aracılığıyla kendine ÅŸirkette bir endeksörlük iÅŸi bulundu. Yani kapı kapı dolaÅŸarak gaz saatlerindeki ölçüleri yazacaktı. Bu, YaÅŸar için çok eÄŸlenceli bir iÅŸti, akla gelmedik evlere girip çıkıyor ve ünlü kiÅŸilerle tanışıyordu. Sonra bize bunları anlatınca çok gülüyorduk. Bir süre sonra Göğceli'nin (YaÅŸar Kemal'in) ÅŸirketteki iÅŸine son verildi, o da ‘Acımdan ölecek deÄŸilim ya' diyerek Adana'ya gitti, arzuhalciliÄŸe baÅŸladı.’’HIFZI TOPUZ ( Yazar )Rasih Nuri Ä°leri raporlarımı yırtıp attığı için kovuldum1923 Ä°stanbul doÄŸumlu Hıfzı Topuz, anılarını derlediÄŸi ‘‘Eski Dostlar’’ adlı kitapta Ä°ETT'den ayrılışını şöyle anlatıyor: ‘‘Rasih'le (Rasih Nuri Ä°leri) Havagazı Fabrikası'nda bir hikayemiz daha oldu, onu da anlatayım. Fabrikada görevimiz her yarım saatte bir gazın kalorisini ölçerek bir rapor hazırlamaktı. Ben sabahları bu raporu hazırlayıp Rasih'e bırakıyordum, onun da iÅŸi, öğleden sonraki ölçüleri de alarak, raporu fabrikanın müdürü Mösyö Bussac'a sunmaktı. Günün birinde benim iÅŸime son verildi. Kalkıp müdüre çıktım, iÅŸten atılmamın nedenini sordum. 'Aylardan beri sizden hiç kalori ölçüm raporu alamıyoruz. Bir ÅŸey yaptığınız yok,' dedi. 'Aman!' dedim; 'nasıl olur, ben hiç aksatmadım.' Ne dedimse inandıramadım. O akÅŸam Rasih'e gittim. 'Gördün mü?' dedim; 'başımıza geleni! Kalori raporlarını vermediÄŸim için iÅŸten atıldım. Sen o raporları müdüre iletmiyor muydun?' Rasih, gayet soÄŸukkanlı; 'Hayır,' diye yanıtladı, 'bu kapitalist takıma yüz vermeye gelmez. Senin raporlarını yırtıp atıyordum.' Ä°ÅŸte o yırtılıp atılan raporlar yüzünden ben iÅŸten atıldım, Rasih ise fabrikanın teknik müdürlerinden Hüsnü Baki'nin arkadaşı olduÄŸu için baÅŸka göreve atandı ve daha uzun bir süre orada çalıştı. Åžimdi düşünüyorum da, iyi ki o iÅŸten atılmışım, ondan sonra gazeteci oldum, Rasih'in sayesinde...’’RASÄ°H NURÄ° Ä°LERÄ° ( AraÅŸtırmacı, yazar )Åžehrin gaz sisteminde sabotaj yaptı mı yapmadı mı?Rasih Nuri Ä°leri, üniversitedeyken BeyoÄŸlu Havagazı Åžirketi'ne girdi. Åžair Cemal Süreya 'naif komplocu' olarak nitelediÄŸi Rasih Nuri'nin sabotaj yaptığı gerekçesiyle Ä°ETT'den kovulduÄŸunu öne sürmüştü: ‘‘Rasih Nuri Havagazı Åžirketi'nde çalışırken kentin gaz dolaşım sistemini devrim adına felce uÄŸratmak için bir aygıt kolunu aÅŸağı çekmiÅŸtir; ÅŸanssızlık sonucu yakalanmış ve ağır biçimde cezalandırılmış (iÅŸten kovulmuÅŸ).’’ Rasih Nuri'nin yanıtı ise şöyle: ‘‘Ben sabotaj yapsa idim, Sansaryan Han'a götürülürdüm ve dava açılırdı. Olayın sabotajla hiç alakası yoktur.’’ Olayın aslı baÅŸkadır. Kontrol odasında çalışan Ä°leri, bir gece yarısı nöbetinde esrar çekmiÅŸ bir zenci işçinin yanlış vanayı çevirmesi ile gazın söndüğünü fark eder ve vanayı açar. Gazın böyle kesilmesi, patlamalara yol açabilecek bir tehlike demektir: ‘‘Cemal Süreya da, kimden duymuÅŸsa sabotaj gibi anlatmış. Birçok kiÅŸi ondan sonra 'Aa kahraman Rasih Abi, sen gençliÄŸinde parlak ÅŸeyler yapmışsın' demeye baÅŸladı.’’ Ä°leri, bu arada Hıfzı Topuz'un iddialarını da yanıtladı: ‘‘Topuz ile vardiya usulü çalışıyorduk. Güya orada ben raporları müdüre vermemiÅŸim ve bu yüzden de Hıfzı'yı iÅŸten atmışlar. Raporları ben vermemiÅŸsem niye onu attılar da beni atmadılar? Ä°ÅŸin doÄŸrusu, babam ölünce aldığım maaÅŸ yetmiyordu; benim istifa etmek zorunda kalmışlığımdır.’’RECEP BÄ°LGÄ°NER ( Gazeteci ve tiyatro yazarı )Hapisteki gardiyanı sonra biletçi olarak maiyetinde çalıştıRecep Bilginer 1950'de Ä°stanbul Belediye Meclis Ãœyesi ve 1951-1955 yılları arasında Daimi Encümen Ãœyesi oldu. Daha sonra Ä°ETT'nin Belediye Murakıbı olarak görev yaptı. Bu görevine 27 Mayıs 1960 darbesiyle birlikte Åžehir Meclisi'nin laÄŸvedilmesiyle son verildi. Recep Bilginer, Ä°ETT'de çalıştığı yıllardan ‘‘Hapiste Bir Gazeteci’’ kitabında bahseder. Yazdığı bir yazıdan dolayı Sultanahmet Cezaevi’ne konulan Bilginer, cezaevine adım attığı ilk gece kendisine kötü muamele eden gardiyanla 1958 yılında bir otobüste karşılaşır. Belediye Meclisi’nin bir murakıbı olarak Tünel'deki Ä°ETT binasına gitmek üzere Esentepe'den bir otobüse biner. O zamanlar otobüste, ÅŸoför dışında bir de biletçi görev yapmaktadır. Biletçinin ‘‘bilet’’ sorusuna, Bilginer, ‘‘basın’’ karşılığını verir. Biletçinin ‘‘Görelim’’ diye seslenmesiyle o sesi ve sahibini hatırlar. Biletçi, Sultanahmet Cezaevi'ndeki gardiyandır. Bilginer, ‘‘soÄŸuk, asık, sinirli yüzün’’ sahibinin yaka kartını alır ve Ä°ETT'ye gelir. Sekreterine, aldığı yaka numarasını verip, sahibinin yanına gelmesini söyler. Ertesi gün bürosuna gelen Bilginer, sekreterin yanında süklüm püklüm oturan geçmiÅŸ zamanın gardiyanı, ÅŸimdinin biletçisini görür. Biletçi ayaÄŸa kalkar ve hazırola geçer. Bilginer, rahat olmasını ister ve kendisini tanıyıp tanımadığını sorar. Biletçi tanımadığını söyler. Bilginer, onunla tanıştığı geceyi hatırlatır. Artık bir gardiyan deÄŸil, biletçidir. Ona, otobüse binen insanlara artık bir mahkum gibi deÄŸil bir müşteri gibi davranmasını salık verir. Biletçi büyük bir mahcubiyetle ama bir taraftan da iÅŸten atılmadığı için sevinçle Bilginer'in yanından ayrılır.ORHAN HANÇERLÄ°OÄžLU ( Yazar )Çeyrek asır çalıştığı Ä°ETT'de dergi çıkardıOrhan HançerlioÄŸlu, 28 Åžubat 1953'te Ä°ETT Umum Müdürlüğü Hukuk Ä°ÅŸleri Müdür Muavini olarak iÅŸe baÅŸladı. Birkaç ay sonra aynı bölümün müdürü oldu. Bu görevde 25 yılı aÅŸkın bir süre çalıştı. 1978'de kendi isteÄŸi ile emekli oldu. HançerlioÄŸlu'nun kurumda bulunduÄŸu dönemde Ä°stanbul kent tarihi açısından Ä°ETT önemli iÅŸlere imza attı. HançerlioÄŸlu, kurumun hukuki iÅŸleri yanında aynı zamanda kültürel aktivitelerini de yönlendirdi. 1952'den itibaren yayınlanmaya baÅŸlayan Ä°ETT dergisinin müdürlüğünü de üstlendi. Ä°stanbul'un 505'inci fetih törenlerinde ilk kez düzenlenen ses ve ışık gösterisinin senaryosunu da HançerlioÄŸlu yazdı. Felsefe Sözlüğü, Ekonomi Sözlüğü gibi önemli eserlerin yanı sıra Kıvılcım adlı bir ÅŸiir kitabı ve dört romanı yayınlandı.TUNCEL KURTÄ°Z ( Oyuncu )Lambalara bakardı bugün de yukarı bakarak yürüyorTuncel Kurtiz, 10 Åžubat 1960'ta Ä°ETT'de Genel Işık Kontrolörü olarak göreve baÅŸladı. Sekiz ay sonra da iÅŸten ayrıldı. O günleri şöyle anlatıyor: ‘‘Edebiyat Fakültesi'nde okuyordum. Yazı da yazıyordum. Orhan HançerlioÄŸlu, üniversitelilere part time görevler veriyordu. Gittim iÅŸ istedim. O da bana lambalara bakma görevi verdi. Bebek'ten Arnavutköy'e lambalara bakıyordum. Yanmayan lambaları Talimhane'ye bildiriyordum. Ben bu yüzden hep yukarılara bakarak dolaşırım. Benim için de güzel bir dönem olmuÅŸtur.’’MÃœNEVVER ANDAÇ ( Nazım Hikmet’in eÅŸi, çevirmen )Nazım Hikmet uÄŸruna iÅŸinden istifa ettiHukuk Fakültesi mezunu Münevver Andaç, Elektrik Ä°daresi Genel Müdürlük kaleminde memur olarak çalışmıştı. Ä°ÅŸe baÅŸladığında bekardı. 12 Kasım 1940’ta 100 lira aylıkla iÅŸe baÅŸladı. Ä°ÅŸe giriÅŸ belgesinde Vali ve Belediye BaÅŸkanı olarak Lütfi Kırdar'ın imzasını görüyoruz. Aynı evraktan Fransızca ve Ä°ngilizce bilmekte olduÄŸunu öğreniyoruz. 11 Kasım 1941’de idare ile iliÅŸkisi kesilir. Ayrılış gerekçesi Göztepe Kız Ortaokulu Fransızca yardımcı öğretmenliÄŸine tayinidir. Nazım Hikmet'in dayısının kızı olan Münevver Andaç, 1950‘de ÅŸairin dördüncü eÅŸi oldu. Zaten, Münevver Hanım'ın Ä°ETT'den ayrılmasının asıl nedeni, PaÅŸakapısı Cezaevi'nde yatan Nazım'ı daha sık ziyaret etmekti. 1951'de oÄŸulları Memet dünyaya geldi. Nazım'ın ülkeyi terk etmesinden sonra oÄŸlunu da yanına alarak Fransa'ya yerleÅŸti.EMÄ°N BÃœLENT SERDAROÄžLU ( Åžair, futbolcu )Referansları Tevfik Fikret ve Halit Ziya’ydı1909'da ilk Fenerbahçe-Galatasaray maçında Galatasaray'ın ilk golünü atarak tarihe geçti Emin Bülent. 1932'de Elektrik Åžirketi Tercüme Kalemi Büro ÅŸefliÄŸine atanarak Ä°ETT'ye katıldı. Ä°ETT'ye baÅŸvururken kendi hakkında bilgi alınacak isimleri ÅŸu ÅŸekilde sıralamıştı: Müşir Ä°zzet PaÅŸa Hazretleri, Halit Ziya, Tevfik Fikret, M. Lazcari ve o yıllarda yine Ä°ETT'de çalışan diÄŸer bir ünlü Ä°zzet Melih Beyefendiler... 1940'ta kurumdan ayrıldı. Åžair olarak Fecriati TopluluÄŸu kurucularından biriydi. Galatasaray, Avrupa sahalarında ilk maçını 11 Eylül 1911’de, Macar Kolojvar takımıyla yaptı. Emin Bülent ise kadronun as elemanlarından biriydi. Galatasaray'da sol açık oynayan Emin Bülent, daha sonraki yıllarda GS’nin kaptanı oldu.RIDVAN ASLAN ( Ä°ETT Genel Müdürü )Bilgi ve belge yardımı bekliyoruzBinlerce personel dosyasını tek tek inceledik. Çok önemli isimlerin yer aldığı 300 dosyayı bir kenara ayırdık. Ä°ETT'de çalışmış isimlerin dışında örneÄŸin Åžirin Devrim, Turgut Cansever, Engin Noyan gibi şöhretlerin babalarının da burada çalıştığını öğrendik. Ä°ETT personelinin yapmış olduÄŸu fedakar çalışmaları gün ışığına çıkartacak bu proje, aslında Ä°ETT'de çalışan herkese ithaf edilmiÅŸ bir şükran plaketi. Bu çalışmayı yakında tamamlayacağız ama elinde belge ve bilgi olan herkesin ve özellikle Ä°ETT mensuplarının bize yardımcı olmalarını rica ediyorum.Kurumu 132 yıl önce Fransızlar kurduÄ°ETT 30 AÄŸustos 1869'de yapılan ‘‘Dersaadet'te Tramvay ve Tesisleri SözleÅŸmesi’’ sayesinde kuruldu. Ä°lk atlı tramvay iÅŸletmeciliÄŸine 1971'de baÅŸladı. 12 Ocak 1875'te dünyanın ikinci metrosu olan Tünel iÅŸletmeye alındı. Ä°lk elektrikli tramvay 1914'te, ilk belediye otobüsleri 1927'de devreye girdi. SilahtaraÄŸa'daki elektrik fabrikasını kuran, Ä°stanbul'u havagazı ile tanıştıran da Ä°ETT'ydi. Fransızlar tarafından kuruldu, bir dönem Ä°ngilizler'in denetiminde kaldı, 1939'da devletleÅŸtirildi ve Ä°ETT adıyla bugünkü hüviyetine kavuÅŸtu. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!