Murat BARDAKÇI yazıyor
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 22, 2002 01:47
28 yaşındaki demirci kalfası Ali İhsan Tapucu, İstanbul'a Siirt'ten gelmiş, iki yıl önce evlenmeye karar vermiş ama 2001 krizi yüzünden değil nikáhlanmak, yeni açacağı eve tek bir koltuk bile alamamış. ‘‘Yuva kurmasına Ecevit'in mani olduğunu’’ söylüyor ve ‘‘Gerdeğe artık Tayyip Ağabey sayesinde gireriz’’ diyor.
2. Bölge
BEN, ‘‘değişim’’ denen işin bu kadar zor olduğunu pek tahmin etmezdim. ‘‘Değişim’’in ana şartı meğerse, senelerce peşinde koşulan, önünde el pençe divan durulan, bir dediği iki edilmeyen, hatta abdest alırken pamuk gibi ayaklarına ibrikle azar azar ılık su dökülen sabık, daha doğrusu ‘‘sákıt’’ lider için söylemedik söz bırakmamakmış. Hemen arkasından da, vakti zamanında ‘‘kaka’’ denilen herkesten ve her şeyden değişim aşkına artık ‘‘cici’’ diye bahsetmek geliyormuş. ‘‘Değiştiğini’’ söyleyen AKP'de, bunu gördüm. Politikasında bundan çok değil, sadece bir yıl öncesine kadar TÜSİAD'ından Türkiye'nin önde gelen holdinglerine varıncaya kadar veryansın etmenin önemli bir yer tuttuğu siyasi bir düşünce grubunda şimdi TÜSİAD üyesi olma bir avantaj, önemli bir sanayiciyle yahut işadamıyla tanışma ve yakınlık ise artık övünç sebebi sayılıyor.
SARIYER-BAKIRKÖY HATTINDA AKP VAR
Ama, bütün bunların yanında bir de gerçek var; o da, AKP'nin kötü yönetim yüzünden tepki oylarını toplar hale gelmesi ve önde gitmesi. Etiler-Nişantaşı arası hálá kararsız ama Nişantaşı merkez alınıp da bu merkezden iki uca doğru yani Sarıyer ve Bakırköy istikametlerine doğru ilerledikçe, AKP'nin önde olduğu hemen fark ediliyor. DSP'nin bir zamanlar kalesi gibi olan Bayrampaşa bile şimdi AKP'ye meyilli. 59 yaşındaki emekli terzi Hatice Duran, ‘‘Ayakta güçlükle durabilmesine rağmen, Ecevit'i dinleyebilmek için, son iki seçimde de saatlerce meydanlarda beklediğini, hatta MHP'li olan akrabalarıyla bile birbirlerine girdiklerini’’ söylüyor ve ‘‘Bir daha DSP'ye oy vermek mi? Allah etmesin!’’ diyor. ‘‘Millet bir de Tayyip'i denesin, onu da bir görelim’’. AKP'nin İstanbul teşkilatı da bu ‘‘tepki’’ ve ‘‘deneme’’ kavramlarının gayet iyi farkında. Kendisi de TÜSİAD üyesi olduğunu söyleyen İstanbul İl Başkanı Alaattin Büyükkaya, İstanbul'un Türkiye'nin özeti olduğunu göz önünde tutarak örgütlendiklerini anlatıyor ve ‘‘Şimdiye kadar 400 bin üye kaydettik. Bu sayıyı seçimlere kadar 1 milyona çıkartacağız. Sadece üyelerin değil, ailelerinin de bize verecekleri oyları hesap ederseniz, sonuç ortaya gayet açık şekilde çıkar’’ diyor.
AKP, KÖYLÜYÜ ŞEHİRLİ YAPIYOR
Büyükkaya'ya göre AKP İstanbul'a göç etmiş olan ‘‘köylü’’yü ‘‘şehirli’’ yapmaya çalışıyor ve Türkiye bugüne kadar bu kadar kötü yönetilmediği için, tepki oylarının tamamı AKP'ye geliyor. Mesela, 28 yaşındaki demirci kalfası Ali İhsan Tapucu, İstanbul'a Siirt'ten gelmiş, iki yıl önce evlenmeye karar vermiş ama 2001 krizi yüzünden değil nikáhlanmak, yeni açacağı eve tek bir koltuk bile alamamış. ‘‘Yuva kurmasına Ecevit'in mani olduğunu’’ söylüyor ve ‘‘Gerdeğe artık Tayyip Ağabey sayesinde gireriz’’ diyor. Peki, ya Necmettin Erbakan da seçimlere katılıp AKP'nin oylarını Saadet tarafına çekmeye çalışırsa ne olacak? AKP'nin ‘‘değişimi’’ temsil eden çiçeği burnunda politikacı adayları, işte o zaman ağızlarını açıp Erbakan'a veryansın ediyorlar. Hatta, burada yazamayacağım ifadelerle... Erbakan'ın ne hırsı kalıyor, ne inadı, ne egoizmi, ne de başka özellikleri...
HOCA'YA ‘DUR’ ERDOĞAN'A ‘GEÇ’
İstanbul ikinci bölgede görünen, AKP'nin bütün tepki oylarını alıp açık farkla önde gideceği ama Nişantaşı-Etiler ekseninde AKP'ye oy vermeyecek olan çok kişinin cevabını bulamadığı bir soru var: Devletin Necmettin Erbakan'ın politika yapmasına kesin bir şekilde ‘‘Hayır’’ dediği ama Tayyip Erdoğan'a aynı kesinlikle neden karşı çıkmadığı. Peki ama, bu durumda birçoğu Meclis'e bir daha giremeyeceği kesin olan milletvekilleri erken
seçim konusunda nasıl oldu da kabul oyu kullandılar? Sorunun cevabını, ‘‘Siyaseti politikacılar yüzünden bir politikacı kadar öğrendiğini’’ ve 1950'lerden, Menderes zamanından beri böyle karışık bir seçim görmediğini söyleyen 78 yaşındaki emekli lise öğretmeni Hikmet Altınsoy veriyor: ‘‘Azrail bütün canları almayı tamamladıktan sonra en son kendi canını alırmış. Son üç senede milletin canını aldılar, alacak başka can kalmadı, o yüzden.’’
Kararsızların favorisi YTPANAP İl Başkanı İbrahim Taşkın, partisinin ikinci bölgede AKP karşısında zorlanmayacağına, ancak seçimlere artık yeni yüzlerle girilmesi gerektiğine ve girileceğine inanıyor. Taşkın, barajın ANAP için bir tehlike olmadığını söylüyor ama, 1999 seçimlerinde İstanbul'un bu bölgesinden üçüncü parti olarak çıkan ANAP ile dördüncü olan MHP'nin oyları şimdi AKP'ye kayıyor. İsmail Cem ve YTP ise şimdilik kararsızların favorisi. YTP'nin potansiyeli, AKP'ye oy vermeyecek gibi duran bölgelerde zayıf bir şekilde de olsa hemen fark ediliyor ama gene de bir tereddüt hakim. Beşiktaşlı ev hanımı Macide Soyuer, Cem'in geçmişi kötülemesine çok sinirlendiğini söylüyor: ‘‘İsmail Cem, bundan birkaç gün önce televizyona çıktı, ‘Halk son birkaç yıl içinde çok kötü hale geldi. Artık bunu tartışmalıyız' dedi. Sanki bizi bu hale getiren hükümetin içinde o ve arkadaşları değil de, başkaları vardı.’’ CHP’nin oylarındaki artış Kemal Derviş'in kararına bağlı. Derviş hakkındaki kanaatler ise semtlere göre farklılık arz ediyor. Derviş'i Beşiktaşlılar ‘‘dürüst’’, Teşvikiyeliler ile Şişlililer ‘‘paraya ihtiyacı olmayan, her şeye doymuş’’, hatta bazı hanımlar ‘‘yakışıklı’’ bulurken diğer semtlerdeki görüntü az da olsa bir ‘‘umut’’ olduğu şeklinde.
Eski meclisin önündeBasınımızda hiç yer almadı ama bu yıl parlamento tarihimizin önemli bir yıldönümünüydü: İlk parlamentomuzun açılışının 125. yıldönümü. Açılış merasimi, 1877'nin 19 Mart'ında açılan Dolmabahçe Sarayı'nda yapılmış ve sonraki meclislere Fındıklı'da, şimdi Mimar Sinan Üniversitesi'nin kullandığı bina tahsis edilmişti. Dolayısıyla politikacılarla yahut seçim tahmini yapanlarla fotoğraf çektirmek yerine artık hatırlamadığımız bu olayla ilgili bir fotoğraf kullanayım dedim ve gidip bu eski Meclis binamızın önünde poz verdim.